Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İngiliz vekil, tacizle suçlanan işadamını kürsü dokunulmazlığından yararlanarak ifşa etti

Topshop, Miss Selfridge, Dorothy Perkins gibi firmaların yer aldığı İngiliz perakende devi Arcadia Group’un sahibi milyarder işadamı Sir Philip Green’in çalışanlarına cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıktı.

Daily Telegraph’ın “İngiltere’nin ‘MeToo’ skandalı” olarak duyurduğu haberde, beş kadının  ülkenin en zengin işadamlarından birine cinsel taciz suçlamasıyla dava açtığı öğrenilmişti. Mahkeme kararı dolayısıyla haberde davalının adı açıklanmamış, ancak söz konusu kişinin kimliğinin ortaya çıkmasıyla “Me Too” hareketinin yeniden başlayabileceği ifadesi yer almıştı. Yazıda ayrıca, söz konusu iş adamının çalışanlarıyla, işyerleri ve işverenleri hakkında bilgi sızdırmayacakları yönündeki gizlilik anlaşması (NDA) imzalamış olduğu için de bu kişinin ifşa edilmediği belirtilmişti.

Lordlar Kamarası üyelerinden İşçi Partili Peter Hain dün parlamento üyelerinin sahip olduğu, ifade özgürlüğünü garanti eden yargı muafiyetinden yararlanarak, skandalın odağındaki kişinin, 66 yaşındaki Philip Green olduğunu ifşa etti.

Green’in adı daha önce de “erkeklere mahsus” bağış gecesi düzenlediği ortaya çıkan Presidents Club skandalında geçmişti. Green’in davetliler listesinde yer aldığı söz konusu gecede yalnızca kadınların servis yaptığı ve müşterilerin bu kadınlara cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Green’in şövalyelik unvanının da geri alınmasını isteyen Hain kürsüden yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:

“Süregelen ciddi bir cinsel taciz, ırkçılık ve zorbalık vakasında gerçeği, gizli anlaşmalar imzalatma ve para teklif etme gibi yollarla gizleyen, hakkında açılmış güçlü bir işadamının kimliği hakkında, davayla doğrudan ilgili biri tarafından bilgilendirildim. Doğrudan kamu çıkarını ilgilendirmesine rağmen, basının olayı tüm yönleriyle duyurması konusunda önüne engeller koyulduğu için parlamento ayrıcalığımdan yararlanarak bu kişinin adının Philip Green olduğunu açıklamayı görevim olarak görüyorum.”

Hain aynı akşam BBC yayınına çıkarak şunları söyledi: “Bu meselede beni rahatsız eden, zenginlikle birlikte gelen gücün ve istismarın olmasıydı. Beni bu doğrultuda hareket etmeye iten bu oldu. Doğru yapıp yapmadığım herkesin kendi takdirindedir. (…) Ancak kürsü dokunulmazlığı gibi değerli bir ayrıcalığı gerektiğinde kullanmıyorsanız (…) Westminister’da olmanızın bir anlamı yoktur.”

Mahkeme süreciyle ve parlamentoda konuşulanlar hakkında herhangi bir yorumda bulunmayan işadamı Green ise, bununla birlikte, yasadışı hareket ettiği yönündeki suçlamaları “topyekûn ve kesin olarak reddettiğini” söyledi.

Lordlar Kamarası üyeleri Hain’in çıkışıyla ilgili herhangi bir yurumda bulunmazken, Başbakan Theresa May’in sözcüsü de Green özelinde yorum yapmayı reddetti ve kürsü dokunulmazlığını kastederek, vekillerin, parlamentodaki ayrıcalıklarından nasıl yararlanmayı seçeceklerinin kendi takdirlerinde olduğunu belirtti. May ayrıca gizlilik anlaşmalarını eleştirdi ve bu konuda reforma gitmiş olduklarını ancak konununu kabinede yeniden ele alınacağını belirtti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.