Yaklaşık 10 senedir TC Kültür Bakanlığı’nın desteğini alan festival, bu sene finansal fonun kesileceği konusunda bakanlık tarafından bilgilendirildi. Festival direktörü Adil Kaya finansal desteğin geçen sene ilk defa azaldığını, bu sene ise tamamen kesildiğini belirtti.
Festival Alman Dışişleri Bakanlığı, Goethe Enstitüsü ve Robert Bosch Vakfı’yla işbirliğine devam ediyor.
Festival direktörü: Türkiye kültürel köprüleri atıyor
Bunu Türkiye’nin kendi içine dönmesi ve büyüyen milliyetçi akıma bağlayan Kaya, halklar arasında diyaloğun kriz anlarında devam etmesi gerektiğini söyledi. Karşılıklı siyasi gerginliğin arttığı bu dönemde, sanatçıların nefes alabilmesi ve toplumdaki ayna görevlerini yerine getirebilmeleri için bu tip ortak festivallerin var olduklarını belirtti.
Festivalin yönetim kurulundan Frank Becher, ”Politik bir oluşum değiliz ancak bilinçsiz olarak olsa bile her filmin politik bir yanı var.. Sadece Kürtçe filmlerin olması bile bir demeçtir ” dedi.
2018 programında merhum Yaşar Kemal ve Yılmaz Güney’le ilgili belgeseller dikkat çekiyor. Kaya’ya göre bugün var olamayan karşıt seslerin yerine geçmişten isimler eklenmiş.
Kültür Bakanlığında bütçe artırımı
Bir taraftan Kültür Bakanlığı’nın sinemaya maddi desteği artıyor. 2014 itibariyle 2 katına çıkan ve 7 milyon doları bulan bütçe ile senede ortalama 155 filme destek olunuyor. Diğer taraftan sansür ve kısıtlamalar devam ediyor. Tam 208 Türkçe ve Kürtçe şarkının TRT’nin kara listesine alındığı biliniyor.
Festivalin onur ödülleri, Türk oyuncu Halil Ergün ve Alman yönetmen Volker Schlöndorff’a
Halil Ergün ile ilgili direktör Kaya ”Türkiye’nin en yaratıcı oyuncularından, 40 seneyi geçen kariyerinde kendini her zaman yeniden yaratmış biri ve seyircinin nabzını tutamayı bildiği için seçtik” dedi.
Volker Schlöndorff ise toplumlar arası diyalog ve anlayışı destekleyen filmlerinden ötürü bu önemli ödülü kazandı.
10 gün süresince festivalde 43 Türk-Alman ortak yapımı eser gösterilecek.
