Dimitris Pelkas, 2020-2021 sezonunun başında Fenerbahçe’ye transfer oldu. Kısa süre içinde sarı-lacivertli taraftarların sevgisini kazanmayı başaran Yunan futbolcunun, Fenerbahçe’ye uzanan kariyer yolculuğunu Medyascope’tan Ali Macit ve Kubilayhan Kavrazlı derledi.
Dimitris Pelkas, Prodromos ve Irene’nin ikinci çocukları olarak, 26 Ekim 1993 tarihinde Yunanistan’ın Giannitsa şehrinde dünyaya geldi. Giannis isminde bir abisi olan Dimitris Pelkas, bebeklik döneminde futbolcu olacağını ailesine hissettirmişti. Dimitris, küçük yaşlarda futbol topuna sarılarak uyuyordu ve uyuduktan sonra bile annesi Irene’nin, sarılarak uyumuş olduğu futbol topunu almasına izin vermiyordu.
‘’Abimin futbol oynadığı yere gitmek istiyorum’’
1998 yılı, henüz beş yaşındaki Dimitris’in hayatında önemli dönüm noktalarından birisi olacaktı. Dönemin Yunan futbolcuları Antonis Minou ve Andreas Voitsidis, kariyerlerinin sonuna yaklaştıkları 1998 yılında yaklaşık 20 kilometrekarelik alanı kaplayan bir futbol akademisi açmaya karar verdiler. Yaşanan bu gelişme, Giannis ve Dimitris’i heyecanlandırdı. Bir alüminyum firmasının sahibi olan Prodromos Pelkas, çocuklarının bu heyecanına kayıtsız kalmadı ve futbol akademisinin yer alacağı tesisin camlarını tamir etmeyi üstlenerek Giannis’in buraya kaydolmasını sağladı. Dimitris ise henüz dört yaşında olmasına rağmen, ‘’Abimin futbol oynadığı yere gitmek istiyorum. Ben de orada oynamak istiyorum’’ diyerek babasını sıkıştırıyordu. Prodromos’un, oğluna söylediği ‘’Nereye gittiğini sanıyorsun? Orada seni ezerler!’’ cümleleri dört yaşındaki Dimitris’in bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyordu. Eski bir amatör futbolcu olan Prodromos ise çocuklarının aksine alüminyum işinin gelecekleri açısından en iyi yol olduğunu düşünüyordu.
Dimitris Pelkas, abisinden daha yetenekliydi. Bu yetenekleri, futbol akademisinin kurucularından Andreas Voitsidis’in de dikkatini çekti. Dimitris’in futbol topu ile gösterdiği meziyetleri, Voitsidis şöyle betimliyordu: ‘’Kendisinden büyük yaştaki çocukları peşinden koşturuyordu. Dimitris, koşmuyordu… Uçuyordu.’’
Tek tutkusu futbol olan Dimitris, 12 yaşına geldiğinde doğduğu şehrin futbol akademisi olan Giannitsa’ya gitmeye başladı. Yaz aylarında sabahları babasına yardım etmek için işyerine giden Dimitris, öğleden sonra ise futbol eğitimine devam ediyordu. Dimitris Pelkas, aslında sabahları da futbol oynamaktan vazgeçmiyor ve bu tutkusunu babasının işyerine de taşıyordu. Prodromos’un 25 kişiden oluşan personeli vardı. Babasının anlattığına göre Dimitris, bu çalışan 25 kişiyi iki takıma ayırıyor ve onlarla birlikte kağıtlardan yapılmış top eşliğinde maçlar yapıyordu.
Futbol aşkı, eğitimin önüne geçti
Dimitris, bir müddet okul ile futbol hayatını aynı anda götürmekte zorlandı. Bu durumun en büyük sebebi antrenmanlarının, çoğunlukla okul saatine denk gelmesinden kaynaklandı. Dimitris’in babası Prodromos, yaşanan bu zorlu durumu şöyle anlatıyordu: ‘’Okul ve antrenman saatlerinin çakıştığı bir pazartesi günü Dimitris, okuluna antrenman kıyafetleri ile gitmişti. Bu şekilde okula giderek, antrenmana gittiğinde giyinmek ile zaman kaybetmek istemiyordu ve hatta bana da arabam ile okulunun kapısında bekleme emrini vermişti. Dimitris, antrenmana yetişmek için o gün okuldan erken çıktı ve arabama bindi. Antrenman sahasına gittiğimizde ise Dimitris’in arkadaşları, sahadan ayrılmış ve evlerine dönmüştü.’’
Eve dönüş yolunda Dimitris’in kızgın bakışlarını asla unutamayacağını söyleyen Prodromos, eve geldiklerinde Dimitris’in kendisine ve annesine, bir daha asla antrenman saatlerini kaçırmak istemediğini sinirli şekilde söylediğini anlatacaktı.
