New York Times muhabiri Adam Nossiter, Fransa’nın Bayonne kentinde Belediye Başkanı Jean-René Etchegaray’nin inisiyatifiyle sığınmacılara tahsis edilen barakayı haberleştirdi.
“Paris Valiliği karşı, ancak yerel belediyenin umurunda değil” ifadelerinin yer aldığı haberde, küçük Bayonne Belediyesi’nin, Fransa’nın İspanya sınırına dayanan Afrikalı sığınmacıları ağırlamaya devam edeceği belirtildi.
Bayonne, İspanya sınırına 22 kilometre uzaklıkta, sakin bir serhat şehri. Belediye Başkanı Jean-René Etchegaray’ye göre sınıra dayanan sığınmacılara insanca koşullar sağlamak insanlık namına zorunluluk. İtalya sınırlarını kapatmış, Fransa kapatmaya çalışadursun, İspanya, Avrupa’ya geçmek isteyen sığınmacıların bir numaralı sınır kapısı haline geldi. Habere göre, geçen yıl 57 binin üzerinde kişi İspanya sınırından geçerek Avrupa’ya ulaştı ancak şimdi sığınmacıların çoğu Bayonne kentinden geçerek Fransa’ya geliyor.
Etchegaray, sığınmacılara karşı tutumu nedeniyle Macron hükümetiyle ters düştüğünün farkında. Ancak “çoğu Fransızca konuşan Mali, Fildişi Sahilleri ve Gine gibi Afrika ülkelerinden gelen bu genç adamların, durgun akan ırmağın kıyısı boyunca uzanan eski Bask evlerinin yanı başında caddelerde kamp kurmasına” da gönlü razı değil. Sığınmacıların varlığının kabul edilmesi gerektiğini belirten Etchegaray’ye göre, bu “insan onuruna yaraşır” bir şekilde olmalı. Bu yüzden sığınmacılara tahsis edilmiş, tren istasyonunun yakınındaki eski askeri barakayı kastederek “Bundan azını yapmak, yakışık almaz” diye konuşuyor.
Barakada kalan misafirler için uyku tulumları, sıcak yemek ve ısıtma da sağlanmış. NYT, genç sığınmacıların bu sıcak karşılamadan memnun olduklarını, arada bir kendilerini ziyarete gelen başkanı gördüklerinde kendisini sevinçle karşıladıklarını aktarıyor.
Öte yandan haberde, yakın bir zamana kadar Macron’un İçişleri Bakanlığı’na bağlı bölgesel temsilcisi olan Gilbert Payet’nin geçen ay sarf ettiği “Sığınmacılara devletin yardım etmesinin söz konusu bile olamaz” sözleri hatırlatılıyor.
Fransa hükümetinin yaklaşımı, Macron’un göçmenlere bakışını yansıtıyor: Bir yandan Fransa’nın geleneksel yardımseverliğini hatırlatıp polisten sığınmacılara adil davranmasını talep ederken, diğer yandan sığınmacıları taşıyan gemilerin ülkeye girişi engelleniyor, sığınmacıların haklarını savunan avukatlar mahkemeye veriliyor ve sınır dışı edilen yabancıların sayısıyla övünülüyor. Etchegaray, tıpkı İtalyanlar gibi, Fransa’nın bu tutumunu “ikiyüzlülük” olarak nitelendiriyor.
Pek çok sığınmacının birkaç gün kaldıktan sonra kamptan ayrıldığını belirten Etchegaray, sığınmacılara sağladığı olanakların “teşvik edici olduğu” ve yeni bir Calais (ülkenin kuzeyindeki, 2016’da zorla boşaltılan mülteci kampı) yaratmak üzere olduğu yolundaki argümanları gülerek karşılıyor: “Yasalara aykırı bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Ben radikal bir manyak değilim.”
