Kasım ayındaki ABD başkanlık seçimleri için Demokrat Parti’nin başkan adayını belirleyecek önseçimlerde, 14 eyalette birden oy kullanılan Süper Salı’dan, eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden önemli kazanımlar elde ederek çıktı. Associated Press’in açıkladığı resmi olmayan sonuçlara göre Biden, Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren’ı da kendi eyaletinde geride bırakarak, dokuz eyalette birinci oldu. Süper Salı öncesi yarışta önde giden Bernie Sanders ise, en büyük eyalet Kaliforniya’yı kazanarak iddiasını sürdürüyor. Sanders, Kaliforniya dışında üç eyalette daha (Utah, Colorado, Vermont) birinci oldu.
Süper Salı sonuçları ertesinde Elizabeth Warren’ın yarıştan çekilebileceği, zira bu aşamadan sonra aday olma şansının kalmadığı söyleniyor. Warren çekilme kararı verirse, çekilirken Sanders’a destek açıklayıp açıklamayacağı merak konusu.
İsmini ilk kez bu önseçimlerde oy pusulasına yazdıran Michael Bloomberg ise, şu ana kadar yapmış olduğu 500 milyon dolarlık reklam kampanyası harcamasının karşılığını pek alamamış gibi görünüyor. Bloomberg sadece, Amerikan Samoası olarak bilinen adadaki önseçimin galibi oldu. Altı delege çıkaran adada, Bloomberg oyların yüzde 49,9’unu alarak beş delegeyi kazandı.
Başkan adaylığını kesinleştirmek için 1991 delegenin desteği gerekiyor. Yani adayların aldığı oy oranları değil kazandıkları delege sayısı adaylık yarışındaki başarıyı belirliyor. Süper Salı önseçimlerinde, toplam delegelerin üçte biri yani 1344 delege, yüzde 15’ten fazla oy alabilen aday adayları arasında oy oranlarına göre dağılıyor.
Vermont Senatörü Bernie Sanders, Süper Salı’ya kadar delege sayısı bakımından önde gidiyordu. Resmi olmayan sonuçlarla yapılan projeksiyonlara göre, Biden’ın arayı kapatıp öne geçmesi bekleniyor. Yeni delege dağılımı, nihai sonuçların açıklanmasından sonra netleşecek.
Sandık çıkış anketlerine baklırsa, Joe Biden özellikle siyah Amerikalılar’dan aldığı destek sayesinde başarılı olmuş görünüyor.
Genç seçmen, güvencesiz ve geleceksiz seçmen Sistemin dışında kalacağı, gelir ve servet eşitsizliğini kalaylamayacağını gören seçmen “sistem dışı hareketlere” meylediyor, diğerleri ise hala çıkmayan candan umut kesilmez diye sistemi korumanın kendisini koruyacağını zannediyor
— Aleksis-İskender (@Aleksis) March 4, 2020
Yorumcular, Demokrat Parti içindeki ılımlı kanadın “Trump’ın karşında ‘solcu’ Sanders’tan ziyade merkezi temsil eden Biden’ın başarılı olabilir” argümanının da seçmeni ikna ettiği değerlendirmesini yapıyor.
Merkezcilerin Biden etrafında kenetlenmesi ve Sanders'ın Trump'a karşı kazanamayacağı argümanı işe yaramış görünüyor. Biden 8, Sanders 4 eyalette yarışı kazandı.
— Seren Selvin Korkmaz (@selvinkorkmaz) March 4, 2020
Sanders'ın "devrim" vurgusuna karşı merkezcilerin "Trump'ı devirme" vurgusu avantaj sağlıyor. https://t.co/bwP5o88JUS
2016 ve bugün gördüğüm Sanders'ın demokrat parti önseçimini kazanmasının Trump'ı yenmesinden daha güç olduğu. Bu yapısal olduğu kadar başka alternatif yok söyleminin hala merkez sol seçmeni etkilrmesinden. Keza Sanders ve politikalarını beğenen yine de oy vermeyen bi kitle var.
— erensü (@sinanerensu) March 4, 2020Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.