İstanbul İstinaf Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesi davasında verilen cezaları onadı. 5 yılın altında ceza alanların mahkumiyet kararları kesinleşirken, bazı isimlerin yeniden hapse girmesi bekleniyor. Cezaları 5 yılı aşanlar ise temyiz için Yargıtay’a başvurabilecek.
Cumhuriyet gazetesi davasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararı onadı. Onama kararıyla Kadri Gürsel, Emre İper, Güray Öz, Önder Çelik, Hakan Kara, çizer Musa Kart, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör, cezaların kalanının infazı için yeniden cezaevine girecek.
“Vicdani kanaat oluştu”
Daire, duruşmalarda vicdani kanının oluştuğunu belirtti ve yerel mahkemenin kararında “usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiğini ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğunu” savundu, istinaf başvurusunu esastan reddetti.
HDP Milletvekili Ahmet Şık’ın dokunulmazlığı dikkate alınmadı
Kararda, HDP Milletvekili Ahmet Şık ile ilgili şu yorum yapıldı:
“Seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, Anayasanın 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır. Kanun koyucu, hangi suçların bu madde kapsamında olduğunu tahdidi olarak saymamıştır. Kapsamı belirleme görevi uygulayıcıya aittir. Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçların bu kapsamda kaldığında kuşku yoktur.”
Cezaevine girecek isimler:
Bülent Utku: 1 yıl 7 ay 20 gün
Güray Öz, Önder Çelik, Musa Kart, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör: 1 yıl 23 gün
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kadri Gürsel: 11 ay 27 gün
Emre İper: 7 ay 14 gün
Akın Atalay, Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Orhan Erinç ve Hikmet Çetinkaya hakkındaki onama kararı Yargıtay’a taşınacak.
Davanın geçmişi
Cumhuriyet gazetesi eski yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Nisan 2018’de ceza yağdırmıştı.
Mahkeme, terör örgütüne yardım suçundan avukat Akın Atalay’ın 8 yıl 1 ay 15 gün, gazetenin eski imtiyaz sahibi Orhan Erinç’in 6 yıl 3 ay, avukat Bülent Utku’nun 4 yıl 6 ay, eski Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’nun 7 yıl 6 ay, yazar Kadri Gürsel’in 2 yıl 6 ay, eski okur temsilcisi Güray Öz’ün 3 yıl 9 ay, eski yönetici Önder Çelik’in 3 yıl 9 ay, çizer Musa Kart’ın 3 yıl 9 ay, yazar Hakan Kara’nın 3 yıl 9 ay, avukat Mustafa Kemal Güngör’ün 3 yıl 9 ay, yazar Aydın Engin’in 7 yıl 6 ay, yazar Hikmet Çetinkaya’nın 6 yıl 3 ay, Ahmet Şık’ın 7 yıl 6 ay, muhasebe çalışanı Emre İper’in 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar vermişti.
Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, kararın ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararıyla Yargıtay’a atanmıştı. Davanın iddianamesinin altında imzası bulunan savcılardan Mehmet Akif Ekinci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından HSK’ye atanmış, Yasemin Baba da başsavcı vekilliğine terfi ettirilmişti.
Operasyon nasıl başladı?
Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyon, 31 Ekim 2016’da sabaha karşı 13 yazar ve yöneticinin gözaltına alınmasıyla başladı.
5 Kasım 2016’da dokuz Cumhuriyet çalışanı, PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine yardım ettikleri iddiasıyla tutuklandı.
O sırada bir etkinliğe katılmak için yurt dışında bulunan İcra Kurulu eski Başkanı avukat Akın Atalay ve eski yayın yönetmeni Can Dündar hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Kararın ardından yurda dönen Atalay gözaltına alınarak kaçacağı şüphesiyle tutuklandı. İki ay sonra da o sırada gazetenin muhabiri olan Ahmet Şık tutuklandı.
O dönem Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ, bu durumu “talihsizlik” olarak değerlendirmiş, “Olmaması daha doğrudur. Keşke böyle bir görevlendirme yapılmamış olsaydı daha iyi olurdu, daha da doğru olurdu” demişti.
Davaya konu iddianame, 4 Nisan 2017’de Sabah gazetesi tarafından duyuruldu.
İddianameye göre, suçlama haber ve yazılara dayanıyordu. Bunun yanı sıra,o dönem İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu seçimine ilişkin davayı da suçlamalar arasına katıyordu. Bu seçimin usulsüz yapıldığını ileri süren savcılar, bu yolla gazetenin yayın politikasının değiştirildiğini iddia ediyordu.
Savcı mütalaası: Yayıncılık faaliyetleri yargılama konusudur
İlk duruşma, 24 Temmuz 2017’de yapıldı. Bu duruşmada tutuklu yedi Cumhuriyet çalışanı tahliye edildi. Kadri Gürsel 11 ay, Ahmet Şık 14 ay, Murat Sabuncu 16 ay, Akın Atalay 17 ay tutuklu kaldı. 16 Mart 2018’de görülen duruşmada Savcı Hacı Hasan Bölükbaşı davaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Bölükbaşı mütalaasında “bir bütün halinde yayıncılık faaliyetinin yargılama konusu olduğunu” söyledi.
Vakıf davası ceza davasına dahil edildi
Cumhuriyet gazetesi davasına Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu seçimine ilişkin dava da dahil edildi. Savcılık, bu dayanak ile Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulunu belirlemek için yapılan seçimin usulsüz olduğunu iddia ediyordu.
Bu dosyanın davacısı Cumhuriyet gazetesinin şimdiki İmtiyaz Sahibi Alev Coşkun ile birlikte gazetenin yazarı Mustafa Balbay’dı. Coşkun davayı, yönetime seçilemeyince toplantı yeter sayısının oluşmadığı iddiasıyla seçimin iptali için açmıştı. Coşkun, bu iddiasını isimsiz ihbar dilekçesiyle Cumhurbaşkanlığı’na da taşımıştı.
Ceza davası sürerken, istinaf aşamasına gelen vakıf davası kapsamında Bölge Adliye Mahkemesi, toplantı yeter sayısının sağlandığına karar verdi. Yargıtay da aynı yönde karar aldı. Bu kararlara göre, seçimlerin yenilenmesi gerekiyordu. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kararıyla seçimler yenilendi ve 7 Eylül 2018’de Alev Coşkun Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Bunun üzerinde davada yargılanan tüm Cumhuriyet çalışanları gazeteden ayrıldı.