Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: “Tedbirler konusundaki ferasetinizi dayanak kabul ederek ikinci dalga beklemiyoruz”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Haziran’da başlayan normalleşme sürecinin ardından ilk basın açıklamasını Sağlık Bakanlığı’nın Bilkent Yerleşkesi’nde yaptı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Tedbirler konusundaki ferasetinizi dayanak kabul ederek ikinci dalga beklemiyoruz”

Bakan Koca konuşmasına normalleşme sürecinde karşılaşılabilecek zorlukları anlatarak başladı. Bu zorlukları salgının sona erdiğine inanılması, tedavi başarısına güvenerek hastalığının ciddiyetinin unutulması ve risk grubunda olanların tedbirleri gevşetmesi olarak sıraladı. Koca, “Bugüne kadar toplum olarak büyük bir feraset gösterdik. Mevcut şartlarda, sizlerin salgın ve tedbirler konusundaki ferasetini de dayanak kabul ederek diyebiliriz ki ikinci dalga beklemiyoruz. Bunda kontrollü sosyal hayatı uygulamaya geçirmenizin rolü büyüktür” dedi.

“Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamaları düşünülmüyor”

Koca yeni dönemde, 15 şehirde hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması uygulamak gibi bir düşüncelerinin olmadığını ancak gerekirse il il böyle kararlar alabileceklerini belirtti. Bakan Koca ayrıca, 65 yaş üzeri kişilerin sokağa çıkabileceği saatleri artırmanın Bilim Kurulu’nda gündeme geldiğini, önümüzdeki hafta bu konuda bir önerinin Cumhurbaşkanlığı Kabinesine sunulabileceğini belirtti.

“Hidroksiklorokin kullanımı devam edecek”

Bakan Koca’ya dünyada koronavirüs tedavisinde kullanılan, hidroksiklorokin olarak bilinen sıtma ilacını Dünya Sağlık Örgütü ve birçok ülke hükümetinin kalp krizi riski nedeniyle bırakması ve Türkiye’nin alacağı tavır da soruldu. Koca’nın yanıtı şöyle oldu: “Bu önemli bir soru ve sorun. Biz ve dünya bu ilacı 20 yıldır biliyoruz. Sıtmada kullanılan, yan etkilerini bildiğimiz bir ilaç. Bahsettiğiniz yayınla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Bu yayın farklı ülkelerden bilim insanlarının bir araya gelerek oluşturduğu bir yayın değil. Bu yayın ABD’de bir şirket tarafından veriler toplanarak yapıldı. Yani verileri bir şirket topladı, bilim insanları değil. Bu verileri yayın haline getiren de meşhur üniversitenin kalp nakli yapan, enfeksiyonla ilişkisi olmayan hekimleri. Hangi ülkeden alındığı, hangi hastaneden verilerin alındığı bilinmeyen bir yayından bahsediyoruz. Biz dünyadan farklı olarak bu ilacı farklı ve erken kullandık. ABD, Avrupa geç dönemde, yoğun bakım döneminde kullandılar. Biz ise o dönemde bu ilacın faydası olmadığını, çok erken dönemde özellikle faydası olacağını söyledik, Bilim Kurulu böyle karar verdi. Bunun da faydasını gördük. Her geçen gün vaka sayısının azalması, pnömani oranının giderek düşmesi, diğer ilaçlarla birlikte bu ilaçla uyguladığımız tedavi yaklaşımımıza bağlıydı.

Beş hastaneden bu ilacı kullanmış 1811 hastanın verisini aldık, 150 tanesi özel üniversitenin verisi. Kalpte sorun olduğu düşünülen durum EKG’de QT uzamasıyla kendini gösteriyor. QT uzaması olan sadece beş vaka oldu, üç tanesi tedaviden sonra, iki tanesi tedavi döneminde. İlacı kestiğimizde kesildi, üçü de devamında yok oldu. Kalıcı etki olmadı, 1811 vakadan bahsediyorum. Diğer hastanelerimizdeki durumu da analiz ediyoruz. Önümüzdeki günlerde daha net söylemiş oluruz. Ölüm vakalarının bahsedildiği oranda aslı olmadığını, daha emniyetli ve güvenilir olduğunu, erken dönemde farklı olarak uyguladığımızı, sonuç aldığımızı belirtmek istiyorum. Kullanmaya devam ediyoruz, Bilim Kurulu bir değişiklik yapmadı.”

Bakan Koca ayrıca, Çin’den getirilen Favipiravir isimli antiviral ilacı da daha erken dönemde başlatmak üzere karar aldıklarını söyledi.

“Tedavideki başarımız normalleşmeyi sağladı”

Bir gazetecinin “Mart sonunda günde bin civarında vaka varken Bilim Kurulu tedbirler öneriyordu, ancak bugün normalleşme öneriyor. Bunun sebebi nedir?” sorusuna Koca şu karşılığı verdi: “Martta hastalarımızın yüzde 23’ünü hastaneye yatırıyorduk, şimdi ise yüzde 2,31’ini. Yani o dönem hastane yükü daha fazlaydı, servise, yoğun bakıma, entübasyona giden hasta yoğunluğu vardı. Erken tespit yapmamız, erken tedaviye başlamış olmamız, Favipiravir gibi ilaçları kullanmış olmamız normalleşmeyi sağladı. Tedavideki farklılıklarımız bizi başarılı kıldı. Hastane yoğunluğumuz ve vefat oranımız düşmeye devam ediyor.”

“Kök hücre tedavisi başarılı olmadı”

Kök hücre ve plazma tedavilerinin faydalı olup olmadığına yönelik bir soruya Koca, “Kök hücre tedavisi uyguladığımız epey vakamız oldu. Kök hücresi uygulamasının başarılı olmadığını söyleyebiliriz. Kök hücre tedavisinin devam etmesinin gerekli olmadığını düşünüyoruz, bununla ilgili bir yayın yapacağız” yanıtını verdi. Koca, kök hücrenin aksine plazma tedavisinin başarılı olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanı’nın açıklamasında diğer öne çıkanlar ise şöyle:

  • “Sağlık çalışanlarında koronavirüsün meslek hastalığı sayılması yönünde çalışma var, Çalışma Bakanlığımız bu konuda daha yetkili. Bu konuda bir netlik olduğunda da açıklamasını yapmış oluruz, şu an kesin bir şey söylemem doğru olmaz.”
  • “Hastalığın ortalama kuluçka süresi altı-yedi gün. Altı-yedi gün sonra bulaşı görebiliyoruz. Bugün tespit ettiğimiz vakalar ortalama olarak bir hafta öncesinin bulaşı gibi değerlendirilebilir.”
  • “Maske yaygınken mesafe kuralına yeterince uyulmadığını, bazı durumlarda bu kurala uymanın zor olduğunu biliyoruz. 1,5 metre mesafe kuralına uymanızı zorlaştıran sosyal ortamlar için yetkili kurumlara bildirimde bulunmanızı rica ediyorum.”
  • “Şehiriçi toplu taşımada koltuk sayısından fazla kişi araca alınmayacak. Bu kuralın uygulanamadığı, zorunlu olan durumlarda, il hıfzısıhha kurullarına yetkiler verildi, işaretleme kaydıyla izin verilmiş oldu. Vatandaşımızın var olan kurallar, sayılar dışında zorlamaması gerekiyor, mesafe kuralını ihlal etmememiz gerekiyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.