Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

TCK’nın 216. maddesi tartışması: İktidar destekçileri söyleyince halk, “kin ve düşmanlığa” sürüklenmiyor

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına karşı başlattığı eylemler ikinci ayına girdi. Bazı protestocular, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” başlıklı 216. maddesi sebep gösterilerek tutuklandı ve tutuklanmaya devam ediliyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, ceza üst sınırı üç yıl olan bir suçtan dolayı tutuklu yargılanmaları ise bir hayli tartışmalı. Başka bir tartışma konusu ise sözkonusu kanunun iktidar yanlılarına farklı, iktidara muhalefet edenlere farklı uygulanması.

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. maddesine istinaden hakkında hukuki süreç başlatılan kişi sayısı on yılda 14 kat arttı, 2019’da 15 binden fazla kişi hakkında soruşturma açıldı. Boğaziçili öğrencilerin protestosuna katılanlar “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” ile suçlanırken iktidara yakın kişilerin muhalefeti ve azınlık kimlikleri hedef gösteren ifadelerinin bu suçtan muaf tutulması tepki çekiyor. İşte bazı örnekler

Akademisyenlere “Kanlarında duş alacağız” diyen Sedat Peker beraat etti

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, 2016 yılında Güneydoğu’da yaşanan çatışmalar hakkında “Bu suça ortak olmayacağız” diyen “Barış İçin Akademisyenler” inisiyatifinde yer alan 1.128 akademisyen için “Sözde aydınlar, çanlar ilk önce sizin için çalacak; oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız” demişti. 11 yıl hapis istemiyle tutuksuz olarak yargılanan Peker, 2018 yılının Temmuz ayında beraat etti.

Akşam gazetesinden, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki gösterenlere “Kuşbeyinliler” manşeti

8 Mayıs 2018 tarihinde yaptığı bir konuşmada AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Şayet bir gün milletimiz ‘tamam’ derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz” demişti. Bu sözlerin ardından sosyal medya kullanıcısı binlerce kişi #TAMAM yazılı paylaşımlar yaptı. AKP’li siyasetçiler bu hesapların sahte, yani “bot” hesap olduğunu iddia ettiğinde ise #BOTdeğilimTAMAMdiyorum etiketi Twitter’da gündem oldu. İktidara yakınlığıyla bilinen Akşam gazetesi, 10 Mayıs 2018’de, bu paylaşımlarda bulunan kişileri hedef alarak #KUŞBEYİNLİLER diye manşet attı. 

Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, belediye çalışanlarını tehdit etti

Eski AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, 2019 yılının Mart ayında Adıyaman’da düzenlenen bir mitingde AKP’li aday için oy isterken kamu çalışanlarını, “Ekmek verdiğimiz için onları minnet altına alıyor değiliz; ama bir şey söyleyeyim; ekmek verdiğimiz insanlar, kurumlarımızda çalışan insanlar bu sözümü iyi dinlesinler. Engin Akel’e karşı, AK Parti davamıza karşı bayrak sallarlarsa, başkalarının safında bize diş gösterirlerse ertesi günü kendilerini olması gereken yerde bulurlar” diyerek tehdit etmişti.

Daha öncesinde ise Metiner’in, AKP’li bakan ve vekil yakınlarının devlet kadrolarına atandığı hakkındaki iddialara cevap olarak ise “Cuma namazına gittiğimizde, her hafta hutbede ‘Akrabalarını koru kolla’ ayeti okunur” demesi tartışma yaratmıştı.

Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, Kılıçdaroğlu’nu hedef alan yazısında “İntihar et!” dedi

İktidara yakınlığıyla bilinen Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın kişisel serveti hakkında gündeme getirdiği iddialara tepki gösteren bir yazı kaleme almıştı. Star gazetesinde 27 Kasım 2019 tarihinde yayımlanan yazıda aşağıdaki ifadeler yer alıyordu:

“Bir kurtuluş yolu aradım Kılıçdaroğlu için ve intiharı buldum. Bunu samimi olarak öneriyorum. İntihar etsin! Bunu yaparsa bizi kendisinden mahrum bırakacaktır ama aynı zamanda insanlığın onurunu kurtaracaktır, insanlığımızdan utanmamayı sağlayacaktır!” 

