Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hong Kong’da protestolar devam ediyor: Polis merkezi ve bazı devlet daireleri protestocuların ablukasında

Zanlıların Çin’de yargılanmasını kolaylaştıran İade Kanunu’na karşı binlerce Hong Kong’lu iki hafta içinde dördüncü kez toplandı. 9, 12 ve 16 Haziran’daki protestolarda katılımın her seferinde bir milyon kişi civarında olduğu tahmin ediliyor.

Protestocuların talepleri İade Kanunu’nun tamamen geri çekilmesi, iki haftadır devam eden eylemlerde gözaltına alınan aktivistlerin serbest bırakılması ve eylemler sırasında polisin uyguladığı şiddet sebebiyle özür dilemesi.

The Guardian’da yer alan habere göre, protestocularının öfkesi, fiilen Hong Kong’u yöneten Hong Kong Özerk Yönetimi İcra Kurulu Başkanı Carrie Lam’in kamuoyu önünde özür dilemesini ve yasa tasarısını askıya alacağını açıklamasını sağlamıştı. Buna rağmen Hong Kong’daki muhalif figürlerin endişesi protestolar dindiğinde Lam tarafından yasanın tekrar gündeme alınacağı.

Protestoculardan biri “Barışçıl protestolar şimdiye kadar işe yaramadı. Normal kanalları tükettik. Bu sebeple eylemlerimizi bir üst kademeye çıkarıyoruz” dedi. Polis göstericilerin etrafında toplanmış durumda. Hastanedeki yaralı bazı göstericilerin tutuklandığı da gelen haberler arasında.

Göstericiler bu seferki protesto eyleminde kilit yolları trafiğe kapadı. Şehir merkezine doğru giden Harcourt otoyolunun kapatıldığı cuma günkü gösterilerde birkaç yüz kişi iki haftadır devam eden eylemlerde yaşananlarla ilgili şeffaflıkla bilgilendirilme talebiyle polis merkezine yöneldi.

Yaklaşık beş yıl önce “Şemsiye Hareketi” olarak bilinen protesto gösterilerindeki rolü sebebiyle tutuklu olduğu cezaevinden pazartesi günü çıkan, Hong Kong’un önde gelen aktivistlerinden Joshua Wong, polis istasyonunun dışarısında olan gruba liderlik yaptı.

Protesto boyunca hükümet merkezinin yakınlarında Birleşik Krallık bayrağı sallayan gösterici Alexandra Wong, polis şiddetine karşı protesto için eylem yaptığını ve tutuklanmaya da hazır olduğunu söyledi. Wong ayrıca, “Biz polisin insanlara zarar vermesini, biber gazı kullanmasını ve eylemcileri tutuklamasını istemiyoruz. Bu düpedüz adaletsizlik” dedi.

Protestocular, gösteri yapma izni olmamasına rağmen, “Piknik yap, şarkı söyle, kaplumbağaları izle” gibi sözlerle örtülü bir biçimde devlet dairelerinin etrafında toplanma çağrısı yaptı.

Ne olmuştu?

Protestolar 9 Haziran’da zanlıların yargılanmak üzere Hong Kong’dan Çin’e iadelerini öngören yasa tasarısına karşı başlamıştı. Kentte son 15 yılın en büyük kitlesel eylemleri olarak gösterilen protestolar, Çin’e bağlı özerk yönetime geri adım attırmayı hedefliyordu.

Polisin 12 Haziran’da eylemcilere karşı biber gazı, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanmasıyla protestoların boyutu da genişledi. Böylelikle eylem düzenleyicilerinin taleplerine şiddet olaylarının soruşturulması da eklendi.

16 Haziran’da protesto gösterileri devam etti. 7 milyon nüfuslu Hong Kong Özerk Yönetimi İcra Kurulu Başkanı Carrie Lam gösteriler devam ederken yazılı bir açıklama yayınlayarak, yönetiminin eksiklerini kabul edip halktan özür diledi.

İade Kanunu ile ilgili insanları sokağa çıkaran endişe bunun yatırımcılar için güvensizlik yaratarak Hong Kong ekonomisini zarara uğratacağı, din ve ifade özgürlüğünün altını oyacağı düşüncesi.

Eski İngiliz kolonisi Hong Kong, Çin’e devrinden sonra “iki sistem, tek devlet” ilkesi uyarınca kendi özgün yasalarıyla yönetiliyor. Hong Kong’da yaşayanlar, Çinlilerden farklı olarak basın, ifade ve gösteri düzenleme özgürlüklerinden yararlanabiliyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.