‘’Baba, ben Toumba’ya gidiyorum. PAOK, beni istiyor’’
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
14 yaşına geldiğinde Dimitris, Giannitsa ile birlikte EPS Makedonya Şampiyonası’nda Selanik’ten PAOK, Aris ve İraklis gibi takımlara karşı mücadele ediyordu. Dimitris, gösterdiği performanslar ile bu kulüplerin dikkatini çekmeyi başardı. Dimitris’in beklediği haber ise 2007 yılının Mayıs ayında geldi. Giannitsa başkanı, çocukluk aşkı PAOK’un kendisini istediğini Dimitris’e söyledi. Prodromos, oğlunun PAOK’tan istendiğini duyar duymaz valizlerini toplamaya başladığını ve kendisine ‘’Baba, ben Toumba’ya gidiyorum. PAOK, beni istiyor’’ diyerek sevinç nidaları attığını açıkladı.
Dimitris, 2007 yılının Eylül ayı geldiğinde Yunanistan’ın dört bir yanından gelen diğer 14 yetenekli çocuk ile PAOK kulübü için Toumba’ya doğru yola çıktı. Genç futbolcu adayları, bu şehirde hem lise eğitimlerini alacak hem de PAOK Kulübü’nde antrenmanlara çıkacaktı. Dimitris, 14 yaşından 18 yaşına kadar olan bu süreci eğitimden çok, futbol odaklı geçirdi. Lise hayatının son dönemine girildiğinde Dimitris’in babası Prodromos, çocuğunun en azından diploma alabilmesi için okula gelip öğretmenlere yalvardı. Öğretmen Prodrome, Dimitris hakkında Prodromos’a şöyle konuştu: ‘’O, çok akıllı birisi ve rahatlıkla üniversiteye gidebilir.’’ Dimitris ise babasına, ‘’Derste her şeyi anlıyorum. Ama onları hatırlamak ve ezberlemek için zamanım yok’’ dedi ve ekledi: ‘’Baba, ben futboldan para kazanacağım.’’
10 numaralı formanın başlangıcı
Dimitris Pelkas, verdiği emeklerin karşılığını yavaş yavaş almaya başladı. Dönemin PAOK Teknik Direktörü Laszlo Boloni, 18 yaşına geldiğinde Dimitris’i profesyonel yaptı. 1971 yılından 1985 yılına kadar PAOK kulübünde oynayan ve adını efsaneler arasına yazdırmayı başaran Konstantinos Iosifidis, Dimitris Pelkas’a hangi numarayı giymek istediğini sordu. Dimitris’in cevabı ise çok netti: ‘’Giorgos Koudas’ın 10 numaralı formasını istiyorum’’. “Büyük İskender” lakaplı Koudos, PAOK ve Yunanistan futbolunun 1963 ile 1984 yılları arasında en büyük futbolcularından birisiydi. Dimitris Pelkas’ın böylesine önemli bir forma numarasını henüz 18 yaşında sırtına geçirmek istemesi özgüveninin ne kadar büyük olduğununu ortaya koyuyordu.
Laszlo Boloni, PAOK teknik direktörlüğüne devam edemeyince göreve George Donis geldi. Donis, ilk gördüğü andan itibaren Pelkas’ın futboluna hayran oldu ve Dimitris’i, 2012-2013 sezonu öncesi düzenlenen yaz kampına götürdü. ‘’Dimitris Pelkas, çoğu Yunan futbolcuda olmayan yeteneklere sahip’’ diye konuşan Donis, PAOK’un efsanevi 10 numaralı formasını da Dimitris’e emanet etti. Prodromos, 10 numaralı formanın çocuğuna verildiği günde yaşadıklarını şöyle anlatıyor: ‘’Arabam ile bir yere gidiyordum. O sıra telefonum çaldı, arayan Dimitris’ti. ‘Baba, radyoyu aç. Donis, bana 10 numarayı verdi, şimdi de röportaj yapacağım’ diyordu. Haberi aldığımda heyecandan kaza yapmıştım.’’
İkinci resmi maç, ilk gol
Dimitris Pelkas, 2 Ağustos 2012 tarihinde PAOK forması ile ilk resmi maçına İsrail temsilcisi Bnei Yehuda’ya karşı çıktı. Kariyerinin ilk golünü de 9 Ağustos 2012 tarihinde Bnei Yehuda ile oynanan rövanş karşılaşmasında atan Dimitris, efsanevi 10 numara Koudas ile birlikte PAOK tarihinde Avrupa Kupaları’nda gol atan en genç futbolcu olmayı başardı.
