11 Eylül Saldırıları’ndan sadece üç ay sonra, Taliban saflarında olduğu keşfedilen bu saçı sakalı birbirine karışmış, 20 yaşındaki Amerikalı genç, çok sayıda Amerikalı’nın öfkesinin hedefi olmuştu.
Hala “Amerikalı Taliban” adıyla bilinen bu adamın bir hain olduğunu, idam edilmesi gerektiğini söyleyenler oldu. Ama şimdi 38 yaşındaki Lindh’in, 20 yıllık hapis cezasının 17 yılını tamamladıktan sonra bugün salıverilmesi bekleniyor. Fakat belli kısıtlamalarla: İzinsiz internete giremeyecek, yakından gözlem altında tutulacak, danışmanlık hizmeti alacak ve seyahat edemeyecek.
Washington D.C.’den Afganistan’a
Lindh 1981 yılında Washington D.C.’de dünyaya geldi. Babası Georgetown Üniversitesi’nde hukuk okumuştu, Adalet Bakanlığı’nda çalışıyordu.
Katolik olarak yetiştirilen Lindh, 16 yaşında İslam dinini kabul etti. Ailesinin desteğiyle İslam dini ve Arapça üzerine eğitim görmek için önce Yemen’e, sonra 2000 yılında Pakistan’a gitti. 2001’de Afganistan’a geçerek Taliban’a katıldı.
2013’te babası Frank Lindh, “İşte tam da bu noktada John başını belaya soktu. Afganistan’a gideceği aklımızdan hiç geçmemişti” diye konuşmuştu. Lindh ve ailesine göre genç adamın Afganistan’a gitmesindeki amaç, diğer Afgan gruplarla savaşında Taliban’a yardım etmekti.
Hatta 2001 yazında El Kaide lideri Usame bin Ladin, Lindh’in de içinde bulunduğu Taliban eğitim kampını ziyaret ettiğinde, ikili arasında kısa bir konuşma geçmişti.
Taliban Lindh’i 11 Eylül Saldırıları’ndan kısa süre önce Afganistan’ın kuzeydoğusuna göndermişti. Nihayet 2001 Kasım’ında Lindh, beraberinde yüzlerce Taliban üyesi ile birlikte teslim olana kadar Taliban üyesi olmaya devam etti.
Devamı gelecek
Lindh vakası, önümüzdeki yıllarda radikal gruplara katılmış, daha düşük profilli çok sayıda Amerikalı’nın daha hapisten çıkacağını hatırlara getirdi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
ABD’nin bu kişilerle ne yapılacağına dair net bir planı bulunmuyor. Şimdiye dek radikal İslamcı gruplarla alakalı olup serbest bırakılan hiçbir ABD vatandaşı ABD’de hiçbir saldırıya karışmadı. Guantanamo’da tutuklu kalıp sonra serbest bırakılan kişilerden bazıları, savaş alanlarına dönüp eylemlerine devam etti.