Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Van’da “örgüt üyesi olma” suçlamasıyla altı aydır tutuklu yargılanan dört gazeteci tahliye edildi

Van’da, bir operasyon sırasında gözaltına alınan iki kişinin darp edilmesi ve helikopterden atılması iddiasını haber yaptıktan sonra haklarında açılan soruşturma kapsamında, “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla yargılanan dördü tutuklu beş gazeteci ilk kez hâkim karşısına çıktı. 9 Ekim 2020 tarihinden beri tutuklu bulunan Mezopotamya Ajansı ve Jinnews muhabirleri ilk duruşmanın ardından tahliye edildi.

Yaklaşık altı aydır tutuklu bulunan Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala ile tutuksuz yargılanan muhabir Zeynep Durgut hakkında açılan davanın ilk duruşması Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün (2 Nisan) görüldü. Tutuklu gazeteciler bulundukları cezaevlerinden, tutuksuz yargılanan Zeynep Durgut ise Şırnak-Cizre’den Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Duruşmaya destek için gelen meslek örgütleri ve gazetecilerin yakınları salgın gerekçe gösterilerek mahkeme salonuna alınmadı. Sadece dört gazetecinin telefonları kapatılarak duruşmayı izlemesine izin verildi.

“Bu haberleri yapmak suç mudur?”

Savunma yapan tutuklu gazeteci Şehriban Abi, çalıştığı Jinnews’in resmi bir haber ajansı olduğunu, tutukluluklarının beşinci ayında iddianame hazırlandığını belirterek “2020 yılının ilk dört ayında teknik takip yapılmış. Ben kadın ve çocuk istismarı haberleri yaptım. Bu haberleri yapmak suç mudur?” diye sordu. Abi, mahkeme başkanının “Dosyanda not defteri var, ona dair ne diyorsun?” sorusunu, “Ben gazeteciyim, telefonumun kaybolması ya da kırılması durumunda rehberimdeki numaraları buraya geçiriyorum. Kim örgüt üyesidir, kim değildir ben bilmiyorum, bilemem” diye cevapladı.

Gazetecilik görevimi yerine getirdiğim için yapılan suçlamayı kabul etmiyorum

Tutuklu gazeteci Cemil Uğur ise bu davada gazeteciliğin yargılandığını söyleyerek, “İddianamede sadece toplumsal haberler yapıldığı, doğa olayları, spor ve magazin haberleri yapılmadığı iddia ediliyor. Oysa biz Van-Başkale depreminde Türkiye’nin hafızasında kazınan kareleri de çektik. Mezopotamya Ajansı yasal bir ajanstır. Bana sorulan telefon görüşmesi, haber kaynağımla yaptığım görüşmedir. İki yurttaşın helikopterden atıldığına dair haberi yaptığım için tutuklandım. Bu suç değildir. Haberimizin kaynakları, hastane raporları ve görgü tanıklarının beyanlarıdır. Bu tarz işkence haberleri yüksek kamu yararı taşır. Telefonda bulunan görüntüleri görmedim ve sosyal medyada paylaşmadım. Gazetecilik görevimi yerine getirdiğim için yapılan suçlamayı kabul etmiyorum çünkü gazetecilik suç değildir” diye konuştu.

8 Mart’ı aktarmanın nesi suç olabilir?

Tutuksuz yargılanan gazeteci Zeynep Durgut duruşmaya Şırnak-Cizre’den SEGBİS ile bağlandı. Durgut, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla televizyonda yaptığı haber paylaşımının suç sayıldığını belirterek, “Canlı bağlandığım televizyon programı beni alakadar etmiyor. Ben gazeteciyim. Her gün yüzlerce kadının öldürüldüğü bu ülkede 8 Mart’ı aktarmanın nesi suç olabilir? Bunun hukuksuz olduğunu düşünüyorum. Yaptığım haberler kadın ve çocuk haberleridir, doğa haberleridir. Beraatımı talep ediyorum” dedi.

“Kamuoyunda bu dosyanın, gazetecilik dosyası olduğu biliniyor”

Gazeteci Adnan Bilen‘in avukatı Murat Timur, savcılığın kendi bakış açısıyla iddianame hazırladığını söyleyerek, iddianameyi “politik bir belge” diye tanımladı.

Müvekkillerinin sarı basın kartları olmadığı için gazeteci olarak görülmemesini eleştiren Timur, sarı basın kartının gazetecilik için zorunlu olmadığını hatırlattı. Timur, “Kamuoyunda bu dosyanın, gazetecilik dosyası olduğu biliniyor” dedi.

Timur’un ardından Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eşdirektörü Av. Veysel Ok savunma yaptı. Duruşmayı izleyen gazetecilerin bilgisayar ve telefonlarına el konulmasına tepki gösteren Ok, “Bu duruşmada ‘Gazetecilerin alet edevatları aranamaz, el konulamaz’ şeklinde bir Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı sunacaktım ki duruşmayı izleyen gazetecilerin telefon ile bilgisayarlarına el koydunuz ve bunu tutanağa geçirmediniz. Siz bu konuda kararınızı verin, ben sonra savunmaya geçeceğim. İade edilmesini ve gazetecilerin haberlerini yazması için kolaylık sağlanmasını istiyorum” talebinde bulundu. Mahkeme, talebi reddetti.

İddianamenin kendisi davanın hukuki olmadığının delili

Veysek Ok, savunmasına şöyle devam etti: “Bu davanın özü iddianamede gizlenmiş vaziyette. Asıl vaka, asıl olay iddianameye konulmamış. İşkence olayı haberleştiriliyor, bütün Türkiye bu haberi duyuyor. Savcının bu motivasyon ile gazeteci arkadaşların işyerlerinde arama yaparak delil aradığını görüyoruz. İddianamenin kendisi davanın hukuki olmadığının delilidir. Eğer işkence haberleri olmasaydı bu haberden Türkiye haberdar olmayacaktı. Burada yargılanan işkence haberleridir. Hepimiz bu gazetecilerin altı aydır tutuklu olma nedeninin bu olduğunu biliyoruz. Savcı sürekli olarak spor, magazin, doğa haberleri yapmadıklarından çalıştıkları ajansın erişime engellendiğini belirtiyor. Savcı hangi yetkiyle gazetecinin spor ve magazin haberi yapmamasını ‘örgüt üyeliğine’ delil gösteriyor. Van’da gazeteci ne yapsın? Van’da sürekli hak ihlali var. Gazeteci onu haber yapıyor.”

Tutuklu gazeteci Nazan Sala’nın avukatı Ekin Yeter ise iddianamede, gazetecilik faaliyetleri dışında herhangi bir delilin olmadığını söyledi. Yeter, “Yurttaşlara işkence yapanların haberlerini yapmak iktidarı rahatsız eder doğrudur ama basının denetim görevidir. Ülkenin hali ortadayken, Van’da her gün yeni hak ihlalleri ve olumsuzluklarla karşılaşırken gazeteciler, Demet Akalın’ın çantasını kaç paraya aldığını mı haberleştirseydiler?” diye konuştu.

Savunmaların bitmesinden sonra savcı, dört tutuklu gazetecinin tutukluluğunun devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme, karar için duruşmaya ara verdi. Aradan sonra mahkeme, tutuklu dört gazetecinin tahliyesine karar verdi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.