New York Times’tan Ernesto Londono ve Santi Carneri, Paraguay’da, yolsuzluk karşıtı avukat Roa’nın başlattığı yaratıcı sivil itaatsizlik eylemlerini haberleştirdi. Yazının özetinin çevirisini aktarıyoruz.
Paraguay’ın başkenti Asuncion, geçen yılın Ağustos ayının başında, yolsuzluklara bulaştığı halde dokunulmazlıkları dolayısıyla soruşturulamayan siyasilere meydan okuyan ceza avukatı Maria Esther Roa’nın öfkesiyle sarsılmaya başladı. Roa’nın isyan planı, tencere, tava, yumurta ve tuvalet kağıdı gibi bir dizi yaratıcı sivil itaatsizlik objesi içeriyordu.
Bugün ülkesinde yolsuzluklara karşı bir milli sembole dönüşen Roa, çoğunluğu kadınlardan oluşan bir grup organizatörle birlikte yola çıkmıştı. Grubun ilk eyleminin hedefinde, özel mülkündeki üç çalışanının maaşını ödemek için kamu fonlarını kullandığını itiraf ettiği halde aklanan Jose Maria Ibanez vardı.
Roa ve beraberindekiler, 1 Ağustos 2018 gecesi, Ibanez’in evinde toplandı ve bir yandan “Cehennemin dibine kadar yolun var Ibanez” sloganları atıp bir yandan da tencere ve tavalara vurup gürültü çıkararak eylemini sürdürdü. Eylemin devamında grup Ibanez’in evini tuvalet kağıtlarıyla çepeçevre sardı, daha sonra ise duvarlarına yumurtalar attı.
Roa’nın anlattığına göre, tuvalet kağıdının sembolik bir anlamı var: “Bu, kendinizi temizleyin demek.” Yumurtanın tercih edilmesinin sebebini ise gülümseyerek şöyle açıklıyor: “Koku bir hayli berbat, dolayısıyla eylem kendini günler boyunca hatırlatabiliyor.”
Ibanez’in protestoların hemen ardından istifa etmesi ise, Roa’nın kendisini dahi şaşırtmış. Bu eylemi, yolsuzluk suçlamalarıyla alınan 3 senatöre yapılacak olan protestolar izlemiş, bu da beraberinde soruşturmaları getirmiş. Yolsuzluk karşıtı protestoların odağındaki beş yetkiliye daha bu çerçevede soruşturma açılmış.
Eylemleri “sosyal şiddet” olarak tanımlayan Ibanez’e göre, yapılanlar bireysel ve toplumsal hakları yok sayan, yüzyıllar önceki kamusal linçlere benziyor. Ancak pek çok Paraguay vatandaşına göre bu, kurumların zayıflığından yararlanarak ceza almaktan kaçan siyasetçilerle mücadele etmek için kullanılabilecek tek yöntem. Eylemciler de, ‘halkın önünde küçük düşürme’ eylemlerinin, hukuki soruşturmadan daha etkili bir mücadele aracı olduğunu savunuyor.
Protestoların hedefi olan siyasiler, hiçbir soruşturmaya maruz kalmasalar dahi büyük bir itibar kaybına uğruyor. Roa’nın anlattığına göre, geçen 7 ayda yolsuzluk yaptığından şüphelenilen hükümet yetkilileri ve vekillere karşı gerçekleştirilen protestolar sosyal medyada o denli ses getirdi ki, söz konusu kimselerin lüks restoranlardan geri çevrildiği, eşlerinin hep gittikleri kuaförlere alınmadığı yönünde haberler alınmaya başladı.
Bununla birlikte Roa’yı endişelendiren hususlar da yok değil. Kimi eylemlerde şiddetin dozunun kaçtığını söyleyen Roa, “Bu beni endişelendiriyor çünkü bu şiddet, bir sosyal çatışmaya dönüşebilir ve insanlar can verebilir” diye konuşuyor.
Bu ve benzeri sivil itaatsizlik eylemlerinin ilk örnekleri 1990’lı yıllarda Arjantin’de görülmüş, 70’li ve 80’li yıllardaki askeri diktatörlük döneminde yakınlarını kaybedenler tarafından, ölüm ve kayıplardan sorumlu yetkililerin aklanması karşısında geliştirilmişti. O zamandan bu yana, İspanyolca konuşulan ülkelerde sık sık benzeri sivil itaatsizlik eylemleri gerçekleşiyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.