Turizm Teşvik Kanunu’nda yapılacak değişiklik teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda onaylandı. Bu yeni düzenlemeyle cumhurbaşkanının uygun gördüğü yerleri “Kültür ve Turizm Koruma ve Turizm Merkezi” ilan etme yetkisi genişletiliyor, ormanların ve sahillerin imara açılması kolaylaştırılıyor. Medyascope‘a teklifi değerlendiren muhalefet milletvekilleri, bu kanunla “sahil yağmasının” önünün açılacağını savunuyor.
32 maddelik kanun değişikliği teklifine göre, yerel yönetimlere ait turizm konaklama tesisleri ve sahil işletmeleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimine de tabi tutulacak.
Teklife göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca uygun görülen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri veya turizm merkezlerinde, özel sektör katılımıyla “turizm hizmetleri yönetim birlikleri” kurulacak.
“Turizm merkezleri”, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri dışında kalmakla birlikte bu bölgelerin niteliğini taşıyan, turizm hareketleri ve faaliyetleri açısından öncelikle geliştirilmesinde kamu yararı bulunan orman vasıflı olanlar dahil, Hazine taşınmazları ile tescili mümkün olan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde yeri, mevkisi ve sınırları, cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilan edilen alanları tanımlayacak.
Medyascope‘a konuşan muhalefet milletvekilleri bu kanun teklifini, 2019 yerel seçimlerinde sahil şeridindeki belediyeleri kaybeden Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) bir “intikam alma” çabası olarak değerlendirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Cavit Arı, bu kanun teklifiyle yerel belediyelere ait taşınmazlara el koyulmasının yolunun açılacağını belirtti:
“Bu teklif yasalaşırsa bakanlık eliyle talanın önü açılacaktır. Kanun teklifiyle mera, yaylak ve kışlakların Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilmesinin imkan tanınacaktır. Yerel belediyelere ait taşınmazların, yatırımcıların talebi üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilebilmesi, bakanlığın, yerel belediyelere ait olan taşınmazlara el koyması demektir.”
“Kıyı şeritlerinin mülkiyetinin, CHP’li belediyelerden Turizm Bakanlığı’na geçirilmesi planlanıyor”
Arı, 6 Nisan’da yaptığı açıklamada da kanun teklifi hakkında “Turizm alanlarına yatırım yapacaklara yeni muafiyetler ve teşvik ödemeleri getiriyor, sözde ‘turizmde bütüncül yaklaşım’ adı altında. Şu anda halkın ücretsiz olarak kullanımına sunulan kıyı şeritlerinin mülkiyetinin, CHP’li belediyelerden Turizm Bakanlığı’na geçirilmesi planlanıyor. Korunması gereken alanlar, bakanlık eliyle özel şirketlere devrediliyor” demişti.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak da kanun teklifini “Tek adam rejimine uygun, kötü hazırlanmış bir kanun teklifi” diye nitelendirdi. Budak, Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla, sahil şeridinin yağmalanmak istendiğini söyledi:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“32 maddelik kanun teklifinin bazıları komisyonda çıkarıldı fakat geriye kalan maddeler de oldukça sıkıntılı. Belediyelere ait olan turizm konuklama tesislerinin ve plaj işletmelerinin Kültür ve Turizm bakanlığına devri söz konusu. Bunu daha önce bir vakıf (MUÇEV) aracılığı ile yapıyorlardı. Belediyelerin işletme yetkisinde olan vatandaşın kullandığı plajları vakıfa devredip (MUÇEV) daha sonra vakıf aracılığı ile yandaşa paslıyorlardı. Şimdi vakıf kanalıyla yapamadıklarını Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla yapacaklar ki sahil şeridini rahatça yağmalasınlar.”