Erdoğan söyledi, Yeni Şafak yazdı: CHP’li Engin Özkoç hakkında fezleke hazırlandı

2020 yılının Mart ayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’deki varlığı Türkiye gündemindeyken Kılıçdaroğlu “Bizim iktidarımızda şehitler tepesi boş kalacak” demişti. AKP Meclis grubunda konuşan Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nu şöyle hedef almıştı: “‘Şehitler tepesi boş kalacak’ diyen kişi bu ülkeyi düşmana teslim etme, boynuna esaret zincirini geçirme derdindedir demektir. Bay Kemal’in yeri ne vatandır ne millettir. Onun yeri Esad’ın yanıdır. Çok açık net söylüyorum Türkiye’nin bu tarihi mücadelesini lekelemeye çalışan, alçaktır, şerefsizdir, haindir.”

Erdoğan’ın sözlerinin ardından Meclis’te basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Erdoğan’a “Bizim şehitlerimize, ‘kelle’ diyen bir kişinin sıfatlarını sayıyorum ben size. Şehide ‘kelle’ diyen kişi, haysiyetsizdir, şehide ‘kelle’ diyen kişi Türkiye Cumhuriyeti’nde şerefsizdir, şehide ‘kelle’ diyen kişi, onursuzdur, şehide ‘kelle’ diyen vatan hainidir.” diyerek tepki gösterdi.

Özkoç’un bu sözleri sebebiyle fezleke düzenlendi, bu sözlerin TCK’nın “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” dahil altı maddesine aykırı olduğu iddia edildi. Özkoç’un dokunulmazlığının kaldırılmasını talep eden fezleke hızlı bir biçimde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanarak Adalet Bakanlığı’na yollanmış, oradan da Meclis’e gönderilmişti. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül “Engin Özkoç, yaptıklarının hukukta bir karşılığı olduğunu görecek” demişti.

İktidar, LGBTİ+ bireyleri sistematik olarak hedef gösteriyor

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 2020 yılında ramazan ayının ilk cuma günü verdiği hutbede eşcinsellikle ilgili “Ey insanlar. İslam, zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti. Yılda yüz binlerce insan gayrimeşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim” demişti.

Erbaş’ın sözlerine insan hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri, hukukçular ve siyasetçiler tepki gösterdi. Lambda LGBTİ Dayanışma Derneği, Erbaş’ın sözlerini “nefret söylemi” olarak nitelendirerek “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekte ve aşağılamaktır” dedi. Buna karşın, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalarda Erbaş’a destek verdi.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, eylemler kapsamında düzenlediği bir serginin hazırlık aşamasında yerde bulunan ve Kâbe figürünün olduğu bir kolaj çalışmasının, asılmadan önce yerde durduğu görüntüleri “Kâbe-i Muazzama’ya yapılan saygısızlık” olarak nitelendiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu olaydan sorumlu olduğunu iddia ettiği dört kişi için “LGBT sapkını” dedi. Twitter, kendi kuralları kapsamında nefret söylemi olarak nitelendirdiği bu ifadenin geçtiği paylaşımı erişime kısıtladı.

Sevda Noyan: “15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Benim listem hazır”

Yazar Sevda Noyan, 2020 yılının Mayıs ayında Ülke TV’de Esra Elönü’nün sunduğu “Arafta Sorular” programına konuk oldu. Noyan’ın bu yayında “15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Bizim aile 50 kişiyi götürür. Biz çok donanımlıyız maddi manevi olarak. (…) Bizim sitede halen 3-5 kişi var, benim listem hazır” demesi büyük tepki topladı. Noyan’ın “ayaklarını denk alsınlar” sözleri üzerine programın sunucusu Elönü “Ayak az kalır, dört ayaklarını denk alsınlar” diye konuştu. Bunun üzerine, Noyan ailesi, Sevda Noyan’a “soyadlarını lekelediği” gerekçesiyle dava açtı. 

Noyan hakkında “halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit” suçundan üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi ancak aradan sekiz ay geçmesine karşın mahkeme iddianameyi henüz kabul etmedi.

Noyan’ın sözleri Süleyman Soylu’nun 2017 yılında HaberTürk televizyonuna verdiği bir demeci hatırlattı. Soylu, “Biz 15 Temmuz’da esas yapacaklarımızı yapamadık. Bu çok net yani. Bize o fırsatı bir daha verirler mi? Bilmiyorum. Bir daha böyle bir şeye kalkışırlarsa o fırsatı almış oluruz” demişti.

