Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Davutoğlu tartışılan Sakarya konuşmasında, sanılanın tersine 7 Haziran-1 Kasım arasında yaşananlara sahip çıktı: “Terörle mücadelenin talimatının bizim tarafımızdan verildiğini unutturmak istiyorlar”

Eski Başbakan ve eski AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun 23 Ağustos Cuma günü Sakarya’da, Dostlar Platformu’nun düzenlediği programda yaptığı açıklamalar çok konuşulmuştu. Davutoğlu’nun “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler insan yüzüne çıkamazlar” sözlerinin, konuşma baştan sona dinlenince yanlış anlaşıldığı görülüyor. 

Konuşmada Davutoğlu, “7 Haziran-1 Kasım arasını tarihten silmek istiyorlar. Terörle mücadelenin talimatının bizim tarafımızdan verildiğini unutturmak istiyorlar” diyerek mesajını veriyor. 

Sözlerine “Siyasette yeni bir nefes, ruh, ahlak oluşturacaksak onun konuşulacağı mekan Sakarya’dır” diyerek başlayan Davutoğlu, son zamanlarda neden partisini eleştirdiğini şu sözlerle açıklıyor: “Birileri dava adına hareket ederken o davanın bütün değerlerini kenara iterse ‘Bir dakika, durun kalabalıklar’ deriz. Biz manifestoyla ‘durun’ demek istedik. Söylediklerimizi ihanetle tanımladılar. Bu milletin teveccühüyle başbakanlık görevine gelmiş hiçbir başbakana kimse hain diyemez.”

“YSK Türkiye’yi bu sınava sokmamalıydı”

Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum atanmasını eleştiren Davutoğlu, “Yanlış düşünüyorsak biz de eleştirilebiliriz. Ama kimse bize teröre destek suçlamasında bulunamaz. Eğer bir ülkede seçim yapılıyorsa, o sandıkta halkın oylarıyla bir sonuç çıktıysa ona saygı duyacaksınız. Peki böyle bir tavır teröre herhangi bir şekilde desteği mazur gösterir mi? Asla. Teröre kim destek veriyorsa en ciddi şekilde cezalandırılmalıdır. Eğer bu adaylar daha önce destek vermişlerse ve mahkûmiyet almışlarsa YSK onları elemeliydi. Türkiye’yi bu sınava sokmamalıydı. Bu ülkenin demokrasisine gölge düşürmemeliydi. 31 Mart’tan sonra suç işledilerse olması gereken onları mahkeme önüne götürmekti” diyor. 

“Çözüm Süreci adı altında Türkiye’nin kamu düzeni yerle bir edildi”

“Burada demokrasiyi savunmak, oy veren vatandaşın hakkını savunmak yanlış mıdır?” diye soran Davutoğlu, “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler insan yüzüne çıkamazlar. Neden mi? Gelin hafızanızı yoklayın. İleride Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman eminim en kritik dönemlerden, birkaç aydan biri 7 Haziran’la 1 Kasım arasındaki dönem olarak yazılacaktır. Başbakanlık görevini 28 Ağustos 2014’te aldıktan 40 gün sonra 6-8 Ekim olayları oldu. 6-8 Ekim olayları esnasında ‘Çözüm Süreci’ adı altında Türkiye’nin kamu düzeninin nasıl yerle bir edildiğini görme imkanı bulduk” sözlerini sarf ediyor. 

Bir araya geldiği arkadaşlarına, “Şehirlerimizin böylesine tarumar edildiği bir görüntüyü bir daha görmek istemiyoruz. Bahara kadar silahları bırakmazlarsa seçim sonrasında şiddetli şekilde terörle mücadele başlatmak zorunda kalabiliriz” dediğini söyleyen Davutoğlu, 7 Haziran sürecini şöyle anlatıyor: “7 Haziran günü maalesef tek başına iktidar olma şansı olmayınca bu terör odakları ve onların arkasındaki parti gemi azıya aldı. Ve Türkiye zaafa düştü düşüncesiyle eylemlerini artırdı. 23 Temmuz’da TBMM’de çoğunluğu olmayan geçici bir başbakan olarak tüm güvenlik birimlerini toplayıp ‘Bu gece bunların haddi bildirilecek ve bu ülkede tek bir sokakta dahi hendek kalmayacak’ dedik” diyor.

Davutoğlu’nun eleştirilerinin odağında ise MHP ve lideri Devlet Bahçeli bulunuyor: 7 Haziran-1 Kasım arasına tarihten silmek istiyorlar. Terörle mücadelenin talimatının bizim tarafımızdan verildiğini unutturmak istiyorlar. Son günlerde MHP’den bu konuda yoğun saldırılar geliyor. Biz 23 Temmuz’da terörle mücadele talimatı verdikten sonra halkımızla mücadele ederken 17 Ağustos’ta Sayın Bahçeli götürdüğümüz dört koalisyon teklifine de ‘hayır’ dedi. Bizi terörle mücadelede tek başımıza bıraktılar.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.