Almanya 100 yılı aşkın süre önce sömürgesi olan Namibya’da faili olduğu soykırımın kurbanlarına ait kemikleri iade etti. Afrika’nın güneybatı ucundaki Namibya’yı 1884-1915 yılları arasında sömürgeleştiren Almanya, 1904 yılında ayaklanan Herero kabilesinin neredeyse tamamını, Nama kabilesinin de yarısını katletmişti. Sağ kalanlar ise toplama kamplarına tıkılmış, öldürülen 100 bin civarında Namibyalının cesedi de beyazların siyahlardan üstün bir ırk olduğunu kanıtlamayı amaçlayan deneyler için gemilerle Almanya’ya taşınmıştı.
Alman hükümeti işte bu deneylerde kullanılan kafatasları da dahil 30’a yakın kalıntıyı Berlin’de bir kilisede düzenlenen törenle Namibya hükümetinin temsilcilerine teslim etti. Soykırımdan kurtulmayı başaran Namibyalıların torunları ise Alman hükümetinin bu katliamı resmen soykırım olarak tanımasını, parlamento tarafından özür dilenip, tazminat ödemesini istiyor.
Berlin bu mezalimi soykırım olarak tanımaktan kaçınsa da, 2004’te Namibya’yı ziyaret eden Almanya Kalkınma Yardımları Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul özür dilemiş ve o ziyaretten sonra devam eden görüşmeler sonucu geçmişte iki kez daha yine belli sayıda kemik ve kafatası Namibya’ya iade edilmişti. 2016 yılında özrün ne şekilde ifade edileceği konusunda Namibyalı muhatapları ile görüşmeler yürüttüğünü duyuran Alman hükümeti tazminat ödemese de, Namibya’ya milyarlarca dolarlık insani ve teknik yardımda bulunduğunu söylüyor.
Almanya’nın elmas yataklarını ele geçirdiği Namibya’daki yerli halka yönelik katliamları General Lothar von Trotha’nın emriyle 1904-1909 yılları arasında devam etti. Öldürülenlerin kemiklerini Almanya’da Aryan ırkın üstünlüğünü kanıtlamak için deneylerinde kullananlardan biri de, çalışmaları yıllar sonra Adolf Hitler tarafından da okunacak Eugen Fischer’di. Almanya o dönemde Kamerun, Tanzanya, Ruanda ve Togo gibi diğer sömürgelerinden de benzer çalışmalar için kafatasları getirtmişti.
Herero ve Nama halklarını temsil eden sivil toplum kuruluşları tarafından, Almanyayı tazminat ödemeye zorlamak için New York’ta açılmış bir dava da bulunuyor.
