İran devlet televizyonu Hillary Clinton ve Donald Trump’ın seçimden önce yaptığı üç tartışmayı da canlı olarak yayınladı. New York Times’ın İran büro şefi Thomas Erdbrink’in haberine göre, devletin bu tartışmaları canlı göstermesinin temel hedefi ABD’nin içinde bulunduğu “içler acısı” durumu İran halkının kendi gözleriyle görmesini sağlamak.
Televizyondaki tartışma programlarının vazgeçilmez konuğu olan muhafazakâr bir yorumcu bu durumu şöyle anlatıyor: “ABD hükümetinin ne kadar yozlaşmış olduğunu göstermenin en iyi yolu bu insanları televizyonda göstermek.” Bu programlarda tartışmaların analizini yapan diğer yorumcular da sık sık ABD’nin içinde bulunduğu durumda herhangi bir şey yapmayı beceremeyeceğini vurguluyor.
İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney de geçen hafta yaptığı bir konuşmada tartışmaların ABD’nin “suçlarını ve çöküşünü ifşa eden birer gösteri” olduğunu söyledi. Hamaney, Trump’ın ABD’lilerin memnuniyetsizliklerine seslendiğini ve insanların hayatlarına baktıklarında onun söylediklerinin doğru olduğunu anladıklarını da belirtti. Hamaney’e göre iki adayın ahlak dışı konulara ilişkin birbirine yönelttiği suçlamalar bile ülkenin utançla dolması için yeterli. Ruhani lider başkanlık yarışıyla ilgili attığı bir tweet’teyse şöyle dedi: “ABD başkanlık yarışı ve tartışılan konular, güç sahiplerinin maneviyat ve inançtan yoksun oluşunun tipik bir sonucu.”
İran televizyonlarında başkanlık tartışmalarının yanı sıra Netflix’in meşhur dizisi House of Cards da gösteriliyor. İran televizyonunda çalışan yetkililere göre House of Cards, ABD siyasetinin insanlık dışı yüzünü göstermek için mükemmel bir araç. Hamaney yaptığı başka bir konuşmada dizinin başrol oyuncusu Kevin Spacey’in bir repliğinden yaptığı alıntıyı kullanarak şöyle dedi: “[Dizide] ‘karşındakinin elini sağ ile sıkarken solunda da taş tutacaksın’ [diyor], işte ABD’liler tam da böyle insanlar.”
İran’da ABD ve diğer Batı ülkeleriyle ilgili bilgilerin ve ABD menşeli kültür ürünlerinin dolaşımı devletin sıkı denetimi altında. Ancak devlet yetkilileri, Ortadoğu’daki vekalet savaşlarında karşısında yer alan ABD’ye karşı ülke içindeki propagandasını güçlendirmek için ABD’den gelen yayınları etkili bir araç olarak kullanmaya karar vermiş gibi gözüküyor.
