Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM)’ın düzenlediği “Tigris Diyalogları” kapsamında Diyarbakır merkezli sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler ve basın mensupları ile buluştu ve soruları yanıtladı.
“2002’de yaptığımız gibi bir acil eylem planı hazırlıyoruz”
Mevcut yönetim sisteminin güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşüne yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirten DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “2002’de yaptığımız gibi bir acil eylem planı hazırlıyoruz” dedi ve Türkiye’nin acil çözüm bekleyen sorunlarını değerlendirdi.
“Ekonominin düzelmesi için güven, güven, güven”
Türkiye’de “kriz olmayan bir alan olmadığını” söyleyen Babacan, ekonomik sorunların çözümünün özgürlüklerden, hukukun üstünlüğünden ve çoğulcu demokrasinin tesisinden geçtiğini vurguladı. Babacan, ekonominin düzelmesi için gereken üç şeyin “güven, güven, güven” olduğunu söyledi.
“Hükümete yeni anayasa için güvenimiz yok”
“Mevcut anayasayı uygulamayan bir hükümetten, yeni bir anayasa yapmasını beklemek gerçekçi değil” diyen Babacan “yeni bir anayasa için güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğüne inanan bir zihniyetin işbaşında olması gerektiğini” belirtti. Babacan Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ama şu anda yeni anayasa için sağlıklı bir biçimde tartışıp toplumsal mutabakata varılacak bir ortamın olmadığını vurguladı. Siyasal sistem değişikliğine odaklanıp bir sonraki seçimlerde seçmen karşısına çıkılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Babacan, “Siyasetin gerçekçi bir zeminde yürütülmesine önem veriyoruz. Bu zemin güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşü netleştirip, şartlar uygun olduğunda toplumsal mutabakatla yeni anayasa tartışmasına girmektir” diye konuştu.
“Türkiye’nin yaşadığı ‘Kürt açılımı’ ve ‘çözüm süreci’nin özünün çok da doğru olmadığını düşünüyoruz”
“Örgütün” işin merkezinde olduğu bir çözüm sürecini doğru bulmadıklarını belirten Babacan, “Bugün itibariyle duruşumuz çok açık: Bizim kendi vatandaşlarımızın insan olmaktan kaynaklı hakları analarının ak sütü gibi haktır. Terör örgütü ile mücadelenin bölgesel siyasal diyalog, diplomasi, istihbaratın çözüm odaklı işin içinde olması gibi çok kapsamlı bir enstrümanla yapılması gerekir” dedi.
“Terörist öldürmek ile terörle mücadelede başarı elde edemezsiniz”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Babacan, “Terör örgütüyle mücadele ile kendi vatandaşlarımızın hak ve beklentilerinin aynı masaya konularak ‘al bunu ver onu’ meselesine dönüştürülmesini yanlış buluyoruz” diye ekledi.
“Seçim kararı alınana kadar herhangi bir ittifaktan bahsetmeyeceğiz”
Partinin özgün kimliği vatandaşlar tarafından anlaşılana kadar zamana ihtiyaçları olduğunu belirten Babacan, siyasi partilerle görüşmelerinde “ittifak” kelimesini bile kullanmadıklarını, herhangi bir ittifakla anılmanın vatandaşların gözünde onları bir kategori içerisine koyacağını söyledi. Babacan “‘Bire on verir’ denir ya, DEVA Partisi o biri ekmeyi başarırsa, on verecek” dedi.
“Sınır ötesini dikkate almayan hiçbir politikanın Türkiye içinde de başarılı olacağını düşünmüyoruz”
Dış politikada insanı merkeze alan bir yaklaşımları olduğunu söyleyen Babacan, dış güvenlik meselelerinin ekonomik sorunların üzerini kapatacak bir tema olarak kullanılabileceğini belirtti ve vatandaşların “birazcık fakirliğe razı olayım yeter ki vatan elden gitmesin” diye hissetmelerinin sağlanmaya çalışıldığını belirtti. Babacan, “Siyasi iktidar vatandaşlara daha iyi bir gelecek vaat edemediği için ellerindeki kaybetme korkusu salarak vatandaşları tutmaya çalışıyor” diye konuştu.
Babacan, anadil tartışmalarına yönelik ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Anadilin vatandaşlar tarafından öğrenilmesi, yaşatılması, geliştirilmesi en temel insan haklarından birisidir. Bunun eğitim ile ilişkisinin nasıl kurulacağına çalışmak gerekir, toplumsal mutabakatla bunun arayışının yapılması da önemlidir.”
