Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Prof. Sinan Adıyaman: “Aşı reddi artarsa olası bir salgında hastalığa yakalanan çocukların yüzde 20’si hayatını kaybedebilir”

Yayına hazırlayanlar: Özgür Özdemir & Gülçin Karabağ & Batu Bozkürk

Özellikle son beş yıldır artan oranda aileler bebeklerine aşı yapılmasını reddediyor. 2014 yılında 1370, 2016’da 11.470, 2017 yılında ise, 23 bin aile çocuklarına aşı yapılmasını reddetti.

Aşı reddi, bebeklerin doğumlarından itibaren halk sağlığı merkezlerinde, salgın hastalıklara karşı bağışıklık kazanmaları için yapılan ve karnelerine kaydedilen aşıların yapılmasının aileler tarafından reddedilmesidir.

Aileler ne zamandan beri hangi gerekçelerle bebeklerine aşı yapılmasını reddediyor, bebeklere aşı yapılmaması halk sağlığı açısından neden tehlike arz ediyor, çocukların sağlığı ve geleceği ile ilgili bilimsel bilgi gerektiren bir hususta yalnızca ailelerin karar verme yetkisi olabilir mi?

Bu konu ile ilgili Medyascope.tv olarak Türk Tabipler Birliği ikinci başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Prof. Dr. Adıyaman, ailelerin aşıyı reddetmesinin genel olarak iki tür nedeni olduğunu belirtti. Bazı aileler doğal yaşama şiarıyla çocuklarına aşı yapılmasını reddederken, daha muhafazakâr kökenli aileler ise, dini bir takım referanslardan dolayı aşıyı reddediyor. Prof. Dr. Adıyaman, son zamanlarda dini referanslarla aşı reddi vakalarının arttığını belirtti.

Adıyaman aşı olan çocuklarda yüzde 5-15 arası bir oranda aşının tutmayabileceğini, bunun bilimsel bir gerçek olarak zaten açıklandığını ama bunun aşı yaptırmamak için bir sebep olamayacağını ifade etti. Aşının yüzde yüz oranda koruyuculuğunun olmamasının aşı yaptırmamak için bir gerekçe olamayacağını aksine, aşının yaygınlaşmasının, mümkünse tüm nüfusun aşılanmasının kesin bir biçimde salgın hastalıkların önüne geçilmesinin gerekli bir koşulu olduğunu sözlerine ekledi. Büyük bir tehlike altında olduğumuzu ifade eden Prof. Dr. Adıyaman, neredeyse ortadan kalkmış örneğin kızamık gibi hastalıkların yeniden baş gösterebileceğini ifade etti. Göç meselesine de vurgu yapan Prof. Dr. Adıyaman, mülteci çocukların bir kısmının da aşısız olduğunu belirtti. 23 bine ulaşan aşı reddi sayısının artması durumunda tehlikeli boyutlara ulaşabilecek kızamık salgını tehdidi altında olduğumuzu vurgulayan Prof. Dr. Adıyaman, böyle bir salgında istatistiki verilere göre hastalığa yakalanan çocukların yüzde 20’sinin hayatını kaybedebileceğini vurguladı.

Ayrıca konu ile ilgili Türk Tabipler Birliği olarak iki senedir Sağlık Bakanlığı’nı aşı reddinin halk sağlığı açısından tehlike arz etmesi hususunda uyardıklarını da belirtti. Aşı reddi meselesinin tehlikeli boyutlara geldiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Adıyaman, “aşılanmanın mutlaka zorunlu hale getirilmesi gerekir, yani ailelerin isteğine bırakılmaması gerektiğine inanıyoruz, çünkü burada ailenin bir hakkı olabilir ama hiçbir fikir yürütemeyecek ve kendini ifade edemeyecek küçüklükteki çocukların da hakları olduğuna inanıyoruz” dedi. İnsan hakları ve çocuk istismarı konusuna dikkat çeken Prof. Dr. Adıyaman “ Çünkü o çocuk ailenin isteğiyle aşı olamıyor ve hastalanırsa, bu çocuğun hiçbir suçu yok bu konuda, tamamen aile suçlu” diyerek sözlerini devam etti. Prof. Dr. Adıyaman, çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen ailelerin “neden dolayı aşı yaptırmak istemediğini öğrenip ona göre bilimsel veriler gösterirdim, çünkü bu konuda elimizde her türlü bilgi var” dedi. Türk Tabipler Birliği ve hekimler olarak “kanıta dayalı tıbba” inandıklarını ifade eden Prof. Dr. Adıyaman, bu aşılarla ilgili ellerinde yeteri kadar kanıt olduğunu ve bunun çok net bir husus olduğunu vurguladı.

Sağlık Bakanlığı, Aralık 2017’de çocuklarına aşı yaptırılmasını reddeden 10 bin ailenin çocuklarının tıbbi açıdan gözetim altına alındığını belirtti.

Yoğun tartışmalara yol açan konu çeşitli hekimlerle Sağlık Bakanlığı’nı zaman zaman karşı karşıya getirirken, aşı yaptırmak istemeyen aileler Facebook’ta “Aşı Yaptırmaya Mecbur Değilim Hareketi” adı altında bir sayfada buluştu.

 

 

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.