Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumartesi Anneleri 837. haftasında, 40 yıl önce gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl için adalet istedi: “Kayıp yakını olmak hiçbir şeye benzemez, iliğimize, kemiğimize kadar bunun acısını yaşadık”

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 138. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklama yaptı. 837. haftanın moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul  Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan yaptı. Cumartesi İnsanı Yonca Verdioğlu’nun okuduğu açıklamada, 10 Nisan 1981’de İstanbul’da gözaltına alınıp kaybedilen Nurettin Yedigöl (26) için adalet talep edildi. 

“İliğimize kadar acıyı yaşadık”

İlk olarak Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl konuştu. Ağabeyi bulunana kadar mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Muzaffer Yedigöl, “40 yıl önce Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü önünde babam İsmail Yedigöl ile başlayan ağabeyim Nurettin Yedigöl’ü arama mücadelemiz bitmedi, bitmeyecek. Nurettin’in gözaltında tutulduğu yer belli, ona işkence yapanlar belli ama ağabeyimin nerede olduğu belli değil. Ne bir mezar yerimiz var ne de onu katledenleri cezalandırdılar. İşte biz, anne ve babamızın Nurettin’in en azından mezarına ulaşma ve adalet sağlama mücadelesini devraldık. Kayıp yakını olmak hiçbir şeye benzemez, iliğimize, kemiğimize kadar bunun acısını yaşadık” dedi. 

“Biz kime ne yaptık ki abime bu kadar işkence yaparak öldürdüler”

Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Sevim Yedigöl ise adalet arayışlarını şu cümlelerle anlattı: “Anma töreni olduğunda arkadaşları kardeşimin başına neler geldiğini, ne işkenceler çektiğini anlattı, o acı içime oturdu. Anladım ki ağabeyim gitti ve bir daha gelmeyecek. Ondan önce umut çoktu ama umudumu yıktılar. Biz kime ne yaptık ki ağabeyime bu kadar işkence yaparak öldürdüler? Böyle adalet olamaz, biz ondan vazgeçmeyeceğiz.”

Nurettin Yedigöl’ün emniyette sorgusunun yapıldığı sırada Yedigöl’ü gören tanıklardan biri olan Ümit Efe, Aynı gün, gece sabaha karşı ben de gözaltına alındım. Kendisini Gayrettepe‘de gördüm, birçok kişi gördü. Çok ağır işkence görüyordu, uğradığı işkenceler nedeniyle ayakta duramıyordu. Dört gün süren bu ağır işkenceler sonucunda kendisinden bir daha haber alamadık“ diye konuştu.

“Zamanaşımı devreye sokularak gözaltında kaybetme suçu cezasız bırakılıyor” 

837. haftanın açıklamasını okuyan Cumartesi İnsanı Yonca Verdioğlu, Türkiye’de hukukun üstünlüğüne dayanan bir devlet geleneğinin olmaması ve yargı makamlarının siyasetin etkisine açık olması nedeniyle yaptığımız başvurular sonuçsuz kalıyor. Etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmeyerek, zamanaşımı devreye sokularak gözaltında kaybetme suçu cezasız bırakılıyor” dedi.

Açıklamada, Nurettin Yedigöl’ün gözaltında kaybedilme hikayesi hatırlatıldı, dava süreci anlatıldı:

“12 Eylül askeri darbesinin ardından Nurettin Yedigöl hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 10 Nisan 1981 tarihinde İdealtepe’de bir ev baskınında gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Gayrettepe’deki ünlü işkence merkezi 1. Şube’ye götürüldü. Orada Honduras’ta işkence eğitimi alan K Gurubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için ağır işkenceye maruz kaldı. Şubede gözaltında bulunan diğer kişiler onu son gördüklerinde, kanlar içindeydi, konuşamıyordu ve bilinci yerinde değildi. O günden sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.

“Oğlumu kaybedenlerden, onları yargılamayanlardan iki cihanda davacıyım”

10 Aralık 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi, evrensel hukuka ve teamüllere aykırı bir biçimde başvurunun zaman bakımından kabul edilemez olduğuna karar vererek, iç hukuk yollarını tamamen kapattı. Dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı. Baba İsmail Yedigöl 1998 yılında aramızdan ayrılıncaya kadar Nurettin’i aramaktan vazgeçmedi. Anne Zeycan Yedigöl, 98 yaşında aramızdan ayrılıncaya kadar ‘Oğlumu kaybedenlerden, onları yargılamayanlardan iki cihanda davacıyım. Ellerim yakalarında, ahım peşlerinde olacak’ diyerek girişimlerini sürdürdü.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.