Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te meydana gelen maden faciasında 301 işçi yaşamını yitirdi. Soma maden faciası, dünyada son 50 yılda meydana gelen maden kazalarına bakıldığında en fazla can kaybı yaşanan ikinci büyük facia. Dünya tarihindeki tüm maden kazalarında ise 13. sırada yer alıyor.
Kamuoyunda yakın zamana kadar facia ile anılan Soma, bugün ise maden işçilerinin tazminatlarını alamamasıyla gündeme geliyor.
2014 yılından bugüne Soma’daki maden işçilerinin şartlarında değişim olup olmadığını ve mevcut sendikaları yetersiz bulan işçilerin kurdukları Bağımsız Maden-İş Sendikası’nı, sendikanın örgütlenme uzmanı Başaran Aksu ile konuştuk.
Aksu, 2014’teki facianın, “özel sektördeki vahşi sömürü sistemini” gözler önüne serdiğini söyledi.
İşçilerin facia sonrası eylemlere başladığını belirten Aksu, “301 madencinin hayatını kaybetmesi sonrasında işçiler uzun süre evlerine girmedi. Sokakta eylemlilik içindeydi. Bu mücadeleleri de bazı kazanımlar getirdi. Maaşlar çift asgari ücret oldu. Altı buçuk saat çalışma yeniden başladı. Tatil haftada iki güne çıktı” diye konuştu.
İşçilerin faciadan sonra şartlarını sorgulamaya başladığını anlatan Aksu, “Bir yanda Türk-İş’e bağlı yüksek aidat ile beslenen sarı sendika var. Bir yanda da patronlardan yana siyasi irade olduğunun farkına vardılar” dedi.
Soma maden işçilerin alternatif sendika arayışı içine girdiğini vurgulayan Aksu, “İşçiler DİSK’e bağlı maden sendikasının yönetimine aday oldu. Fakat sendika tarafından kongreye bile alınmadılar. İşçiler bunun üzerine kendileri sendika kurma girişiminde bulundular ve iki yıl önce Bağımsız Maden-İş Sendikası’nı kurdular” diye konuştu.
