Kanal İstanbul projesiyle ilgili bir aşama daha geçildi. İstanbul Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Kanal İstanbul’un ÇED raporuna onay verildiğini açıkladı. Birkaç saat sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hukuki haklarımızı kullanacağız. 1/100,000 planına itiraz dilekçemizi sunuyoruz” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce “İsteseler de istemeseler de Kanal İstanbul’u yapacağız” değerlendirmesinde bulunduğu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘cinayet projesi’ olarak nitelendirdiği Kanal İstanbul projesine ilişkin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu son şekliyle 23 Aralık 2019’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından askıya çıkarılmıştı.
10 gün boyunca halkın görüşüne açılan ÇED raporuna yüz binden fazla İstanbullu itiraz etmiş ve soğuk havaya rağmen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine akın ederek itiraz dilekçelerini teslim etmişti. İmamoğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de projeye karşı itiraz dilekçesi veren isimlerdendi.
ÇED raporunun yayımlanmasıyla yeniden siyasetten ekonomiye her alanda gündeme oturan Kanal İstanbul projesine dair, bilim insanları itirazlarını sürdürürken hafta başında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Kanal İstanbul’dan geçecek gemilerden alınacak paranın, asgari yıllık net 1 milyar dolar civarında olduğunu açıkladı.
Bakan Turhan, Kanal İstanbul’dan güvenli şekilde günde 185 gemi geçirilebileceğini, şu anda İstanbul Boğazı’ndan günde 118 ila 125 gemi geçtiğini kaydetti ve “68 bin kapasiteli kanaldan 50 bin gemi geçtiğinde yıllık 5 milyar dolar gelirimiz olacak. Kanaldan çıkarılacak kazıyı Durusu Gölü ve Karadeniz arasındaki falezlerde dolgu olarak kullanacağız. Oluşan alanı mesire yeri yapacağız” dedi.
27 Nisan 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Kanal İstanbul’u, “Yüzyılın en büyük projelerinden biri için bugün kolları sıvıyoruz. En büyük hayalim” sözleriyle anlatmıştı.
Yerel seçimi kazanarak 18 yıl aradan sonra İstanbul’u AK Parti’den teslim alan CHP’li Ekrem İmamoğlu ise Kanal İstanbul projesini hiçbir koşulda desteklemeyeceklerini açıkladı. İmamoğlu, proje ile ilgili olarak,”Ya Kanal Ya İstanbul. Bu kadar net, bu kadar önemli bir karar. Bizden önceki yönetimin imzası bulunan Kanal İstanbul işbirliği protokolünden çekiliyoruz” dedi. İBB, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla, birçok branştan uzmanların söz aldığı Kanal İstanbul Çalıştayı’nı 10 Ocak 2020’de topladı.
TÜBİTAK’a bağlı altı bilim insanının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na Kanal İstanbul ile ilgili rapor yazdığı ve raporda projeye karşı çıkıldığı da geçen hafta ortaya çıktı. 27 Kasım 2019’da bakanlık ile paylaşılan raporda, projenin Marmara Denizi’ndeki ekosisteme etkisi, tarama çalışmalarının riskleri paylaşıldı ve Karadeniz kıyısının proje için feda edileceği belirtildi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Kanal İstanbul projesine, İstanbul’un en önemli su kaynaklarından Sazlıdere’nin akıbeti nedeniyle karşı çıkan kurumlardan biri. Konuyla ilgili olarak TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu adına açıklama yapan Cevahir Efe Akçelik, “Bugün İstanbul, içme suyunun yüzde 70’ini başka illerden karşılamak zorunda bırakılmış bir şehir iken ve Cumhurbaşkanı Erdoğan daha yeni ‘İstanbul susuzluğa doğru yürüyor’ demişken mevcut su kaynaklarımızın yok edilmesi sözkonusu bile olamaz” diyerek projeyi eleştirmiş ve Kanal ile Kuzey Ormanları, meralar, tarım alanlarının yok olacağını iddia etmişti.
ÇED raporunun onaylanması sürecine dair, Medyascope programcısı Gürhan Ertür, açıklamalarda bulundu. Ertür, sürecin demokratik olarak işlemediği, insanların Kanal İstanbul ısrarına karşı olan görüşlerinin hükümet tarafından dikkate alınmadığı eleştirisinde bulundu: “Türkiye’de insanların, özellikle de İstanbullular’ın bu konudaki düşünceleri hiçbir şekilde dikkate alınmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarda da gördüğümüz üzere bu konuda son derece ciddi bir ısrar var. ‘Hiçbir şey bilmiyorlar’ diye açıklama yaptı Cumhurbaşkanı. Fakat neredeyse yüzlerce rapor yayımlandı, toplantılar düzenlendi. Türkiye’de bunların hiçbiri dikkate alınmıyor maalesef. Demokrasinin adeta dibi çıkmış vaziyette.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Kanal İstanbul’la ilgili önceden yapılan çalışmalar gizleniyor”
Ertür’e göre uzman görüşleri ve daha önce belediye tarafından yapılan çalışmalar kamuoyundan gizleniyor: “Uzman kuruluşlar, bilim insanları var. Zamanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 200’e yakın uzmanın çalıştığı bir metropolitan planlama bölümü vardı. Bu bile, o çalışmalar bile raflarda kaldı ve gizleniyor bu çalışmalar.”
Gürhan Ertür’le söyleşimizin tamamı:
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek olan projenin ÇED raporuna göre maliyeti 75 milyar TL. Rapora göre, Kanal, 45 km uzunluğunda, 21 metre derinliğinde ve en dar yerinde 275 metre genişlikte olacak. Küçükçekmece Gölü – Sazlıdere Barajı – Terkos Gölü doğusunu takip eden güzergahın inşaat çalışmalarının 7 yıl içerisinde tamamlanması ve gerekli bakımların yapılması kaydıyla en az 100 yıl hizmet etmesi öngörülüyor. Ancak hem uzmanlar hem de Terkos, Karaburun, Yeniköy gibi çoğu balıkçı, Dursunköy, Baklalıgibi tarım ve hayvancılıkla ilgilenen bölge sakinleri projeye karşı çıkıyor. Ayrıca, Küçükçekmece Fatih Mahallesi gibi Kanal güzergahında kalan yerleşim yerleri ise Başakşehir ve Kayaşehir gibi daha kuzey noktalara taşınacak.
Projenin inşaat aşamasında yaklaşık 8 bin-10 bin kişinin, işletme aşamasında ise yardımcı tesisler de dahil olmak üzere toplam 500-800 kişinin çalışması öngörülüyor.
Kanal İstanbul’la ilgili tüm haber, video, analiz ve yayınlar için Medyascope’un Kanal İstanbul sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