Eski AKP İzmit İlçe yöneticisi Ali Yılmaz, Alaattin Çakıcı’yı savunmak için CHP’lilere hakaret etti: “Don koklayıcı terörist sevici siyasi mafyalar”

AKP İzmit İlçe Teşkilatı Üyesi ve eski yönetici Ali Yılmaz, 18 Kasım 2020 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, CHP’li Özgür Özel’in bir gönderisini alıntılayarak “Siz Pensilvanya kardinalinin donunun koklayıcısı terörist sevici siyasi mafyasınız…” dedi.

Özgür Özel, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdit etmesine tepki göstermişti. Özel’in paylaşımında “Biz, bir mafyanın tehditlerine pabuç bırakacak değiliz. CHP’nin genel başkanını tehdit etmek, milyonları tehdit etmektir, cumhuriyeti tehdit etmektir. Herkes, haddini bilecek!” ifadeleri yer alıyordu. AKP’li Ali Yılmaz bu paylaşımın ekran görüntüsünü Facebook hesabından aşağıdaki metin ile paylaştı:

“Erdoğan sayesinde özgürlüğünüzü yaşıyor, konuşuyorsunuz. 18 yıl önce Çakıcı’nın karşısında tır tır titreyenler şimdi aslan kesilmiş… Sabah akşam Erdoğan’ı tehdit edenler, mafya gibi AK Parti’nin hizmetlerine çökenler, mafya bizi tehditleriyle yıldıramaz diyor. Aslında siz Pensilvanya kardinalinin donunun koklayıcısı terörist sevici siyasi mafyasınız…”

Eski AKP İl Başkanı ve Sosyal Medya Derneği Başkanı Mehmet Ardıç’tan önce eşcinsellere, sonra başörtülü Boğaziçi eylemcisine, en son da milletvekiline hakaret

AKP’de il başkanlığı görevinde bulunan ve halen Uluslararası Sosyal Medya Derneği’ne başkanlık yapan Mehmet Ardıç, önceki aylarda Galata Kulesi’nin renkli bir şekilde ışıklandırılmış bir fotoğrafını Twitter hesabından paylaşarak “Bu işte bir i..nelik var gibi, mesaj kime İBB” yazdı. Ardıç, Galata Kulesi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından işletildiğini öğrenmesinin ardından paylaşımı sildi.

Ardıç, geçen ocak ayında yine tepki alan bir paylaşım yaptı. Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde çekilmiş bir videodaki başörtülü kadına “vitrin mankeni” diyen Ardıç, sosyal medyada büyük tepki gördü. Hedef gösterilen başörtülü kadın Buse Büyükkeskin, sosyal medyada Boğaziçi Üniversitesi öğrenci kimlik kartını paylaştı, “Vitrin mankeni değil sizin gibi zihniyetlere karşı okulumu savunan bir Boğaziçili’yim. Mahkemede görüşürüz” dedi.

Ardıç, 14 Ocak tarihinde ise Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda “Askıda aşı var mı?” diye soran İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’a “Baytara sor lütfücüm…” diyerek cevap verdi.

Dekan Prof. Dr. Cevdet Kılıç’tan katliam çağrısı: “Biz gece vakti işi bitirir, ertesi gün işe gideriz”

Trakya Üniversitesi Genel Sekreteri ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Kılıç, 9 Şubat 2021 tarihinde Facebook hesabından yaptığı bir paylaşımda Boğaziçi eylemlerini ve öğrencileri hedef aldı, “Siz hani bir ayı geçti eylem yapıyorsunuz ya. Biz eylem falan yapmayız. Biz gece vakti işi bitirir ertesi gün işe gideriz. Bilin istedim” dedi. 

Trakya Üniversitesi tarafından hakkında soruşturma başlatılan Kılıç, sözlerine gelen tepkiler üzerine yaptığı açıklamada, “15 Temmuz gecesi sokağa çıkılmış, darbe girişimi bastırılmış, ertesi gün de herkes işine gücüne dönmüştür anlamında, yine ‘Sokağa çıkar, memleketi darbecilerin elinden kurtarır, ertesi gün işimize döneriz’” diyerek kendini savundu. Kılıç, “Bu bir şiddet veya nefret söylemi değildir” dedi.

TCK’nın 216. Maddesi:

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu:

(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.