Guardian’ın haberine göre, 25 Temmuz’da göreve başlayan Başbakan İmran Han, on yıllardır Pakistan toplumunun en alt tabakasını oluşturan Afgan sığınmacılara vatandaşlık vereceğini açıkladı.
İmran Han, pazar günü Karaçi’de yaptığı açıklamada “İnşallah çocukları Pakistan’da doğup büyümüş Afganlar vatandaşlığa kavuşacak. Onlar da insan. Nasıl oldu da biz, 30, 40 yıl boyunca onlara kimlik kartı ve pasaport vermedik?” dedi. Han aynı hakları, Bangladeşli ve Arakanlı sığınmacılara da tanıyacaklarını söyledi.
BM’ye göre Pakistan, dünyada en çok sığınmacı barındıran ülke. 2,7 milyon Afgan sığınmacılar arasında 1979’daki Sovyet işgalinden kaçanlar da var, daha sonraki yıllardaki şiddetten ve ekonomik problemlerden dolayı göç edenler de. Afgan sığınmacıların yüzde 60’ı, yani 1,5 milyonu Pakistan doğumlu. Vatandaşlıklarının olmamasından dolayı pek çok sığınmacı kayıt dışı sektörde çalışıyor.
Başbakanın kararı farklı siyasi görüşlerden grupları ve insan hakları savunucuları tarafından olumlu karşılandı. Bu adımla İmran Han, on yıllardır teröre destek vermekle suçlanan Afgan sığınmacılara yönelik ayrımcılığı tersine çeviren bir karar almış oldu. 2016’da 600 bin sığınmacı Afganistan’a geri gönderilmişti.
İmran Han’ın bu kararı, geleneksel olarak sığınmacı karşıtı görüşleriyle bilinen ordunun desteğiyle alıp almadığı ise bilinmiyor. Açıklamadan sadece bir gün önce, orduya yakınlığıyla bilinen Dışişleri Bakanı Şah Mahmut Kureyşi, Kabil ziyareti dönüşü “sığınmacıların onurunu incitmeden, sürdürülebilir” bir geri göndermenin olması gerektiğini vurgulamıştı.
Bazı analistler bu kararın arkasında politik motivasyonlar olduğunu düşünüyor. İnsan Hakları Gözlem Grubu’ndan Sarup İcaz, Peştun kökenli Afgan göçmenlerin, temmuzdaki seçimlerde çoğunlukla İmran Han’a oy verdiğini vurgulayarak “Daha çok Peştun’a vatandaşlık vermek İmran Han’ın oylarını artıracaktır” yorumunu yapıyor.
