Fransa’nın kuzey batısındaki Calais kentinde bulunan mülteci kampının boşaltılmasına bu sabah başlandı. İngiltere ile Fransa arasındaki Le Touquet anlaşması uyarınca Fransa’dan İngiltere’ye geçişlerin kontrolünün Fransa tarafında yapılması nedeniyle İngiltere’ye ulaşmak için Avrupa’nın çeşitli yerlerinden gelen birçoğu çocuk ve genç yaklaşık 10 bin mültecinin bulunduğu Calais Kampı’nın bu hafta tamamen boşaltılması planlanıyor. Calais’deki kamptan çıkarılan mülteciler Paris, Lyon ve Marsilya’daki mülteci merkezlerine yerleştirilecek ve resmi kayıt işlemleri yapılacak. Kampın boşaltılması kararından sonra geçtiğimiz haftasonu göstericilerin polise taş attığı gerginlikler yaşanmasına rağmen bu sabah kampın boşaltılması olaysız bir şekilde başladı.
Calais’deki mültecilerin büyük çoğunluğu Sudanlı ve Eritreli. Ayrıca önemli bir kısmı çocuklar ve yaşlılardan oluşuyor. Ailesi önceden İngiltere’ye geçmiş ya da bir şekilde ailesinin yanında olmayan binden fazla çocuğu İngiltere’nin almasını isteyen Fransa, mülteci sorunu ve İngiltere’yle yapılan anlaşmaya ilişkin olarak kendi iç siyasetlerinde de tartışmalar yaşıyor.
Mültecilerin büyük kısmı çocuklar ve yaşlılardan oluşuyor
Cumartesi gecesi çoğu Eritreli kızlardan oluşan 54 ailesiz çocuğun İngiltere’ye götürülmesinin ardından Pazar öğleden sonra da 24 mülteci çocuk İngiltere’ye ulaşmak için Calais’yi terk etti. Kamptaki 1,300 ailesiz çocuğun İngiltere’ye gönderilen ilk kısmındaki bazılarının aileleriyle buluşturulduğu bildirildi.
Bu hafta kampın tamamen boşaltılması ve mültecilerin ülkedeki başka resmi kamplara yerleştirilmesi beklenirken; The Guardian’a konuşan Care4Calais yardım derneğinin kurucusu Calaire Moseley, “İnsanlar gelmeye devam edecek. Şubat’ta kampın yarısı kapatılmıştı ve bugün geldiğimiz nokta malum. Kampın ileride yeniden açılması çok olası” dedi.
Juppé: “Anlaşmayı kaldıracağız.”
Bordeaux Belediye Başkanı ve Cumhuriyetçiler’in 2017 başkanlık yarışındaki en güçlü adayı Juppé, geçtiğimiz hafta The Guardian gazetesine verdiği röportajda “Calais’deki durumu kabul etmemiz mümkün değil. Oradaki görüntüler ülkemiz için bir felaket ve aynı zamanda Calais halkı için ekonomi ve güvenlik açısından çok ciddi sonuçları var. Bu nedenle ilk işimiz Le Touquet Anlaşmasını kaldırmak olacak. İngiltere’nin istediği ve istemediği kişileri Fransa topraklarında ayırmayı kabul edemeyiz. İngiltere kendi işini yapmalı!” şeklinde konuştu.
Bir sonraki Fransa Başkanlığı’nın en güçlü adayı olan Alain Juppé, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda İngiltere’ye geçişlerdeki kontrol noktasının Calais’den İngiltere’nin Kent şehrine alınması gerektiğini söylemiş ve iktidara geldiklerinde 2003 yılında imzalanan anlaşmayı tamamen yenileyeceklerini belirtmişti. Cumhuriyetçilerin bu konudaki tutumu iktidardaki Sosyalist Parti’ye ve Başkan François Hollande’a da ciddi bir siyasi başkı oluşturuyor.
Binlerce mülteciyi İngiltere sahillerinden uzak tutan sınırın, Fransız limanı olan Calais’den Kent şehrine alınmasına yönelik öneri İngiltere Başbakanı Theresa May tarafından reddedilmişti. 2012 yılında başkanlık koltuğuna oturduğundan beri ilk Calais ziyaretinde bulunan Hollande, Calais mülteci kampının yıl sonu itibariyle “tamamen ve kesin olarak” kapatılacağı sözünü vermişti. Hollande aynı zamanda İngiltere’yi uyararak “Brexit, İngiltere’nin yükümlülüklerinden feragat etmesi anlamına gelemez. Krizin çözülmesinde, İngiltere de üzerine düşen görevi yerine getirmeli” dedi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Gary Lineker’in istifası istendi
Mülteci sorununa ilişkin tartışmalar İngiltere’de de gündemi meşgul ediyor. Geçtiğimiz hafta The Sun gazetesinin, ailesiz çocuk diye alınan bazı mültecilerin 35 yaşında olduğunu iddia etmesi ve Muhafazakar Parti milletvekili David Davies’in yaş doğrulaması için diş kontrolü yapılmasını önermesi tartışmaları alevlendirdi.
İngiltere’nin eski forveti ve BBC’nin “Match of the Day” programının sunucusu Gary Lineker, yaşanan tartışmalara Twitter hesabı üzerinden katıldı: “Bazıları tarafından genç mültecilere yapılan muamele korkunç bir şekilde ırkçı ve düpedüz kalpsiz. Ülkemize neler oluyor?”
The treatment by some towards these young refugees is hideously racist and utterly heartless. What's happening to our country?
— Gary Lineker (@GaryLineker) October 18, 2016
Lineker’in çıkışına birçok İngiliz destek verirken Bağımsızlık Partisi (UKIP) sözcüsü Patrick O’Flynn, Gary Lineker’in BBC’deki görevine son verilmesi gerektiğini söyledi. David Davies’in diş kontrolü ile ilgili çıkışlarına cevap veren Lineker, “Görmek istediğimiz dişlerin değil, kalbin” diye yanıt verdi.
