Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ankara Gündemi (48) – Eski CHP Milletvekili Avukat Atilla Kart: “Anayasal ihlaller kronik bir hal alıyorsa toplumun meşru direnme hakkı başlar”

Ankara Gündemi programında Batu Bozkürk bu hafta, eski Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Avukat Atilla Kart’ı konuk etti. Programda sokağa çıkma yasağıyla ilgili üç gündür yapılan farklı açıklamalar ve CHP’li Enis Berberoğlu ile HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın milletvekilliklerinin düşürülmesi konuşuldu.

“Eski sistemde sokağa çıkma yasağı karmaşası olmazdı”

Sokağa çıkma yasağı konusunda yaşanan karmaşanın nedeninin ülkenin anayasal kurumlarının içinin boşaltılması olduğunu savunan Kart, “Eski sistem olsaydı ilgili bakanlar raporlarını hazırlamış, bu raporlar diğer bakanlara intikal etmiş olurdu. Bakanlar kurulu toplanır, orada gerçek anlamda bir müzakere olur, konunun artıları eksileri konuşulurdu. Karar açık ve net bir şekilde, bakanlar kurulunun kararı olarak, başbakanlığın kararı olarak kamuoyuyla paylaşılırdı ve istikrarlı bir şekilde kamuoyuna yansırdı. Bugün ise Türkiye Cumhuriyeti’nde bakanlıkların iradesi kalmadı. Tamamı sekreterya görevi yapıyor” dedi.

“Yeni bir anayasal darbe yapılmıştır”

Kart üç milletvekilinin vekilliklerinin düşürülmesini değerlendirirken “Burada yeni bir anayasal darbe yapılmıştır. Üç milletvekilinin de durumu aynıdır, ayrıştırarak tartışma yapmanın yanlışlığını ifade etmek istiyorum” diye konuştu. Kart, bu vekillerin hapis cezaları ile ilgili onama kararının TBMM’ye cumhurbaşkanlığı tezkeresiyle 2018 ve 2020 yıllarında gönderilmiş olmasıyla ilgili, “Normal şartlarda Adalet Bakanlığının bu kararı hemen Cumhurbaşkanlığına göndermesi, Cumhurbaşkanlığının da Meclis’e göndermesi gerekir. Ama Adalet Bakanlığının bir iradesi yok. Saray konjonktüre göre ne zaman, ‘Hadi bunun gereğini’ yap derse o zaman gereğini yapıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Vekillerin yedi gün içinde itiraz hakkı vardır”

Üç vekilin cezaevine girmesine “neden olan” 2016’daki anayasa değişikliğinin anayasanın 83/4 maddesine göre yalnızca o dönem için geçerli olabileceğini söyleyen Kart, bugün böyle bir karar almanın hukuka aykırı olduğunu belirtti. Kart, anayasanın 85. maddesine göre vekilliklerinin düşürülmesiyle ilgili üç vekilin bir hafta içinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurması gerektiğini, mahkemenin de 15 gün içinde bir karar vermek zorunda olduğunu söyledi. Kart, AYM’nin bu düşürme kararını, anayasanın 83/4 ve 85. maddelerine göre iptal etmesi gerektiğini, bu olmadığı takdirde mahkeme üyeleri hakkında hem hukuki hem de cezai sorumluluklar doğacağını belirtti.

“Anayasal ihlaller kronik bir hal alıyorsa toplumun meşru direnme hakkı başlar”

Kart yaşananlarla ilgili muhalefetin yaptıkları ve yapamadıklarını da şöyle değerlendirdi: “Türkiye’de anayasal darbeler kronik bir hal alıyor. 2010’dan itibaren anayasal meşruiyetini giderek kaybeden bir siyasi iktidar Türkiye’yi yönetiyor. Nüfuz suistimali yoluyla anayasal ihlaller kronik bir hal alıyorsa orada anayasal meşruiyetin kaybı sözkonusudur. Toplumun meşru direnme hakkı başlar. Meşru direnme hakkı nedir? Anayasal meşruiyetini kaybeden, nüfuzunu kötüye kullanan siyasi iktidarlara karşı hukuk ve demokrasi yoluyla o anayasal rejimi yeniden inşa etme sorumluluğudur. Demokrasilerin özü barışçıl toplantılar, protestolar gösteriler ve yürüyüşlerdir. Bunu alanlara taşımak gerekir. Siyasi iktidar bunu provoke edecektir, bu çok bariz. Bunun işaretlerini yaşıyoruz. Ama Haziran 2017’de CHP’nin gerçekleştirdiği Adalet Yürüyüşü’nde olduğu gibi dirayetli, kararlı olmak gerekiyor. Burada sadece HDP ile değil, hukuk ve demokrasi içinde tüm kesimleri, İYİ Parti’yi, Saadet Partisi’ni, Türkiye İşçi Partisi’ni, Millet İttifakı değil demokrasi dayanışması adı altında, toplumu ayrıştırmadan bir araya getirmek gerekiyor. CHP bunu 31 Mart seçimlerinde önemli ölçüde başardı. Çekingen bir tavra girmeden bunu tırmandırması gerekir. Bu edilgen tavrından sıyrılması gerekir. Topluma bu yaşananların iyi anlatılması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 17-18 yıllık AKP iktidarlarıyla hukuk ve demokrasi içinde yüzleşmek zorundadır.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.