Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Auschwitz’deki dövmecinin hikâyesini anlatan kitap listelerde bir numara

ABD’de Harper Collins tarafından eylül ayında yayınlanan Auschwitz Kampı’ndaki Dövmeci (The Tattooist of Auschwitz) adlı roman kısa sürede beklenmedik satış rakamlarına ulaştı. Kitap, 1942’de Auschwitz’de hapsedilen ve kampa getirilen binlerce kişinin kollarına dövme yapmak zorunda kalan Slovakyalı Yahudi Lali Sokolov’un sıradışı hikâyesini anlatıyor. Yeni Zelandalı yazar Heather Morris’in ilk kitabı, tüm dünyada 17 dile çevrilip hakları da 43 ülkeye satıldı.

New York Times’daki habere göre, sadece ABD’de yarım milyon kopya basılan roman, listelerde de birinci sıraya yerleşmeyi başardı. Bu şaşırtıcı aşk hikâyesinin en önemli özelliği gerçek hayattan alınmış olması. Auschwitz Kampı’nda bir dövme uzmanı olan Sokolov, orada Gita Furman ile tanıştı. Daha sonra evlenen ve çocukları olan çift, Avustralya’nın Melbourne kentine taşındı. Melbourne’de bir hastanede çalışan Morris, 2006 yılında, ölümünden birkaç yıl önce Sokolov ile bir röportaj yaptı. Morris önce dövmecinin hayatı hakkında bir senaryo yazdı, daha sonra bu senaryoyu romana dönüştürdü.

Roman başka söylüyor, arşiv başka…

Satış başarısının ardından romanla ilgili tartışmalar da hız kazandı. Romanın arkasındaki “Ek Bilgiler” bölümünde verilen bilgiler hikâyenin gerçekliği konusunda soru işaretlerine yol açtı. Bu bölümde, Solokov’un yaptığı dövmede Furman’ın kolundaki numaranın 34902 olduğu yazıyor. Fakat Shoah Vakfı Enstitüsü ile yapılan 1996 tarihli bir röportajda Furman, sayısının 4562 olduğunu söyledi ve Auschwitz-Birkenau Anıtı ve Müzesi’ndeki arşiv kayıtları da Furman’ın bu iddiasını destekledi.

Aynı şekilde Furman’ın kampa varış tarihi 13 Nisan 1942 olarak veriliyor. Ancak 34902 numaralı bir kişinin o tarihte Auschwitz’e gelmesi mümkün değil. Çünkü o tarihte Auschwitz’e giren bir kadının numarası dört haneli olabiliyordu.

Kitabın pazarlama stratejisi, üzerine kurulu olduğu gerçek hikâyeye odaklanmakla birlikte, romandaki ayrıntıların doğru olup ve olmadığı konusunda da kafa karışıklığı var. Yazar Morris, Sokolov’un Furman’ı ilk kez gördüğü dövme sahnesinin gerçek olduğunu söylüyor. Ancak, 1990’larda Sokolov ve Furman’la yapılan röportajlar ve son dönemde çiftin oğlu Gary ile yapılan görüşmeler yazarın bu iddiasını desteklemiyor.

 

“Kitabı akademisyenlere ve tarihçilere bırakacağım”

Kitabın tarihi bir eser olduğunu iddia etmeyen Morris, “Bu kitabı akademisyenlere ve tarihçilere bırakacağım. Bu Lali’nin hikâyesi. Tarihin ve hafızanın birlikte değerlendirilmesinden ve parçalara ayrılmasından söz ediyorum. Lali’nin kendi hikâyesini anlattığından eminim” dedi.

Bir romanın gerçekliği kontrol etmesi gerekmediğini söyleyen kitap editörü Sara Nelson da, “Tarihi ve gerçek insanlara dayanan kurgu kitaplarına gerçek bir ilgi var. Bu kişiyi tanımaları ve kişinin hayatıyla birlikte yürümeleri romanın ilgi çekmesini sağlıyor” diye konuştu.

1996’daki röportajında, her durumda kendine bir çıkar yol bulan, son derece sempatik, dâhi bir fırsatçı portresi çizen Sokolov, romanda ise birçok mahkûma yardım eden, endişeli ama oldukça soylu bir kahraman olarak karşımıza çıkıyor. 

Müzikal projesi gündemde

Lali ve Gita’nın oğlu Gary Sokolov, babasının en büyük mücadelesinin hayatta kalmak olduğunu söyledi. Gary,  babasının hayatına dayanarak daha çok iş üretmeyi planlıyor. Şu anda müzikal projesi için bir yapımcıyla görüşen Gary, “Babamın, on yıllar sonra insanlık üzerinde bu kadar olumlu bir etkisi olabileceği gerçeği olağanüstü bir şey” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.