Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

HDP ve CHP’nin grup toplantıları bugün yapıldı – Pervin Buldan: “Bu iktidar, bir tweet’te iki kadının isminin bir araya getirilmesinden bile korkan bir iklim yarattı”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantıları bugün (9 Mart) yapıldı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın gündeminde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadın cinayetleri ve iktidarın bu konulardaki politikaları vardı. 

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan: “Bir tweet’te iki kadının isminin bir araya getirilmesinden bile korkan bir iklim yarattılar”

Halkların Demokratik Partisi (HDP), bugünkü grup toplantısını yalnızca kadınlardan oluşan bir grup ile yaptı. Toplantı  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin bir sinevizyon gösterisiyle başladı. Gösterinin ardından konuşmasına başlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, salgın döneminde kadınların iyice istihdam dışına itildiğini ve güvencesizleştirildiğini belirtirken iktidarın da kadınlara hiçbir imkân sunmadığını ve kadınların erkek şiddetine açık hale getirildiğini söyledi. Buldan şöyle konuştu:

“HDP tereddüt etmeden kadının yanında saf tutandır”

“HDP tereddüt etmeden kadının yanında saf tutandır. Ekonomide soyguncu ve rantçı saltanata hep birlikte son vereceğiz. Topraklarımızdan birkaç şirket değil bu coğrafyada yaşayan herkes doyacak. Yaşamın her alanında yoksulluğa mahkûm edilen kadınlar için adalet demeye devam edeceğiz. Salgınla birlikte kadına yönelen erkek şiddeti artarken her gün bir kadın erkekler tarafından katledilmektedir. Kadın grubumuz kadına yönelen şiddeti önlemek için defalarca önerge verdi ama bunların hepsi iktidar bloğunun oylarıyla reddedildi.”

“İstanbul Sözleşmesi’ni yok sayan zihniyet ile kadınları katleden zihniyetin kodları aynıdır”

İktidar bloğunu bir “erkek ittifakı” olarak niteleyen Pervin Buldan, “Kadın cinayetlerini kınayan iktidar temsilcileri, kadına karşı şiddetin önlenmesi için uygulanması gereken İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak istemektedir. Bu hayati sözleşmeyi yok sayan bu erkek ittifak zihniyeti ile kadınları sokakta katleden erkek şiddet zihniyetinin kodları da tamamen aynıdır. Bunun adı aslında kadın düşmanlığıdır. Bu iktidar bir kadın düşmanıdır. Kürt düşmanı iktidar şunu çok iyi bilsin ki Kürt kadınları da politiktir, bilinçlidir, örgütlüdür. İşlediğiniz tüm suçların hesabını hukuk ve siyaset zemininde tek tek soracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Kadınlar işlediğiniz suçların karanlıkta kalmasına izin vermeyecektir” diye konuştu.

“Erkek iktidarına ve zulmüne kadınlar olarak son vereceğiz”

Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2011 senesinde, Cumartesi Anneleri’nden biri olan Berfo Kırbayır ile görüştüğünü hatırlatan Buldan, bugün aynı mücadeleyi veren annelere zulmedildiğini belirtti: “Erdoğan, Berfo Ana ile görüşmüştü. Bu tarihi bir görüşmeydi. Berfo Kırbayır çocuğunun kemiklerine kavuşamadan bu dünyaya gözlerini yumdu. Şimdi aynı mücadeleyi yürüten anneleri tutuklamaya devam ediyorlar. İktidarın bu zulmünü anneler de tarih de unutmayacaktır. Erkek iktidarına ve zulmüne kadınlar olarak son vereceğiz.”

“Bu iktidar, bir tweet’te iki kadının isminin bir araya getirilmesinden bile korkan bir iklim yarattı”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Twitter üzerinden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın isimlerini etiketleyerek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü paylaşımı yapmıştı. Buna tepki gösterilmesine anlam veremediğini ifade eden Pervin Buldan, “Nerede bir kadın mücadelesi ve kazanımı varsa iktidar bunu tehdit olarak görüp ortadan kaldırmaya çalışmakta. Kadınların yan yana durmasından, birlikte fotoğraf vermesinden korkuyorlar. Bir tweet’te iki kadının isminin bir araya getirilmesinden bile korkan bir iklim yarattılar. Biz kadınlar her şartta yan yana gelmekten asla geri adım atmayacağız” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: “Birlikte ve eşit olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak yaşayacağız”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeminde de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar vardı. 

