Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Öğrenci Andı tartışması: “Andımız” okullara geri dönmeyecek – Siyasi parti liderleri Danıştay’ın kararına tepki gösterdi

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, okullarda Öğrenci Andı’nın okunmasını sona erdiren Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğini iptal eden Danıştay 8. Dairesi’nin kararını bozdu. Okullarda artık Öğrenci Andı okunmayacak. 

Mustafa Kemal Atatürk’ün onayıyla 1933 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından yazılan Öğrenci Andı, Türkiye’de ilk kez 2013’te, Çözüm Süreci döneminde kaldırılmıştı. O dönem başbakanlık görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan, andın kaldırılma gerekçesini “Reşit Galip, insanları kafataslarına göre sınıflandırıyordu” ifadesiyle açıklamıştı. Bu olayın ardından Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim – Sen) kararın iptali için Danıştay’a dava açmıştı.

Çözüm Süreci’nin sonlanmasının ardından Danıştay 8. Dairesi 2018 yılında açılan iptal davalarını kabul ederek, Öğrenci Andı’nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmiş, andın yeniden okunmasına karar vermişti. Danıştay 8. Dairesi’nin bu kararına rağmen Öğrenci Andı okullarda okutulmaya başlanmamıştı. Sebep, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yürütmenin durdurulmasını istemesiydi. 

Dosya iki yıla yakın süredir Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun gündemindeydi ve geçen ay karara bağlandı. Öğrenci Andı’nın okunmasını yürürlükten kaldıran yönetmeliğin iptaline karar veren Danıştay 8. Dairesi’nin kararı bozuldu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nda 11’e karşı dört oyla alınan kararın gerekçesinin ise “önümüzdeki günlerde” yazılacağı söylendi. Dosya, yeniden Danıştay 8. Dairesi’ne gönderilecek.

Siyasetçilerden karara tepki

Kararın açıklanmasıyla siyaset kanadı da hareketlendi, pek çok parti Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararına tepki gösterdi. 

Bahçeli: “Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, tepkisini şu cümleler ile dile getirdi:

“Türkiye’nin milli birlik ve diriliş ruhunun zirveye tırmandığı bugünlerde, medyaya sızdırılan, üstelik henüz imzalanmamış olan Öğrenci Andı aleyhine alınan karar milletimizde büyük bir huzursuzluğa ve kaygıya yol açmıştır. Yaklaşık iki yıldır bekletilen bu davanın, bir anda karara bağlanarak servis edilmesi maksatlıdır, marazidir, melun bir hevesin ve hedefin işaretidir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun ‘Türk’üm’ demekten rahatsızlığı hüsran verici bir çarpıklıktır. Nitekim Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır. Ülkemizi yeni bir karmaşanın içine çekmeye, anlaşmazlıkları körüklemeye, kutuplaşmayı tahrik etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun henüz açıklanmamış fakat bir vasıtayla sızdırılmış kararına şiddetle karşıdır. Kaldı ki Öğrenci Andımız’ın okullarda okutulmasına engel çıkarmak, hukuken set çekmek haysiyetli ve demokratik bir tavır olamayacaktır. HDP’li bölücülerin fezlekelerinin TBMM’ye gönderilip milli dayanışma şuurunun çelikleştiği bugünlerde Öğrenci Andı kararı pimi çekilmiş bir bombadır. Danıştay bu yanlıştan dönmeli, Türk milletinin tarihi hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüsten vazgeçmelidir.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada bu karara da yer verdi ve şunları söyledi:

“Erdoğan 2013 yılında bölücü terör örgütü ile masaya oturdu. Onların şartıydı Andımız’ı kaldırmak. MEB, Erdoğan’ın talimatı ile Andımız’ı kaldırdı. Türk Eğitim Sen, Danıştay’a dava açtı, yönetmelik değişikliğinin iptalini istedi. Danıştay, ‘MEB’in kararı doğru değil, değişikliği onaylamıyorum’ dedi. Andımız’ın okunması gerekiyordu. Bunun üzerine bana soruldu, açıklamamda şöyle demişim: ‘Eskiden beri okunuyor Andımız. Erdoğan’ın Danıştay hakimlerini azarlayarak meydan okuması insanın ağrına gidiyor. Danıştay kararlarını vermiştir. Yerinde bir karardır, karara uyulması lazım, yani Andımız’ın okunması lazım. Danıştay Genel Kurulu’nda Erdoğan’ın istediği şekilde karar çıkacaktır, bunu bir kenara yazın’ diyorum, 2018 yılında.