Kiralık geçirdiği seneler
PAOK için ise 2012 yılı önemli bir dönüm noktası oldu. Kulüp, Pontus kökenli iş insanı İvan Savvidis tarafından satın alındı. Savvidis’in hedefi, en son 1984-1985 sezonunda kazanılan Yunanistan Ligi’ni kazanmaktı. Kadroya yatırım yapmaya başlayan Savvidis, Pelkas gibi genç isimlerin bu baskıyı kaldıramayacağını düşündü. Yeni kurulacak kadroda yer alması zor gözüken Dimitris, 2013-2014 sezonunda Super League 2 (Yunanistan İkinci Ligi) takımlarından Apollon’a kiralık olarak gönderildi.
Pelkas, bir alt ligde mücadele edecek olmasından dolayı hayal kırıklığı yaşasa bile çalışmaktan ve kendini geliştirmekten vazgeçmedi. Dimitris, 2013-2014 sezonunda Apollon forması ile 18 maça çıktı ve oynadığı bu karşılaşmalarda takımına yedi gollük katkı sağladı. Pelkas’ı sezon bitiminde yeni bir macera daha bekliyordu. Dimitris’in bu seferki durağı, Portekiz Ligi’nden Vitoria de Setubal oldu. 2014-2015 sezonunda Portekiz ekibi ile 30 maça çıkan Pelkas, 12 gol ve dört asistlik performans sergiledi. Portekiz’e giderek kariyerinin en doğru kararını verdiğini söyleyen Dimitris, ‘’Tek başıma Portekiz’de yaşamak zordu fakat burada geçirdiğim günler, beni olgunlaştırdı’’ diye konuştu.
PAOK’a geri dönüş
22 yaşında ülkesine geri dönen Pelkas, yeni sezonda PAOK formasını başarı ile terletmeye hazırdı. Pelkas, Igor Tudor yönetiminde 2015-2016 sezonuna PAOK forması ile başladı ve 48 maç oynayarak kariyerinde en fazla sayıda maça çıktığı sezonu geçirdi. Bu mücadelelerin 41’ine ilk 11’de başlama başarısı gösteren Pelkas, takımına dokuz gol ve beş asistlik katkıda bulundu.
Pelkas ve PAOK, yıldan yıla gelişimine devam etti. 2016-2017 sezonu ise PAOK’un Yunanistan Kupası’nı alarak 14 senelik kupa hasretine son verdiği sezon oldu. Pelkas, yarı finalde Panathinaikos karşısında bir gol atarak takımının finale çıkmasına yardımcı oldu. PAOK, finalde Dimitris Pelkas’ın oynayamadığı mücadelede AEK’yı 2-1 mağlup ederek müzesine seneler sonra bir kupa götürdü.
PAOK, 10 numarası Pelkas ile yükselişine üç sene üst üste devam etti. 2017-2018 sezonunda bir kez daha kazanılan Yunanistan Kupası’nda PAOK’un finaldeki rakibi yine AEK kulübüydü. Kazanılan bu kupanın başrolünde ise Pelkas vardı. Genç 10 numara, finalde AEK’ya karşı skoru 2-0’a getiren golü attı ve kariyerine bir kupa daha ekledi.
34 sene sonra gelen şampiyonluk
Pelkas’ın en büyük hedefi, PAOK’un 34 senedir müzesine götüremediği Yunanistan Ligi şampiyonluğunu kazanmaktı. Genç futbolcunun bu hedefi, 2018-2019 sezonunda gerçekleşti. Razvan Lucescu yönetiminde ligde mağlubiyet yüzü görmeyen PAOK, 34 yıllık hasretine ligi 80 puan ile zirvede tamamlayarak son verdi. PAOK, 2018-2019 sezonunu Yunanistan Kupası’nı üst üste üçüncü kez kazanarak çifte kupa ile tamamladı. Yunan ekibini zaferlere götüren süreçte Pelkas, takımına altı gol ve sekiz asistlik katkı verdi.
2019-2020 sezonunu da PAOK forması altında tamamlayan genç yıldız, 2020-2021 sezonunun başında rotasını Türkiye’ye çevirdi.
Pelkas, Fenerbahçe’de
PAOK kariyerini başarılar ve kupalar ile noktalayan Dimitris Pelkas, 5 Ekim 2020 tarihinde kendisini 3+1 yıllığına Fenerbahçe’ye bağlayan imzayı attı. 18 Ekim 2020 tarihinde oynanan Göztepe maçında Fenerbahçe formasını ilk kez giyen Yunan orta saha, çıktığı bu karşılaşmada ilk golünü attı. Sarı-lacivertli takım ile şu ana kadar 18 maça çıkan Pelkas, bu mücadelelerin 17’sine ilk 11’de başladı ve takımına beş gol, beş asistlik katkıda bulundu.