Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör atama protestolarında LGBTİ+ bayrağı açtığı için hakkında disiplin soruşturması açılan öğrenciyle dayanışmak isterken LGBTİ+ bayrakları tuttukları için gözaltına alınan ve gözaltıları protesto eden 12 öğrenci hakkında iddianame hazırlandı.
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör atama protestoları kapsamında LGBTİ+ bayrağı ile yürüdükleri gerekçesiyle gözaltına alınan ve öğrencilerin gözaltına alınmasını protesto eden toplam 12 öğrenci hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca iddianame hazırlandı. İddianamede öğrencilere “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlaması yöneltildi.
Öğrenciler hakkındaki “tespit”ler arasında “omzunda LGBT flaması sarılı vaziyette toplu halde yürümekte ısrar eden grupta olmak”, “’Baskılar bizi yıldıramaz, gözaltılar tutuklamalar bizi yıldıramaz’ diye slogan atmak”, “kol kola kenetlenmek suretiyle barikat oluşturarak eylem yapan grupla hareket etmek” yer aldı.
Savcı, öğrencilerin 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32/1. maddesi uyarınca altışar aydan üçer yıla dek hapis cezasıyla cezalandırılmalarını istedi.
İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etti. İlk duruşma 3 Haziran’da.
Soruşturmayı protesto edenlerin gözaltına alınmasını protesto edenler gözaltına alınmıştı
Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından üniversite bileşenleri 4 Ocak’ta Bulu’nun istifası ve seçimlerin yapılması talebiyle eyleme başladı. Devam eden süreçte Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü kapatıldı, bazı öğrenciler gözaltına alınıp tutuklandı. Böylece kulübün açılması, öğrencilerin serbest bırakılması da taleplere eklendi.
1 Şubat’taki eylemde Güney Kampüs’ün ana giriş kapısı üzerinde LGBTİ+ bayrağı açan bir öğrenci hakkında üniversitede disiplin soruşturması başlatıldı. Soruşturmanın yapılacağı 25 Mart’ta soruşturma açılan öğrenciye destek için Güney Kampüs’ten Kuzey Kampüs’e geçen dört öğrenci ellerindeki LGBTİ+ bayrakları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.
Arkadaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösterenlerden sekiz öğrenci de Kuzey Kampüs girişinde gözaltına alındı. Öğrencilerin gözaltına alınırken darp edildikleri görüntülere yansıdı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Öğrenciler 26 Mart’ta adli kontrol kararlarıyla serbest bırakıldı. Bu sırada adliye önüne gelen öğrenciler de gözaltına alındı.
“Omzunda LGBT flaması sarılı vaziyette, toplu halde yürüyen gruptaydı”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’ndan Cumhuriyet Savcısı Celal Sarıdere, 25 Mart’ta gözaltına alınan 12 öğrenci hakkında iddianame hazırladı.
İddianamede Beşiktaş ve Sarıyer kaymakamlıklarının koronavirüs salgınını gerekçe göstererek aldıkları eylem yasaklarına yer verildi. Dört öğrencinin “yaya trafiğini etkileyecek şekilde yürüdüğü, LGBTİ flamalarını açıp toplu şekilde yürürken durduruldukları” öne sürüldü. Gözaltına alınma gerekçeleri ise “LGBTİ flamalarını kapatmaları, toplu şekilde yürümeleri, sosyal mesafe kurallarına uymalarının istendiği ancak flamaları kapatmama, toplu yürümede ısrar etme, sosyal mesafe kurallarına uymama, dağılmamakta ısrar etmeleri” olarak yazıldı.
Kuzey Kampüs önünde gözaltına alınan sekiz öğrencinin de “Dönmeyiz, dönmeyiz biz bu yoldan dönmeyiz”, “Yaşasın öğrenci dayanışması”, “YÖK, Polis, Medya bu abluka dağıtılacak”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”, “Asla yalnız yürümeyeceksin!”, “Arkadaşlarımızı serbest bırakın” sloganları attıkları ve yine “dağılmamakta ısrar ettikleri” gerekçesiyle gözaltına alındıkları belirtildi.
İddianamede öğrencilerin suçlamaları kabul etmediğine dair ifadeleri sıralanırken görüntü inceleme tespit tutanağından notlar yer aldı. Bunlara göre öğrenciler hakkında yapılan tespitlerden öne çıkanlar şöyle:
“Omzunda LGBT flaması sarılı vaziyette toplu halde yürümekte ısrar eden grupta olduğu”, “Baskılar bizi yıldıramaz, gözaltılar tutuklamalar bizi yıldıramaz’ diye slogan attığı”, “LGBT flamalarını kapatmaları toplu şekilde yürümemeleri uyarılarını dikkate almayan grup içerisinde olduğu”, “grupla düzen içerisinde hareket ettiği,” “kol kola kenetlenmek suretiyle barikat oluşturarak eylem yapan grupla hareket ettiği.”
Savcı, öğrencilerin “Melih Bulu’yu protesto etmek amacıyla üniversite çevresinde bir araya geldikleri, Kovid 19 tedbirleri kapsamında Beşiktaş ve Sarıyer kaymakamlıklarının aldığı gösteri ve yürüyüş kısıtlaması kararları ve yasaya aykırı toplantı yapmaları nedeniyle yapılan uyarılara rağmen dağılmadıklarından atılı suçu işlediklerini” iddia etti.
*Fotoğraf ve videolar: Boğaziçi Dayanışması / Twitter
