Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Venezüela’dan sefalet manzaraları: Salgın hastalıklar, evlatlık verilen çocuklar…

Venezüela, tarihinin en büyük toplumsal krizini yaşıyor. Ekonomik kriz ülke altyapısına ciddi ölçüde zarar verdi. Sağlık hizmetlerindeki yetersizliklerden ötürü bulaşıcı hastalıklar ülkeyi pençesine almakla kalmadı, aynı zamanda komşu ülkelere de sıçramaya başladı. Yaşanan yiyecek sıkıntısı aileleri parçaladı. Pek çok hamile kadın ise Venezüela’da çocuklarını besleyemeyeceklerini düşündükleri için ülkeden göç ediyor.

Washington Post’un haberine göre, Venezüela üzerinden gelen bir kızamık salgını Brezilya Amazonları’nı tehdit etmeye başladı. Venezüelalı göçmenlerin yoğunlukla bulunduğu bölgede, yaklaşık 20 yıldan beri ilk defa bulaşıcı bir hastalık tespit edilmesi üzerine Amazonas eyaletinde olağanüstü hâl ilan edildi.

“Biz Venezüelalılar ölüyoruz. Sağlıkla oynanmaz.”

 

Venezüela sağlık sisteminin fiilen çökmesiyle kızamık ve difteri gibi önceden kökü kurutulmuş hastalıklar yeniden görülmeye başladı. Salgın hastalıklar insanların civar ülkelere göçmesiyle kıtaya yayılıyor. Venezüela’da ortaya çıkan salgın, Kolombiya, Arjantin, Ekvador ve Peru’ya da sıçradı.

2014-2017 yılları arasında Venezüela’da sıtma vakaları üçe katlandı. Brezilya’nın sınır eyaletindeki Amazonas’taki artış ise yüzde 50. Kolombiya’da ise 2005’ten beri ilk defa difteri vakaları görüldü.

Doktorlar ise salgınların sebebi olarak, hükümetin önlem almaktaki yetersizliklerini gösteriyor. Caracas Üniversite Hastanesi Tropikal Tıp Enstitüsü’nden Profesör Julio Castro, “Bir virüs bir ülkeye girdiğinde, yapmanız gereken şey halkı korumaktır ve hükümet bunu yapmıyor. Virüs bir kez burada görüldükten sonra, yayılmasını engellemek için hiçbir şey yapmadılar. Çocuklarımızın çoğunun aşılanmadığını bilerek, ulusal bir alarm vermeliydiler. Yapmadılar” diyor.

BBC Mundo’nun haberine göre ise ülkedeki kıtlık yüzünden Venezüelalı aileler beslenmekte sıkıntı yaşıyor. Dördüncü çocuğuna hamile Marlene, Venezüela’da üç boğazı beslemenin artık imkânsız olduğunu söylüyor: “Burada yemek yok, su yok; kendi karnını doğru düzgün doyuramayan biri, bir de çocuğunun karnını nasıl doyurabilir?”

Marlene, canını acıtsa da açlıktan ötürü çocuğunu evlatlık verme kararı almak zorunda kalmış. Marlene çocuğunu beslemekte zorlanan tek kadın değil. Bakıma muhtaç çocuklar için koruyucu aileler bulan sivil toplum örgütü Proadopción’un başkanı Claudio Biern, çocuklarını terk eden veya evlatlık veren kadınların sayısının her yıl, her ay arttığını belirtiyor.

Çocuk bakımındaki eksiklikler Venezüela’daki krizin sonuçlarından biri. Yoksullukla mücadele eden aileler, çocuklarını evlatlık olarak başka ailelere veriyor.

Sivil toplum örgütleri, çocuklarını bağışlayan annelerin çoğunun kimseden destek görmeyen, yoksul bölgelerde yaşayan kadınlar olduğunu belirtiyor.

 

Marlene de bu profile tam olarak uyan kadınlardan biri: “Çocuklarım önceden günde bir kez, bazen iki kez yemek yerlerdi ama şimdi… Komşumdan biraz un istedim, ama bana verecek ununun olmadığını söyledi, çünkü onda da yok. Bir sürü insan ekonomik durumdan, suçtan ve mafyalardan ötürü ülkeden gitti. Burada ilerleme yok, iş yok, hiçbir şey yok.”

Caracas’ta kiliseler, çocuklar için futbol okulu vb. etkinlikler düzenliyor.

 

Marlene bakamayacağını düşündüğü için, bir arkadaşı aracılığıyla dördüncü çocuğuna bakacak bir aile bulmuş. Aile Marlene’ye hamilelik dönemlerinde ailesini besleyebilmesi ve gerekli tıbbi testleri yaptırabilmesi için bir miktar para vermiş. Bu süreçte en büyük destek ise 13 yaşındaki kızından gelmiş: “Anne, daha bize verecek yemeğin yokken ona nasıl yemek vereceksin? Bu [evlatlık verilmesi] onun için iyi olacak.”

Venezüelalı göçmenlerin arasında çok sayıda hamile kadın bulunuyor.
Venezüela’da pek çok anne çocuklarına bakmakta ciddi zorluk çekiyor.

 

Çocuğunu evlatlık verdiği için erkek kardeşleri kendisine sinirlenmişler. Defalarca kendini anlatmaya çalışmasına rağmen onu dinlemeyi reddetmişler. Fakat Marlene, her şeye rağmen pişman olmadığını söylüyor: “Doğru olanı yaptım, çünkü kızım iyi olacak ve ona iyi bir eğitim verecekler. Ben bunları yapamam. Bana kızımın iyi olduğunu göstermek için fotoğraflarını gönderdiler. Onu yeniden görmek isterdim.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.