Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ankara Gündemi (47) – İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan: “2020 bitmeden erken seçim sürpriz olmaz, partimiz anketlerde üçüncü sırada”

Ankara Gündemi programında Batu Bozkürk bu hafta, İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ı konuk etti. Programda, Gelecek ve DEVA partileri üzerinden yürüyen milletvekili transferi tartışmaları, İYİ Parti’nin üçüncü bir ittifak arayışında olup olmadığı, erken seçim, anketler ve koronavirüs salgınında normalleşme dönemi konuşuldu.

“Davutoğlu bir gün olsun ‘Ya bu işler yanlış yapılıyor’ diyebildi mi?”

Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’ni değerlendiren Türkkan, “İki partinin, iki yeni sesin siyasete katılmasından çok memnunum. Demokraside zenginlik yaratacaklardır. Özeleştirilerini bekliyoruz, özeleştiride bulunmazlarsa millet eleştirmeye başlayacaktır. Mesela ben Sayın Davutoğlu’nun Akit TV’de uğradığı saldırganca tavrı gördüm ve üzüldüm. Ama sonra aklıma şu geldi: Biz 15 sene hep o saldırgan tavrın karşısında yer aldık. Acaba Davutoğlu bir gün üzüldü mü bizim üzüldüğümüz gibi. Acaba Davutoğlu bir gün olsun ‘Ya bu işler yanlış yapılıyor’ diyebildi mi? Sesli diyemedi ama içinden diyebildi mi, bunu merak ediyorum” dedi.

“CHP milletvekilleri sadece, grup kurarak seçime girmemizin önünü açtı”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek ve DEVA partilerinin seçime girmede bir engelle karşılaşması halinde bu partilere milletvekili verebilecekleri yönünde bir açıklama yapmış, MHP lideri Devlet Bahçeli ise bunu “korsan siyaset ticareti” olarak değerlendirmişti. Son günlerde AKP ve MHP’nin vekil transferini önlemeye yönelik bir düzenleme hazırlığında olduğu kulislerde konuşuluyordu. Tüm bu gelişmeleri değerlendiren Türkkan, “Demokrasinin önünü bu tip entrikalarla keserseniz insanlar mutlaka bir çıkış yolu bulur. Bizim kurulduğumuz süreci hatırlayın. Kurulmamamız için yapılmadık şey kalmadı, bizi çeşitli suçlamalarla hedef gösterdiler. Her gün ‘Gözaltına alınıyorsunuz’ diye haberler gönderdiler. Ama milletin dönmediğini görünce de seçime girmememiz yönünde karar aldılar. Bununla alakalı yaptığımız yasal kongreleri bile tanımadıklarını söylediler. Bir de erken seçim üstüne gelince, bizim bu konuda seçime giremeyeceğimize dair hukuki olmayan bir kanaat belirttiler. Bunu aşmanın bir yoluydu. Biz milletvekili transfer etmedik, CHP milletvekilleri sadece ve sadece, bizim grup kurarak seçime girmemizin önünü açtılar. O konuda müteşekkiriz. Ve ondan sonra partilerine geri döndüler.”

“Eğer milletvekili transferi ahlaksızlıksa üç milletvekilimiz AK Parti ve MHP’ye gitti”

Türkkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer burada milletvekili transferi konusu ile ilgili MHP, ‘Bu bir ahlaksızlık, siyasi etiğe uygun değil, doğru bir şey değil’ diyorsa, Meclis açılır açılmaz Hayati Arkaz adlı milletvekilimiz MHP’ye transfer oldu. Daha sonra iki milletvekilimiz de Adalet ve Kalkınma Partisi’ne transfer oldu. Ben milletvekillerinin transferine sıcak bakmıyorum, doğru değil, netice itibarıyla o partinin oylarıyla seçilmiş bir milletvekilinin ‘Ben bu işten caydım’ demesi hem o kişi için hem de millet için zor bir iştir. Ama siz demokrasinin kanallarını tıkamaya kalkarsanız oradan bir çıkış yolu bulunuyor. Bunun yerine ben hem Bahçeli hem Erdoğan’dan şunu demelerini bekliyorum: ‘Seçime girmeye hak kazanmış, anayasal hakları kendilerine verilmiş olan partiler seçime girebilmeli. Onun önünde engeller varsa kaldırılmalı.’ Zaten Adalet ve Kalkınma Partisi’nin transferi engelleme konusuna çok sıcak bakmadığı konusunda izlenimlerim var. Ama MHP bunda ısrar ederse dayanamayabilirler, yarın gündeme gelebilir. Ancak biliniz ki hiçbir engel demokrasinin önünü tıkamaya yetmeyecektir. Bu partiler hak kazandılar ise seçime girmenin bir yolu bulunur. Bunu buradan söylemek istemiyorum, kendileri buna göre önlem de almak isteyebilirler. Ama bunun geçici olarak milletvekili transferi dışında da yolları var. Bu partiler seçime girerler, öyle veya böyle girerler. Ama ne yaparlar biliyor musunuz? Seçmen nezdinde bu seçimi İstanbul seçimine çevirirler, ‘13 bin yetmedi mi size alın size 800 bin’ derler. Ben Meclis’te basın toplantısı yaptım, ‘Yüzde 50+1’i yüzde 40’a indirmeyi düşünüyoruz’ demişler. 40’a indirsinler bu millet 35 verir. 30’a indirsinler 25 alırlar.”