“Sayın Bahçeli, Erdoğan’ı değil, Danıştay’ı muhatap alıyorsa muhatap aldığı yer yanlıştır”

Andımız konusu, doğruluğu, sevgiyi, saygıyı çocuklara anlatıyor. Danıştay İdari Davalar Dairesi kararı verdikten sonra, ben daha önce şu çağrıyı yapmıştım, ‘Andımız’ın hangi cümlesinden rahatsızsın çık millete bunu anlat’ demiştim. Bunu söyledim, 2013’te, 2021’e geldik bu soruma cevap alamadım. Ben bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bahçeli’ye de seslenmek istiyorum. Sayın Erdoğan, Andımız’ın hangi cümlesinden rahatsızdır? Çıkıp açıklasın. Ben tahmin ettiğime göre Bahçeli’nin de etmesi lazım. Andımız’ı Cumhur İttifakı kaldırdı. Sayın Bahçeli, Erdoğan’ı değil, Danıştay’ı muhatap alıyorsa muhatap aldığı yer yanlıştır. Sen Erdoğan’ı değil, Danıştay’ı suçluyorsun. Andımız’ın okunmasını istiyorsan, açarsın Erdoğan’a telefon, ‘Bu ant okunmadan tekrar bir araya gelemeyiz’ dersin. Ben ülkemi, bayrağımı seviyorum, Andımız’ın okunmasını istiyorum dersin.”

Öğrenci Andı’nın kaldırılmasına bir tepki de Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici’den geldi. BBP Lideri Destici, Öğrenci Andı’nın, Atatürk’ün sağlığında okunduğu şekliyle devam etmesi önerisinde bulundu:

“Aynı konuyla ilgili, 2018’de ‘Dava açılamaz’, ‘Esasa girilemez’ denmişti. Şimdi ne değişti? Sadece kurul üyelerinin değişmesiyle karar değişmiş ise burada iki kere düşünmemiz gerekiyor. Bu yeni karardan sonra topluma izahat verilmesi gerekir. Henüz süreç tamamlanmış değil, bundan vazgeçilebilir ve karar farklı bir şekilde alınabilir, bunun yolu açık. Bu hatadan dönmek için hem zaman hem de hukukun kendilerine verdiği yetki var. Danıştay Başkanı da gerekiyorsa konuya müdahil olmalı ve bu hata toplumda daha ağır yaralar açmadan düzeltilmelidir. Biz henüz açıklanmayan ama içeride konuşulan ve andımızın okutulmaması yönündeki kararı doğru bulmuyoruz. Konuyla ilgili karar merciinin tamamen siyasi irade olması gerektiğini düşünüyoruz. Şayet Danıştay bu kararını gözden geçirip düzeltmezse, Milli Eğitim Bakanlığı derhal yeni bir yönetmelik çıkartarak andımızı tekrar okullarda okutmaya başlatmalıdır. Bunun önünde hiçbir engel yoktur. Ama işin doğrusu Danıştay’ın kendi içinde bunu çözmesidir. Çünkü karıştıran orası olmuştur.

Destici: “Normal gibi durmuyor”

Evlatlarımızın ‘Türk’üm’ demesinden rahatsız olunmamalıdır. Müstemlekeler dışında tüm dünyada milli kimlik, devletlerin en önemli ortak değeridir. TBMM’ye PKK terör örgütünün sözcülüğünü yapan sözde milletvekillerinin fezlekelerinin geldiği, HDP’nin kapatılmasıyla ilgili yasal incelemenin başlatıldığı bir süreçte alınan bu karar normal gibi durmuyor. Biz bunu manidar buluyoruz. Türkiye ve Türk’e dair ne varsa bunlardan rahatsız olan kozmopolit kafalardan çıkma sinsi planlarla oluşturan bu tür gündemlerin Öcalan’ın Demokratik Cumhuriyet tezi ve HDP’nin Türkiyelileşme tezi ile uyumlu olduğunun kanaatindeyiz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.