Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

ABD’li gençler arasında cinsel ilişki sıklığı azalıyor

The Athlantic‘te ABD’li gençler arasında cinsel ilişki sıklığının azalmasına ve bunun nedenlerine dair Kate Julian tarafından kaleme alınmış bir metin yayınlandı. Yazının özetini paylaşıyoruz.
Yazıda HIV salgınının tüm zamanların en aşağı seviyesinde olması, pek çok kadının bedava doğum kontrol yöntemlerinden yararlanabilmesi, ertesi gün hapının reçetesiz alınabilmesi, Tinder benzeri uygulamaların yaygınlaşması ve farklı cinsel ilişki biçimlerine gösterilen hoşgörünün artması gibi faktörlere rağmen, ABD’li gençlerin önceki nesillere nazaran cinsel ilişkiden uzak durmasının nedenleri sorgulanıyor ve olası sebepler beş ana başlık altında toplanıyor.
Bunlardan ilki olan “Tek Kişilik Seks” başlığı altında Almanya, İsveç ve Japonya örneğinden ve yazarın görüştüğü cinsel olarak aktif ve pasif 20-30 yaş  aralığındaki gençlerden elde edilen bilgilerden hareketle, internet pornosunun yükselişiyle birlikte sıklaşan mastürbasyonun bir ölçüde cinsel ilişkinin yerine geçmiş olabileceği tespitine yer veriliyor.
“Takılma Kültürü ve Helikopter Ebeveyn” başlıklı ikinci kısımda, bir önceki nesle göre gençler arasında uzun soluklu ilişkilerin azalmasının cinsel ilişkiyi seyrekleştirdiğini gösteren veriler yer alıyor. Buna göre tek gecelik ilişkilerle sınırlı olan cinsel ilişkiler, uzun süreli ilişkilere göre cinsel açıdan daha az verimli. Yazıya göre, bunu destekleyen bir diğer unsur da kontrolcü anne ve babalar. Günlük programının dışına çıktığında üzerinde ailelerinin baskısını hisseden öğrenciler, romantik ilişkilere vakit ayıramıyor. Bunun yanı sıra, ailenin ve yetişkinlerin kariyer odaklı tutumu, gençlerin başarı skalasında romantik ilişkileri derslerine göre ikinci planda görmelerine sebep oluyor.
Yazının üçüncü ana başlığı “Tinder Evlilikleri” adını taşıyor. Burada, 90’lı yıllarda ciddi bir ilişkiye başlamış ve günümüze kadar bunu sürdürdükten sonra sevgilisinden ayrılan ve kendini boşlukta hisseden Simon adlı bir görüşmecinin, aradığını Tinder’da bulmuş olmasına yer veriliyor. Ancak kısa boylu ve kel olan görüşmeci, Tinder’da şansının yaver gitmemesinden yakınıyor. Bölümün sonunda, Simon’un yaşadığı deneyimin ortalamayı yansıttığının varsayılması halinde Tinder’daki eşleşmelerin nadiren cinsel ilişkiyle sonuçlandığının söylenebileceği çıkarımında bulunuluyor.
Öte yandan yazarın yaptığı görüşmelerden yola çıkarak vardığı neticeye göre, Tinder benzeri uygulamalar, romantik ilişkiler üzerindeki asıl olumsuz etkisini sosyal hayatta, birbirini gerçekten tanıyan insanlar arasındaki geleneksel flörtleşme pratiklerini “tuhaf” ve “can sıkıcı” kılarak gösteriyor. Görüşmecilerden birinin söylediği gibi: “Ortam çok değişti. İnsanlar artık gerçek hayatta birine nadiren çıkma teklif ediyor, hatta konuşmaktan bile imtina ediyorlar.”
Bu kısımda ayrıca, cinsel tacizle ilgili artan farkındalığın yan etkisi olarak, insanların, tacizci yaftası yemekten çekinerek flörtleşmekten uzaklaşmış olmasına da değiniliyor. Bir başka görüşmeci bu durumu “Ortalıkta ne yapacağını ve nasıl biriyle çıkacağını bilmeyen yalnız ve kafası karışık bir sürü insan var” sözleriyle özetliyor.
“Kötü Seks” başlıklı kısımda 90’lardan bu yana pornografinin değişimiyle seks oyuncaklarının ve anal seksin giderek normalleştiği tespitine yer verilirken, bunun özellikle kadınlar için cinsel ilişkiyi acılı bir deneyim haline getirdiği sonucuna varılıyor. Kadın görüşmecilerin yaşadığı olumsuz deneyimlerle desteklenen bölümde, bu durumun en azından kadınların cinsel ilişkiden soğumasının sebebi olabileceği belirtiliyor.
“Tutukluk” başlıklı son kısımda ise dış görünüşün günümüzde giderek daha fazla önem kazanmasın, insanların vücutlarından memnun olmamasını beraberinde getirdiği, bunun da cinsel ilişkide kişilerin kendilerini rahat hissetmemesine yol açtığı sonucuna varılıyor. Bu kısımda ayrıca, ABD toplumunda artan anksiyete ve depresyon oranlarına değiniliyor.
Yazının sonuç kısmında, cinselliğin insan için olmazsa olmaz olmasa da, iyi ve sağlıklı bir yaşam için katkı sunduğuna değiniliyor ve bunun önemine dikkat çekiliyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.