Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İskenderun Körfezi’nde termik santral davaları: Danıştay tekrar “Kümülatif etki incelemesi esastır” dedi

Hatay’ın İskenderun ilçesine bağlı Sarıseki Mahallesi yakınında kurulu İskenderun Atlas Kömürlü Termik Santrali’ne, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilen üretim lisansının iptali için açılan davada Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bir kez daha projelere verilecek idari izinlerden önce, kümülatif etki incelemesi yapılması gerektiğini belirtti. Danıştay 13. Dairesi ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu arasında yıllardır süren tartışma sırasında davaya konu olan kömürlü termik santral projesinin inşaatı ise 2014’te bitti ve tesis altı yıldır elektrik üretiyor.

İskenderun Körfezi’ne etki eden termik santral projelerini durdurmak için Adana, Hatay ve Mersin’deki çevre, halk sağlığı ve tarım örgütleri ile yurttaşlar yıllardır uğraşıyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı projesinin planlanmasıyla birlikte artan termik santral projelerinin sayısı bir dönem 38’i bulmuş, açılan davalarda iptal kararlarının çıkmaya başlamasıyla proje sayısı dörde inmişti.

Bugün İskenderun Körfezi etrafında çalışan üç termik santral var. İsken Sugözü Kömürlü Termik Santrali (2003’ten beri faal), Egemer Doğalgaz Çevrim Santrali (2014’ten beri faal) ve İskenderun Atlas Kömürlü Termik Santrali’ne (2014’ten beri faal), proje inşaatı durdurulmazsa çok yakında EMBA Hunutlu Kömürlü Termik Santrali de eklenecek.

Çevre, halk sağlığı ve tarım örgütleri Adana’da Yumurtalık ilçesi sahillerine kurulacak ikinci kömürlü santral projesi olan EMBA Hunutlu Termik Santrali’ni iptal ettirmek için uğraşırken, bekledikleri haber İskenderun Körfezi’nin diğer ucundan geldi.

Danıştay 13. Daire ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK) arasında yıllardır gidip gelen lisans davalarından biri olan Hatay’da kurulu İskenderun Atlas Kömürlü Termik Santrali hakkındaki davada, Danıştay İDDK bir defa daha çevre örgütleri ve yurttaşların taleplerini haklı buldu ve Danıştay 13. Dairesi tarafından Aralık 2018’de alınan ret kararını bozdu.

2011 yılında çevre örgütleri, bölgede çok sayıda termik santral kurulduğu ya da planlandığı, her bir enerji projesinin kendi başlarına ekosisteme ve halk sağlığına yapacağı etkilerin hesaplanmasına karşın tüm tesislerin birlikte yapacağı etkilerin değerlendirmeye alınmadığı, yani kümülatif etki gözetilmeden projelere idare tarafından onay verildiği gerekçesiyle bir dizi dava açtı. Açılan davalardan biri de Hatay’ın Sarıseki sahilinde kurulmak istenen İskenderun Atlas Kömürlü Termik Santrali’ne EPDK tarafından verilen üretim lisansının iptali istemliydi.

Danıştay 13. Dairesi İskenderun Atlas Kömürlü Termik Santrali’nin üretim lisansının iptali istemini reddetti ve Danıştay 13. Dairesi ile Danıştay İDDK arasındaki süreç başladı. Danıştay İDDK, Danıştay 13. Dairesi’nin aldığı ret kararlarını tam iki kez bozdu ve istemin yeniden görüşülmesine hükmetti. Son olarak Danıştay 13. Dairesi Aralık 2018’de üretim lisansının iptali istemini bir kez daha reddetti. 12 Mart 2020’de Danıştay İDDK yaptığı temyiz incelemesinde, ret kararını bir kez daha bozdu ve dosyanın yeniden incelenmek üzere Danıştay 13. Dairesi’ne gönderilmesine karar verdi.

Danıştay İDDK’nın 12 Mart 2020 tarihli kararı, kümülatif etki incelemesi konusunda sınıfta kalan projelerin hayata geçirilemeyeceği konusunda uyarı niteliğinde: “Dava konusu tesis ile aynı şehir veya coğrafi bölgede lisans verilen ya da ön lisans aşamasına gelendiğer santrallerin bölgeye bir bütün olarak etkilerinin değerlendirildiği kümülatif etki çalışması yapılıp yapılmadığının, gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu durumda, dava konusu üretim lisansının, kümülatif etki çalışması sureci sonucunda verilmesi gereken bir ÇED Kararı’na dayanıp dayanmadığı hususu hukuken açıklığa kavuşturulmaksızın, eksik inceleme ile verilen Daire kararında (Danıştay 13. Dairesi tarafından verilen ret kararı) hukuki isabet bulunmamaktadır.”

Danıştay İDDK kararıyla birlikte Danıştay 13. Dairesi, İskenderun Atlas Kömürlü Termik Santrali üretim lisansı hakkındaki iptal istemini dördüncü defa inceleyecek.

Ancak davalar Danıştay 13. Dairesi ile Danıştay İDDK arasında gidip gelirken İskenderun Atlas Kömürlü Termik Santrali inşaatı sona erdi ve kömürlü termik santral 2014’te elektrik üretmeye başladı. Bölgede artan hastalıklar Sarıseki halkını endişelendiriyor ve bölge sakinleri ilçenin etrafına yeni kömürlü termik santrallerin kurulabileceği tedirginliğiyle yaşıyor.

Av. Atal: “Kümülatif etkiye uyulmazsa Türkiye aleyhine tazminat çıkar, ihmali olan kamu görevlilerine rücu edilir

Eğer Danıştay 13. Dairesi, Danıştay İDDK kararı uyarınca hareket eder ve üretim lisansını iptal ederse, 2014’te faaliyete geçen İskenderun Atlas Kömürlü Termik Santrali çalışmalarını durdurmak zorunda kalacak. Ancak karar sadece Hatay ve İskenderun Körfezi’ni değil, Türkiye’nin tamamını ilgilendiriyor.

Santralin üretim lisansına dava açıp dokuz yıldır süreci takip eden Avukat İsmail Hakkı Atal, Danıştay 13. Dairesi ile Danıştay İDDK arasındaki bu sürecin içtihat yarattığı, kümülatif etki değerlendirmesinin artık tüm projelerde uygulanması gerektiği görüşünde: “Kirletici tesislerin kümülatif etkisinin hesaplanması gerekliliği, idari yargıdaki en üst merci olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararıyla kökleşerek içtihat haline gelmiştir. Türkiye’de hiçbir termik ya da nükleer santral, HES, maden, rafineri, demir çelik fabrikası, petrokimya tesisi ya da diğerleri, kümülatif etkisi hesaplanmadan önlisans, üretim lisansı, ÇED kararı, ruhsat, izin, orman izni, acele kamulaştırma kararı alamaz. Aksi durumda Anayasa Mahkemesi, olmadığı takdirde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden adil yargılanma hakkı ihlali gerekçesiyle Türkiye aleyhinde mahkûmiyet çıkar. Kümülatif etki değerlendirmesi noksanlığını görmezden gelen kamu görevlilerine devletin mahkûm olarak ödeyeceği tazminatı rücu etme hakkı olduğu gibi, zarar gören yurttaşların kamu görevlilerine karşı haksız fiil sorumluluğundan tazminat davası açma hakkı da doğabilir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.