Adana’da kömüre dayalı Sugözü Termik Santrali’ne 1,8 kilometre mesafede inşaatı süren EMBA Hunutlu Termik Santrali projesinin durdurulmasını isteyen kuruluşlar Çin bankalarına mektup yazarak kömürlü termik santral projesinden finansman desteğini çekmelerini istedi.
EMBA Hunutlu Termik Santrali’nin büyük ortağı Shanghai Electric şirketi ile projeye kredi sağlayan üç Çin bankası olan China Development Bank, ICBC ve Bank of China’ya gönderilen mektupta, termik santral projesinin halk sağlığına, biyoçeşitliliğe, tarıma ve iklime olumsuz etkilerde bulunacağı söylendi. Mektubu yollayan kuruluşlar, Çin bankalarından kömürlü termik santral projesine verdikleri desteği çekmelerini, Türkiye’deki sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji yatırımlarını desteklemelerini istedi.
Mektup, Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu (DAÇE), Çevre ve Tüketici Koruma Derneği Adana, Mersin Çevre Dostları Derneği, Antakya Çevre Koruma Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği, Adana Tabip Odası, Erzin Ziraat Odası, Erzin Yeşilkent Sulama Kooperatifi tarafından yazıldı.
350.org, Greenpeace, Foça Forum, Foça Çevre ve Kültür Platformu (FOÇEP), Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Bartın Platformu, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, CAN Europe (Avrupa İklim Eylem Ağı), Yeşiller Meclisi, Fosil Yakıt Karşıtı İnisiyatif, Sıfır Karbon Gelecek, Yuva Derneği, HEAL (Sağlık ve Çevre Birliği) ve Ekosfer ise mektup hakkında destekte bulunan kuruluşlar oldu.
Adana’nın Yumurtalık ilçesinde inşaatı süren ithal kömüre dayalı EMBA Hunutlu Termik Santrali projesiyle ilgili ilçe sakinlerinin, İskenderun Körfezi bölgesindeki sivil toplum kuruluşlarının ve ulusal çevre-sağlık örgütlerinin pek çok kaygısı bulunuyor.
EMBA Hunutlu Termik Santrali projesinin durdurulması için Adana’ya Temiz Hava Kampanyası’nı başlatan kuruluşlar, bir yandan da projeyi durdurmak için imza topluyor.
İskenderun Körfezi çevresinden santrallerden 7.400 erken ölüm
Bunların ilki hava kirliliğiyle ilgili. 2003’ten beri elektrik üreten Sugözü Termik Santrali ile EMBA Hunutlu Termik Santrali proje alanı arasında sadece 1.8 kilometre mesafe var. Sugözü Termik Santrali’nin faaliyetleri yüzünden bölgedeki hava kirliliğinin sınır değerlerin üzerinde olduğu biliniyor. Üstelik Sağlık Bakanlığı verileri, Yumurtalık ilçesindeki kanser vakalarının 2009-2014 arasında 11 kat arttığını bildiriyor. HEAL ile Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi (Centre for Research on Energy and Clean Air – CREA) tarafından yapılan modellemeler, EMBA Hunutlu Termik Santrali’nin bölgede yaklaşık 2 bin erken ölüme yol açacağını belirtiyor. İskenderun Körfezi’nde kurulu diğer üç termik santral da hesaba katıldığında bölgede santraller kaynaklı erken ölüm sayısının 7.400’ü bulacağı tahmin ediliyor.
EMBA Hunutlu Termik Santrali inşaatının sürdüğü Sugözü Kumsalı ise Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Deniz Kaplumbağalarının Korunmasına İlişkin 2009-10 sayılı Genelge’ye göre, korunması gereken önemli bir deniz kaplumbağası yuvalama alanı.
Santral projesi, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından tehlike altında olduğu belirlenmiş yeşil deniz kaplumbağasının yuvalama alanına tehdit oluşturduğu için Bern Sözleşmesi’ni de ihlal ediyor. Mektuba imza atan kuruluşlar, projenin hem Çin hem Türkiye’nin imzacı olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 8d, 8k ve 14c maddelerine aykırılık teşkil ettiğini de vurguluyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Bölükbaşı: “Bu ikinci mektup”
DAÇE adına açıklama yapan Dr. Sadun Bölükbaşı, Çin bankalarına daha önce bir mektup yollayarak EMBA Hunutlu Termik Santrali projesi hakkında görüşme talebinde bulunduklarını ancak herhangi bir yanıt alamadıklarını belirtti: “İletişim kanallarını açık tutabilmek ve kendileriyle görüşme talebimizi yinelemek amacıyla ikinci bir mektubu geçen hafta kendilerine gönderdik. Böyle büyük ölçekli bir yatırımın hem Çin’e hem de Türkiye’ye, en önemlisi ise bölgede yaşayan ve kömür santralinden en çok etkilenecek yerel topluma faydası olmalıdır ancak çevre, iklim ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki zincirleme olumsuz etkileri nedeniyle ithal kömürle çalışacak bu termik santralin toplumumuza ve ülkemize bir faydası olmayacağını biliyoruz. Talebimiz hem Türkiye’deki hem Çin’deki paydaşların faydasına olacak şekilde, güneş ve rüzgâr gibi temiz sektörlere yapılacak yatırımların desteklenmesi ve Çin’in, belirlediği yeşil finansman politikaları doğrultusunda sürdürülebilir kalkınma temelli bir anlayışla hareket etmesidir.”
