Ruşen Çakır’ın konuğu Hatem Ete çözüm sürecinin mevcut durumunu, aktörlerin rollerini bu süreçte karşılaşılan zorluklarla beraber geleceğe yönelik risklerini yorumladı. Ete, çözüm sürecinin gidişatını olumlu değerlendirirken dikkat edilmesi gerekilen kritik noktaları vurguladı.
Yeni çözüm süreci kapsamında PKK’nın fesih ve silah bırakma kararının ardından yürütülecek süreçte, gerekli yasal düzenlemeler için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu oluşturuldu. Ruşen Çakır’ın konuğu Hatem Ete, başlangıçtan bugüne olan bu sürecin umut verici olduğunu söyledi. Ete şöyle devam etti:
“Kötü gitmiyor, iyi gidiyor süreç. Baştan beri zaman zaman ritminin değişeceği belliydi ama bugüne kadar ki gidişat iyi gözüküyor. Bir yılı dolmadı, yakında dolacak. İmralı heyetinin kurulması, Öcalan’a ziyaretler… O günden bu yana da yaklaşık 2-3 ayda bir somut bir gelişme yaşandı. Dolayısıyla bu sürecin takvimi ve ana doğrultusuyla ilgili ciddi bir sorun gözlemlemiyorum. Bu riskler yok anlamına gelmiyor. Önümüzdeki dönemde riskler olabilir. Fakat bugüne kadar ki gidişatı genel anlamıyla olumlu buluyorum.”
AKP sürece mesafeli mi?
AKP’nin sürece MHP’ye kıyasla daha mesafeli durduğu yönündeki yorumlara katılan Ete, bunun nedenlerini şöyle açıkladı:
“AK Parti biraz MHP’ye göre de DEM Parti’ye göre de hatta CHP düzeyinde bir yerde duruyor. Çünkü AK Parti bir merkez partisi, kitle partisi. %10–15 ile yetinebilecek bir parti değil. İktidarını sürdürebilmesi için Erdoğan’ın seçimlerde %50’yi göğüslemesi gerekir. Bu nedenle Erdoğan temkinli davranıyor. PKK’nın silahsızlanma sürecinden emin olana kadar tamamen sürece angaje olmaktan imtina ediyor. Bunu bir siyasi gerçekçilik olarak görmek lazım. Öte yandan AK Parti kadroları da on yılın güvenlikçi dilinden çıkıp yeni döneme adapte olmakta zorlanıyor. Kapasite eksikliği de var. Dolayısıyla parti sahaya ağırlığını koymuyor.”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Demirtaş kamuoyu için kritik”
Ruşen Çakır’ın “Öcalan örgütü bağlar ama kamuoyuna hitap edemez. Demirtaş ise kamuoyuna hitap eder. Buna katılıyor musun?” sorusu üzerine Ete şöyle yanıt verdi:
“Öcalan örgüt üzerinde bağlayıcılığını kanıtladı. Fakat Türkiye kamuoyunda hitap edebilecek bir aktör değil. Hem fiziksel kısıtlıkları hem de toplumsal önyargılar var. Demirtaş ise farklı. Uzun yıllar partinin genel başkanlığını yaptı. Cumhurbaşkanı adayı oldu. Toplumun birçok kesiminin kulak kabarttığı bir siyasetçi. Özellikle CHP tabanına güven verecek bir isim. Dolayısıyla Demirtaş gibi aktörlerin sürece dahil olması önemli.”