Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

500 gündür cezaevinde tutulan Osman Kavala’dan açıklama: “Suçlamaların beraatla sonuçlanacağına inanıyorum”

Gezi soruşturması kapsamında 500 gündür Silivri Cezaevi’nde tutulan iş insanı Osman Kavala, cezaevinden yazılı bir açıklama yaptı. Kavala’nın açıklaması şöyle:

“Benim ve aralarında Gezi olaylarıyla ilgili suçlarından beraat etmiş olan Taksim Dayanışması sözcülerinin de olduğu 16 kişi hakkındaki iddianame mahkemeye sunulup kabul edilmiş bulunuyor. İddianamede yöneltilen ağır suçlamalarla sözü edilen olay ve bulgular arasındaki kopukluklar ve zıtlıklar kolayca fark edilebilir nitelikte.

İddianamede, Gezi olaylarının George Soros tarafından planlanmış bir tertip olduğu, onun kaynaklarıyla benim tarafımdan finanse ve organize edildiği kurgusu temel alınmış. Bu iddia, gazete yazılarına ve FETÖ’nün Emniyet’te aktif olduğu dönemde hazırlanmış raporlara, fezlekelere ve ihbarlara dayanıyor. Ancak, iddianamede anlatılan olayların seyri ve aktarılan konuşmalar, bu kurguyla çelişir nitelikte. İddianamede sık sık tekrarlanan kaos ortamı yaratmak için Gezi eylemlerini sürdürmek, derinleştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla sivil toplum kuruluşlarını yönlendirmiş olduğum iddiasına dayanak oluşturabilecek hiçbir konuşma ya da faaliyet yok.

Taksim Dayanışması’nın düzenlediği basın toplantısında da belirtildiği gibi, Gezi olaylarının içerden veya dışardan bir yöneticisi, yönlendiricisi, talimat vereni, tepe örgütü veya finansörünün olması söz konusu değildir.

Bu iddianamede yer alan tüm suçlamaların beraatla sonuçlanacağına inanıyorum. Ancak, böyle bir iddianamenin hazırlanmasını 16 aydır tutuklu olarak bekledim. Mahkeme tarihi de Haziran sonu olarak belirlenmiş olduğundan, tahliye olmadığım takdirde ilk duruşmaya kadar 18 ay cezaevinde kalmış olacağım. Yiğit Aksakoğlu da, 7 ay tutuklu kalmış olacak. Aralarında Ankara Barosu, İzmir Barosu, Diyarbakır Barosu, Van Barosu, Uluslararası Af Örgütü ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın da bulunduğu 17 kurum tarafından yapılan açıklamada vurgulandığı gibi, bu durum ülkemizdeki uzun tutukluluk uygulamalarının tedbir niteliğinden çıkıp cezaya dönüştüğünü gösteriyor. Daha önce aynı eylemlerden dolayı haklarında takipsizlik ve beraat kararı verilmiş olan Taksim Dayanışması sözcülerinin bu davada yeniden yargılanmaları da çarpıcı bir hukuk ihlali.

Gezi olaylarının hükümeti devirmek üzere planlanmış dış kaynaklı bir teşebbüs olduğuna gerçekten inananlara şunu hatırlatmak isterim: haklı ve meşru taleplere dayanan kitlesel protestolar, dünyanın her yerinde, otoriter rejimlerde olduğu gibi demokrasilerde de ortaya çıkabilir ve çıkmıştır. Demokrasinin kurum ve kurallarının çalıştığı, seçimlerin özgür ortamda yapıldığı ülkelerde, bu tür protestolar hükümetlerin devrilmesine değil, tepki çeken kararların ve uygulamaların yeniden gözden geçirilmesine ve düzeltilmesine neden olur. Demokrasilerde karar alma ve uygulama süreçleri demokratik olmayan toplumlara göre daha zor olabilir ve daha uzun sürebilir. Ama sürecin sonunda varılacak sonuç, sürecin zorluğuna ve uzunluğuna katlanmaya değer olduğunu gösteren bir sonuç olacaktır.”

Ne olmuştu?

İş insanı Osman Kavala, 19 Ekim 2017’de Gaziantep’te gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne sevk edilen Kavala, 1 Kasım 2017’de tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldu. Tutuklama gerekçesi, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”tü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kavala’yı “Türkiye’nin Soros’u” diye nitelemesinin ardından soruşturmada başka gözaltılar ve tutuklamalar da yaşandı. Bernard van Leer Vakfı’nın Türkiye temsilcisi Yiğit Aksakoğlu, 16 Kasım 2018’de aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklandı. Aksakoğlu da hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle suçlandı.

Kavala’nın tutukluluğunun 477. gününde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamenin hazırlandığını duyurdu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Kavala, Gezi Parkı eylemlerini finanse etmek ve yaygınlaşmasını sağlamakla suçlandı. İlk duruşma 24 Haziran’da Silivri’de yapılacak.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.