Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Türkiye Psikiyatri Derneği: Damgalamak neden yanlış?

Türkiye Psikiyatri DerneğiCOVID-19 ve Damgalanma” başlıklı bir bildiri yayımladı. Türkiye Psikiyatri Derneği Ruhsal Travma ve Afet Çalışma Birimi tarafından hazırlanan bildiride, damgalamanın nasıl hissettirdiği ve nelere sebep olduğuna dair bilgilerin yanı sıra, koronavirüs sürecinde nasıl bir dil kullanmamız gerektiğine dair tavsiyelere de yer veriliyor. Dernek, koronavirüs ilk ortaya çıktığından beri “ayrımcı söylemlerin, hurafelerin, asılsız bilgilerin medya ve sosyal medyada salgından daha hızlı yayıldığını” söylüyor.

Damgalanan kişiler kendilerini toplumdan dışlanmış, suçlu, yetersiz, çaresiz ve umutsuz hisseder. Bu olumsuz hisler yoğun bir öfkeye sebep olur ve zarar verme isteğiyle sonuçlanabilir. Hazırladığımız bu kelime bulutunda koronavirüs nedeniyle damgalanan insanların neler hissettiğini görebilirsiniz: 

Damgalamanın sonucunda insanlar hastalıklarını gizleyebilir veya doktora başvurmayı geciktirebilir. Aynı zamanda kaygıyı artırır çünkü kişi hastalık hakkında doğru bilgilendirilemez. Damgalayanlar ise korunmuş olduklarına inanarak gerekli koruyucu tedbirleri ihmal eder. Sonuç itibarıyla damgalanma, hastalığın yayılmasına neden olur. 

Kimler damgalanıyor?

Yaşlılar başta olmak üzere birçok grup damgalanıyor. Çinliler, Avrupalılar ve yabancıların hastalığı bulaştırabileceklerinden korkan toplum bu gruplardan uzak durmaya çalışıyor. Yurtdışından dönenler karantinaya alınmalarına rağmen yoğun bir ayrımcılık ve damgalanmaya maruz kalıyor. Hasta, hasta yakınları, iyileşenler ve sağlık çalışanları da bundan payını alıyor.  

“Önce insan” dili

Medyada koronavirüs hastalığı ile ilgili kullanılan dilin öneminden bahseden dernek, dilin nasıl kullanılması gerektiğine dair önerilerde bulundu. “COVID-19 vakaları”, “kurbanlar”, “COVID-19 aileleri” veya “hastalıklı” diye atıfta bulunmanın yanlış olduğuna işaret etti. “Onlar ‘COVID-19 olan insanlar’, ‘COVID-19 için tedavi gören insanlar’, ‘COVID-19’dan iyileşmekte olan insanlar’” denilmesi gerektiğine dikkat çekti.  

“Etkilenen herkese destek olun”

Dernek, koronavirüsün birçok coğrafi bölge ve ülkeden insanı etkilediğini hatırlatarak etkilenen herkese karşı anlayışlı olunmasını ve destek verilmesini tavsiye etti. Koranavirüsün ırk, milliyet veya etnik köken tanımadığını ve maske takan kişinin mutlaka COVID-19 hastası olduğu anlamına gelmediği hatırlatılan bildiride “En çok etkilenenler için empati gösterin ve destek olun. Dinleyin, empatik olun ve damgalanma yaşayan insanların hikayelerini, onlardan izin alırsanız, damgalanmanın kabul edilemez olduğu mesajı ile paylaşın” tavsiyesinde bulunuldu. 

Türkiye Psikiyatri Derneği halka, sağlık çalışanlarına ve medyaya koronavirüs ile ilgili konularda nasıl davranılması gerektiğine dair bazı önerilerde de bulunuyor:

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.