Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 812 haftadır eylem yapan Cumartesi Anneleri, bu hafta da salgın nedeniyle sosyal medya hesaplarından açıklama yayınladı. Cumartesi Anneleri, 812. haftalarında 19 Ekim 1995 tarihinde İstanbul Avcılar’daki evinin önünden gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Fehmi Tosun’un akıbetini sordu.
Salgın nedeniyle sosyal medya hesaplarından açıklama yayınlayan Cumartesi Anneleri’nin bu haftaki moderatörlüğünü, 1995 yılında gözaltında kaybedilen ve cansız bedeni İstanbul Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak yaptı.
İlk olarak Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun konuştu. Kaç yıl geçerse geçsin eşinin akıbetini sormaktan vazgeçmeyeceğini söyleyen Hanım Tosun, “Tüm kayıplarımız için verdiğimiz mücadeleden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Son kayıp bulununcaya kadar vazgeçmeyeceğiz” dedi. Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun, “Bu ülkede babam gibi yüzlerce insan devletin güvenlik güçleri tarafından katledildi ve kaybedildi. Biz devletin bu psikolojik işkencesine rağmen umutla ve dirençle mücadele ediyoruz” diye konuştu. Tosun ailesinin avukatı Eren Keskin de Fehmi Tosun’un gözaltında kaybedilmesinin ardından yürütülen hukuk mücadelesini anlattı.
812. haftanın basın açıklamasını Cumartesi İnsanı Gülistan Zeren okudu. Zeren, “Fehmi Tosun’un gözaltında kaybedilişinin 25. yılında talep ediyoruz: Devlet, hakikatin karartılması ve adaletsizliğin normalleştirilmesi girişimlerine son versin. Fehmi Tosun dosyasında etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapılarak maddi gerçeği açığa çıkaracak, ceza adaletini sağlayacak adli ve siyasi iradeyi göstersin. Bizler, kaç yıl geçerse geçsin Fehmi Tosun ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz!” dedi.