Ortadoğu’da IŞİD-Hamas çatışması giderek daha fazla görünür hale geliyor. IŞİD, Hamas’ı ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararına yeterince karşı çıkmamakla, zorbalıkla, İslam’dan sapmakla, Gazze’de faaliyet gösteren Selefi İslamcıları engellemek ve tutuklamakla suçluyor. Bu doğrultuda geçtiğimiz hafta IŞİD, bir Hamas mensubunun yine Filistinli bir IŞİD militanı tarafından öldürüldüğü videoyu paylaştı. Katliamı yapan Filistinli IŞİD’linin ailesi Gazze’de yaşıyor. Nitekim alanı iyi bilen uzmanlar, IŞİD’e yakın zamanlarda Gazze’den çok fazla katılım olduğunu söylüyorlar.
Öte yandan Hamas son dönemde Gazze’de örgütlenmeye çalışan selefileri baskınlar ve tutuklamalarla engellemeye çalışıyor. Yakın zamanda Gazze’den İsrail tarafına atılan roket için Hamas, bunu Selefi örgütlerin yaptığını söylemiş ve hemen ardından tutuklamalar gerçekleşmişti. IŞİD’in Mısır’da yer alan Sina kolu ise, Hamas’ı sadece Gazze’yi düşünmek ve Filistin’in geri kalanı için çalışmamakla da suçluyor. Bu anlamda, IŞİD’in yeni planının Sina üzerinden Filistin’e geçmek olduğu düşünülüyor.
IŞİD ayrıca, Hamas’ı düşman ilan ettiği Mısır devletiyle de işbirliği yapmakla suçluyor. Hamas’ın, son yıllarda Sina’dan Gazze’ye Selefilerin sızmalarını engelleyebilmek için Mısır devleti ile yakın olarak çalıştığı biliniyor. Ancak buna rağmen geçişler tamamıyla kontrol altına alınabilmiş değil. Gazze’ye geçmeyi planlayan IŞİD’in buradan da İsrail içindeki Arap kitleye ulaşmayı planladığını düşündürecek verilere sahibiz. Bölgede İsrail’in attığı sert adımlar, içerideki Arap nüfusu da radikallere yönlendirme ihtimalini taşıyor.
Filistin’de IŞİD örgütlenmesinin olasılığı
IŞİD’in Filistin’de ciddi olarak bir örgütlenme potansiyeli bulunmakta. Hamas’ın uzun yıllardır Filistin halkının taleplerini karşılayamaması, yolsuzluklar ve İsrail’e karşı neredeyse artık statükoyu koruyan tarafta yer alması işini zorlaştırıyor. Siyasal İslam’ın uzun yıllardır Filistin’deki en etkili temsilcisi olan Hamas’ın bu meşruiyet zeminini yavaş yavaş yitirmesi ciddi bir boşluk yaratıyor. Uzmanlara göre IŞİD tam da bu boşluğu doldurmak istiyor. Uzun bir süre IŞİD’in Filistin’de örgütlenmenin imkansız olduğu önermesinde bir tür mutabakat vardı. Fakat IŞİD’in Afganistan’da Taliban hakimiyetini kırması ve orada önemli bir örgütlenme gerçekleştirmiş olması Filistin için de “neden olmasın?” sorusunu gündeme getirdi. Ayrıca IŞİD’in, daha önce de bu tür boşlukları doldurup Irak’ta ve Suriye’de güç kazanmış olduğu biliniyor.
Sina’nın stratejik önemi
IŞİD, Irak ve Suriye’den sonra Ortadoğu’da en etkili olduğu yer olan Mısır’ın Sina bölgesinde yeniden harekete geçti ve Gazze’ye geçişleri de buradan yapıyor. Mısır geçtiğimiz yıldan bu yana Sina’dan yayılan Selefi cihatçı örgütlenmeyi durdurmak için uğraşıyordu. Sina’daki güçlenmenin yanı sıra Irak ve Suriye’den geri dönen cihatçıların varlığı da Mısır ve bölge için önemli bir risk oluşturuyor. Afrika Birliği’nin sayılarına göre Irak ve Suriye’den Afrika’ya geri dönen militan sayısı 6 bin civarında. Bunların önemli bir kısmı yeniden örgütlenmek için Sina bölgesini tercih ediyor. IŞİD’in Sina’yı seçmesi bölge için bir başka yeni dinamiği de doğruluyor. IŞİD burada örgütlenerek, Filistin’e geçmeyi ve burada Hamas’ın bıraktığı ya da bırakacağı boşluğu doldurmak istiyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.