Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Netanyahu sunum yapıp İran’ı yalancılıkla suçladı ama nükleer anlaşma taraftarlarını ikna edemedi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ı nükleer programı konusunda yalan söylemekle suçladı. Tahran yönetiminin, 2015 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ABD, Almanya, İngiltere, Çin, Rusya, Fransa ve Avrupa Birliği ile imzaladığı anlaşmayı ihlal ettiğini ileri süren Netanyahu, elinde bu iddiasını kanıtlayacak kanıtlar olduğunu da savundu. İsrail Başbakanı’na göre, birkaç hafta önce İsrail istihbaratının ele geçirdiği bu kanıtlar, İran’ın anlaşmaya rağmen nükleer silah programıyla ilgili teknik uzmanlığını geliştirmeye devam ettiğini gösteriyor. Ancak Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’la varılan nükleer anlaşmadan cayıp caymadığını açıklayacağı 12 Mayıs tarihi yaklaşırken ve de ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun İran’a karşı Ortadoğu’da safları sıklaştırmayı hedefleyen ziyaretinin hemen ertesinde yaptığı bu açıklama uluslararası kamuoyunda beklenen etkiyi yaratmamışa benziyor.
Zira, Netanyahu’nun kanıt olarak sunduğu belgeler Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) 2005 yılından bu yana elinde bulunan ve 2011 yılında kamuoyuyla paylaştığı verilerden farklı değil. 2015 yılında varılan nükleer anlaşma uyarınca İran’ın nükleer çalışmalarını soruşturmakla yetkili kurum olan UAEK İran’ın 2009’dan sonra nükleer silahlar konusundaki çalışmalarına devam ettiğine dair herhangi bir bulgu olmadığını duyurmuştu.

55 bin sayfa gizli belge

İsrail Başbakanı Netanyahu, İsrail Genelkurmay Başkanlığı’ndan yaptığı ve İngilizce konuşmayı tercih ettiği, televizyonlardan canlı yayınlanan ilgili sunumunda, İran aleyhinde 55 bin sayfa belge ele geçirdiklerini söyledi. İran’ın nükleer anlaşmaya rağmen nükleer programına devam ettiğini savunan Netanyahu, sözkonusu belgeleri nereden nasıl ele geçirdiklerini ise açıklamadı. Netanyahu’nun televizyon performansı ardından görüş beyan eden UAEK’nin eski müfettişlerinden Olli Heinonen ise, kanıt olarak sunulan belgelerin yeni olmadığına işaret ederek 2005 yılında kurumunun da görüp değerlendirdiğini söyledi.
Netanyahu’nun televizyon sunumunu sosyal medyada değerlendiren İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise, amacın ABD Başkanı Trump’ın nükleer anlaşmadan caymasına kılıf uydurmak olduğunu savundu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.