“Geleceğini Avrupa’da gören” Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin kısa tarihi

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen cumartesi günü (9 Ocak) Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile video konferansla görüştü. Erdoğan görüşmede, Türkiye’nin geleceğini Avrupa’da gördüğünü ve AB’nin Türkiye’nin gündeminde öncelikli konumda olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada da Erdoğan’ın görüşmede “Türkiye’nin yeni yılda AB ile ilişkilerde yeni bir sayfa açmak istediğini” söylediği belirtildi. Peki Türkiye’nin AB ile ilişkileri bugüne kadar nasıl şekillendi? Medyascope olarak Türkiye-AB ilişkilerinin kronolojisini sizin derledik.

–  1 Aralık 1964’te Ankara Anlaşması yürürlüğe girdi.

– 1970’de gümrük birliğine ilişkin kuralları içeren Katma Protokol imzalandı. Katma Protokol, Ankara Anlaşması’yla başlayan hazırlık sürecinin ikinci evreye yani geçiş dönemine geçtiğini belirtiyordu.

–  1973 yılında Katma Protokol yürürlüğe girdi

– 12 Eylül 1980’de Türkiye’de gerçekleşen askeri darbe sonrasında ilişkiler resmen askıya alındı. 

–   1983’te Türkiye’de sivil yönetimin yolunun açılmasıyla AET ile olan ilişkiler bir kez daha canlandı. 

– 1987 yılında Türkiye, Ankara Anlaşması’nda öngörülen evrelerin tamamlanmasını beklemeden AET’ye üyelik başvurusunda bulundu. 

– 1989’da AET komisyonu kendi içindeki bütünleşmeyi sağlamadan böyle bir genişlemeyi gerçekleştiremeyeceğini gerekçe göstererek Türkiye’nin üyelik başvurusunu reddetti.

–  1996 yılında Türkiye ile AB arasındaki Gümlük Birliği yürürlüğe girdi. Böylece Türkiye ile AB arasındaki ortaklık ilişkisinin Ankara Anlaşması’nda öngörülen son aşamasına geçildi.  

–  1999’da Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin ‘adaylık statüsü’ resmen tanındı. Burada diğer aday ülkeler için olduğu gibi Türkiye için de Katılım Ortaklığı Belgesi oluşturulmasına karar verildi. 

–  2001 yılında Türkiye’nin ilk Katılım Ortaklığı Belgesi, AB Konseyi tarafından onaylandı. 

–  2002 yılında Kopenhag Avrupa Zirvesi Konseyi’nde Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini karşılaması halinde üyelik müzakarelerinin başlayabileceği belirtildi.

–   2003 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde AB Uyum Komisyonu kuruldu. Türkiye bu doğrultuda, 2002 ile 2004 yılları arasında sekiz uyum paketi, 2001 ile 2004 arasında ise TBMM’ye sunulan iki anayasa paketi hazırladı ve bunlar kabul edildi.

–   2004’teki Brüksel Zirvesi’nde Türkiye’nin siyasi kriterleri yerine getirdiği ve 2005 yılında üyelik müzakerelerinin başlayabileceği kararı alındı.

–   2005 yılında Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakereleri resmen başladı.

–   2006’dan sonra, Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakereleri doğrultusunda 16 fasıl açıldı. Ancak halen açılmayan birçok fasıl bulunuyor. Bu fasılların açılmaması neticesinde Türkiye üyelik müzakerelerinde somut bir yol katedemiyor.

–  2011 yılında Avrupa Birliği Bakanlığı kuruldu.

– 2013 yılında Brüksel’de Türkiye-AB Ortaklık Komitesi Toplantısı gerçekleştirildi.

–   2014’te Türkiye’nin yeni AB stratejisi açıklandı.

–   2015’te Türkiye-AB zirvesi gerçekleştirildi.

2015 yılından sonra Türkiye ile AB arasında birçok alt, orta ve üst düzey toplantı gerçekleştirilmesine rağmen üyelik görüşmeleri Türkiye ile AB ve bazı üye ülkeler arasındaki siyasi gerginliklerin ve polemiklerin gölgesinde kaldı. 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Kasım 2020’de partisinin Kütahya, Afyon, Siirt ve Batman il kongrelerine canlı bağlantıyla katılarak, AB’ye Türkiye’ye verdiği sözleri tutması çağrısında bulundu ve “Kendimizi başka yerde değil Avrupa’da görüyoruz. Geleceğimizi AB ile kurmayı tasavvur ediyoruz” dedi.

Erdoğan, son olarak 9 Ocak’ta AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yaptığı görüşmede, 2021 yılında AB ile ilişkilerde yeni bir sayfa açmak istediklerini belirtti. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.