Kemal Kılıçdaroğlu sözlerine dün akşam saatlerinde hayatını kaybeden tiyatro ve sinema oyuncusu Rasim Öztekin’i anarak başladı. Kılıçdaroğlu sonrasında ise dün akşam saatlerinde sokak ortasında yaklaşık 25 kişilik bir grup tarafından saldırıya uğrayan gazeteci Levent Gültekin’e de “geçmiş olsun” dileklerini iletti.

Konuşmasının devamında kadınların yaşadığı sorunlara değinen Kemal Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Birlikte ve eşit olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak yaşayacağız. Kadınların taleplerini birileri duymak istemiyor. Kadınlar güvenceli ve sigortalı çalışmak istiyor. Eşit ücretle çalışmak istiyor. Hangi gerekçeyle kadınların sadece evde oturmasını istiyorsunuz? Çalışmak herkesin hakkıysa bu hakkı teslim edecek olan ülkeyi yönetenlerdir.”

“Her bireyin asgari bir gelir güvencesinin olması lazım”

Hem kamuda hem özel sektörde kadınların büyük bir istihdam sorunuyla karşılaştığını belirten Kılıçdaroğlu, bunun da kaçınılmaz olarak yoksullaşmayı artırdığını ifade etti. “Aile destekleri sigortası”nın bu sorunun çözümü açısından önemli bir adım olabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Yoksulluğu bitirmenin temel yolu ‘Aile destekleri sigortası’nın mutlaka çıkmasıdır. Bununla ilgili devlet 1971 yılında söz vermiş. 50 yıl geçti ve bu sigorta hâlâ çıkmadı. Bu sigorta dalının özelliği kişi ister tek başına ister ailesiyle yaşasın, her bireyin asgari bir gelir güvencesinin olması lazım. Bununla ilgili yasa tekliflerimizi de hazırlayıp parlamentoya sunduk. Kadın örgütlerinden özellikle isteğim bu konuyu çok daha güçlü şekilde seslendirmeleri” diye konuştu.

“Yüzde 50 cinsiyet kotası için Meclis Başkanlığı’na kanun teklifi verdik”

CHP’li belediyelere, kadın kooperatiflerinin kurulması ve üretilen ürünlerin büyükşehir belediyelerinde satışının sağlanması talimatının verildiğini belirten Kılıçdaroğlu kadınların siyasetteki temsiliyetine de değindi: “Kadınlar siyasette de eşitlik istiyor. Eğer nüfusun yarısı kadınsa siyasette de bu eşitliğin sağlanması lazım. Bizde yüzde 30 cinsiyet kotası var. Bir kanun taslağı hazırlayarak bunun siyasi partiler kanununa da eklenmesini istedik. Kadın örgütleriyle görüştükten sonra bize ‘Neden yüzde 50 yapmıyorsunuz?’ dediler. Biz de taslağı yüzde 50 cinsiyet kotası içerecek şekilde güncelledik. Bu konuda kadın milletvekillerimiz bir kanun teklifi hazırladılar. Ben de dün bu teklifi imzaladım. Teklif Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na verildi.”

“Ya bu yükü çekeceğiz ya da sandığa gidip bu yükün sorumlularına ceza keseceğiz”

Ekonomi alanında ise özellikle borçlanma politikası üzerinden hükümete yüklenen Kılıçdaroğlu, döviz ve altının yükselmesiyle vatandaşa oldukça ağır bir maddi yük bindiğini söyledi: “Türkiye, kendi ülkesinde altın ve döviz ile borçlanmak zorunda kaldı. Döviz ve altındaki artışlar yüzünden devlet yüzde 90 ile borçlanan bir konuma düştü. Peki bu parayı kim ödeyecek? Ödediğimiz vergilerle biz ödeyeceğiz. Bu paralar da bir avuç insana gidiyor. Vatandaş altını ve dövizi bozmuyor çünkü kendi ülkesinin para birimine güvenmiyor. Ya bu yükü çekeceğiz ya da sandığa gidip bu yükün sorumlularına ceza keseceğiz.”

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a aşı cevabı: “Sıram geldiği için aşı oldum”

Kemal Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sonlandırdı: “Cumhurbaşkanı dün bana seslenmiş. Demiş ki ‘Sen sıran gelince aşı olacağını söylüyordun. Neden aşı oldun?’ E sıram geldi de o yüzden aşı oldum. Allah akıl fikir versin. İşte bu zihniyet devleti yönetiyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.