Çin devlet yayın organı The Procuratore Daily’e göre, bu hafta yapılan Çin medeni hukuk yasa tasarısı görüşmelerinde, çiftlere en fazla iki çocuk sahibi olma sınırını koyan “aile planlama” başlığı yetkililer tarafından değerlendirmeye alınmadı.
Çin’de, 2020 yılında tamamlanması planlanan yeni medeni hukuk yasa tasarısının hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor. Yetkililerin gruplar halinde fikir alışverişlerinde bulunduğu ve yoğun görüşmeler ile sürdürülen hazırlıklar sırasında önemli bir detay ortaya çıktı. Çin devlet yayın organı The Procuratore Daily’e göre, bu hafta yapılan Çin medeni hukuk yasa tasarısı görüşmelerinde, çiftlere en fazla iki çocuk sahibi olma sınırını koyan “aile planlaması” başlığı yetkililer tarafından değerlendirmeye alınmadı.
Komünist Parti tarafından, nüfus artışını engellemek için çiftlerin sadece tek çocuk sahibi olabileceğine dair yasa 1979 yılında yürürlüğe girmiş, 2016 yılında bu limit iki çocuğa çıkarılmıştı. 2016 yılındaki kararın merkezinde 1.4 milyarlık nüfusun az bir bölümünün genç kategorisinde olmasından ötürü, yaşlı nüfusu gençleştirme hedefi vardı. Yaşlı bir toplumun Çin’in iş gücünü ve dolayısıyla ekonomisini etkileyeceği kaygısıyla çocuk yapma sınırı ikiye çıkarılmıştı.
Yaşlı nüfusu gençleştirme arayışı
Ancak son iki senede yapılan araştırmalar, çocuk yapma sınırının ikiye yükseltilmesinin çok fazla değişime yol açmadığını gösteriyor. Ulusal İstatistik Bürosu’nun verilerine göre 2015 yılı doğum sayısı ile sınırın yükseltildiği 2016 yılı sonrasındaki doğum sayıları arasında sadece (ortalama) 1.3 milyonluk bir artış var. Bu sayı, Çin yönetiminin hesaplamalarının yarısından aşağıya tekabül ediyor.
Çocuk yapma sınırını yükseltmenin nüfusu gençleştirme yönünde bir katkı sağlamadığı, dolayısıyla Çin’in ekonomik kaygılarının sürdüğü göz önüne alındığında, yönetimin bu sınırlamadan kurtulmasının olası bir senaryo olduğu düşünülüyor. Feminist yazar Leta Hong Fincher, The Guardian’a konu ile ilgili olarak, “Çin’in düşük doğum oranları nedeniyle kırmızı alarmda olduğu” ve “sınırlamanın reform edilmesindense doğrudan sınırlamadan vazgeçilmesi gerektiğinin aşikâr olduğunu” söylüyor.
Eğer bütün bu gelişmeler sonucunda Çin yönetimi resmi olarak çocuk yapma sınırını kaldırırsa, 40 yıllık kısıtlamalara rağmen, vatandaşlarına düzenli işleyen bir sosyal güvenlik programı sağlayamayan Çin’in ortaya çıkan yeni resim ile nasıl mücadele edeceği de merak konusu.