“Millet İttifakı başarılı olabilecekse devam eder”

Türkkan, Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi’nin İYİ Parti’nin önünde Millet İttifakı’yla devam etmek ya da DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi’yle yeni bir ittifak kurmak yönünde iki seçeneği olduğuna dair yazısını ise şöyle değerlendirdi: “Abdülkadir Selvi tespitlerini değil dileklerini yazan bir gazeteci. Millet İttifakı yerel seçimlerde başarılı oldu. Üç büyükşehir, Adana ve Mersin’i Cumhur İttifakı’nın elinden aldı. Bundan sonra başarılı olabileceği yönünde yeni bir dizayn yapılırsa ittifaka devam edilir tabii. Ama bilsinler ki Abdülkadir Selvi’nin gazeteciliği de bu iktidarla beraber hüküm sürüyor. İktidar bittiği anda nerede yazar bilmiyorum. Dolayısıyla Selvi için de önemli, bu ittifak. Bunlar iktidara bağlı gazetecilik yapan arkadaşlarımız. Ama onlara kötü bir haberim olacak: Seçim ne zaman yapılırsa yapılsın, ittifaklar ne olursa olsun bu iktidar artık olmayacak.”

“Türkiye’nin şu anda üçüncü partisi İYİ Parti, 2020 bitmeden seçim olabilir”

Türkkan anketlerde iyi bir konumda olduklarını ve 2020’de bir erken seçim yapılmasının sürpriz olmayacağını ekledi: “Kendimize özel anket yapmıyoruz ama abonesi olduğumuz anket kuruluşları var. Anket sonuçlarında, AK Partililerle bizzat özel konuşmalarımızda da duyuyorum, Türkiye’nin şu anda üçüncü partisi İYİ Parti. Erken seçim konusunu ise ilk dillendiren siyasetçiyim. ‘2020 bitmeden erken seçim olur, yetiştirebilirlerse mart ya da hazirana kadar yapabilirler’ demiştim. Bu kanaatim devam ediyor. Özellikle bu pandemi sonrasında daha da ağırlaşan ekonomik krizi iktidar sürdürebilecek durumda değil. İktidar bunun altında kalacak. 2020 bitmeden bir erken seçimin Türkiye için sürpriz olmayacağını düşünüyorum.”

“Kaçınılmaz bir son Adalet ve Kalkınma Partisi’ni bekliyor”

Türkkan son olarak, koronavirüs salgınında normalleşme sürecini değerlendirdi: “İşyerlerindeki çalışmanın yasaklandığı günlerde günde dört veya altı ölü vardı. Şu anda günde vefat eden sayımız 30, vaka sayımız asgari binin üzerinde. Birdenbire her yeri açmak bana doğru gelmiyor. Virüsün kontrol altına alınmasıyla ilgili alınan bir karar değil bu, ekonomik saiklerle alınan bir karar. Hükümetin vatandaşa vereceği para yok, vatandaşın canı burnunda. Faturalar ödenmeyecek dediler, herkesin evine faizli faturalar gelmeye başladı. Ne yapacağını şaşırdı insanlar. Esas problem şu, Türkiye virüsle yakaladığı o sıkıntılı süreci şu anda ekonomik olarak yaşamaya başlayacak. İnsanlar işlerine döndüklerinde çalışacak iş bulamayacaklar. İşletmelerin, özellikle orta ölçekli işletmelerin önemli bir kısmı tek tek kapanmaya başladı. Daha hızlı kapanır diye bir görüntü arz ediyor. Çalışanların iş bulamadığı bir Türkiye’de bu sıkıntı, sosyal meselelerin de büyümesine sebep olacaktır. İnsanlara 1170 lira vererek onların bir süre ağızlarını kapattığınızı düşünebilirsiniz ama 1170 lira insanlara yetmedi. Bundan sonra işini kaybeden bu insanlara ne yapacaksınız? Bugün ekonomide çok önemli öngörüleri olan bir dostumla kahvaltı ettik. İnsanların yüzde 30’unun altı ay içinde işini kaybedeceği konusunda bir fikri var. Yüzde 30 çok önemli bir oran. İşsizliğin 10 milyona gidebileceği konusunda ekonomistlerin, piyasa analizi yapanların öngörüleri var. 10 milyon işsizi olan bir ülkede siyaset dikiş tutmaz, mevcut iktidar durmaz. Daha öncesine gideceğim, Türk siyasi tarihinde üç büyükşehiri kaybetmiş hiçbir iktidar ayakta kalamaz. Bunun örneği yok. Kaçınılmaz son Adalet ve Kalkınma Partisi’ni bekliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ömrü bitti. Önemli olan bunu, iktidar gemisini sağ salim bir limana yerleştirmek. Usul usul tahliye etmek. Ondan sonra usul uyarınca seçimle yeni bir partiye ülkeyi teslim etmek. Doğru olan budur, Türkiye’nin çıkarına olan budur.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.