Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yüz yüze sınavların durumu belirsiz, öğrenci ve veliler tepkili – Doç. Dr. Özalp Ekinci: “Ergenlerde belirsizlik algısı oluşuyor, aileler ve öğretmenler endişelenirse çocuk da endişelenir”

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, katıldığı bir televizyon programında yüz yüze sınavlarla ilgili açıklama yaparken “Lise sınavları tekrar ertelenir mi?” sorusuna Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kabinede yapılacak tartışmalar ve ortaya çıkacak sonuçlar, bize tabloyu yeniden gösterecek. Ortaya çıkan tabloya göre eğer böyle bir şey gerekiyorsa biz tabii ki yaparız. ‘Önce sağlık’ deyip de bunun gereğini yapmamak olur mu?cevabını vermişti. Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özalp Ekinci, öğrenciler ve veliler konuya ilişkin Medyascope’a konuştu. Doç. Dr. Özalp Ekinci, “Özellikle ergenlerde belirsizlik algısı oluşuyor” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk‘un sınavlara ilişkin açıklaması hakkında 11’inci sınıf öğrencisi Emir Kurt, “Sınavların sürekli ertelenip ertelenmeme durumu bizim için büyük bir endişe yaratıyor. Ertelenince öğrenciler, sınıfta kalma korkusunu hiçbir şekilde atlatamıyor. Sınava 10 gün kalmasına rağmen ertelenip ertelenmeyeceği tartışılıyor. Fakat öğrencilerin psikolojisini düşündüklerini zannetmiyorum. Yıl sonuna kadar kesin ve doğru bir karar alınmasının şart olduğu büyük bir gerçek. Çevrimiçi eğitimin okuldaki atmosferi yaratamadığı için faydası olmadığının göz önünde bulundurulması gerekiyor. Kendi fikirlerinden ziyade öğrencilerin fikirlerini de önemsemeleri gerekiyor” dedi.

“Karışıklık, eğitim hayatımızı olumsuz etkiliyor”

11’inci sınıf öğrencisi Veysel Tanış ise sınav tarihlerindeki belirsizliğin kafalarını karıştırdığını belirterek şöyle konuştu:

“Lise sınavları daha önce de ertelendi. Yine ertelenebilir. Bu belirsizlik öğrencilerin kafasını karıştırıyor. İleride açıklanacak sınav tarihlerine ‘Nasıl olsa tekrar ertelenir zaten vaka sayıları arttı’ gözüyle bakıyoruz. Birinci dönem sınavları ertelenmedi ama bundan önceki sınav takvimi ertelendi. Bu durum, ‘Sınavlara çalışalım mı, çalışmayalım mı?’ diye kafamızı karıştırıyor ve çoğu öğrenci vaka sayıları arttı diye sınavların erteleneceğini düşünerek derslerine çalışmıyor. Bu karışıklık eğitim hayatımızı olumsuz etkiliyor. Sınava giderken toplu taşıma araçlarının ve okulun kalabalık olması bizi endişelendiriyor. Devlet, toplu taşıma araçları ile ilgili hiçbir önlem almıyor. En azından sınav olacağı gün sokağa çıkma yasağı olursa salgın zamanında sınav olmaya giderken içimiz rahatlar.”

“Her okulda alınan önlemlerin eşit olduğunu düşünmüyoruz”

Bu durum karşısında veliler de öğrenciler kadar endişeli. Veli Sadegül Kurt, endişelerini şöyle dile getirdi: “Çocuklarımızın geleceğini düşünmek en büyük hakkımız. Fakat salgın nedeniyle çevrimiçi eğitimde gördükleri dersin sınavlarının yüz yüze yapılması kararının velilere ve öğrencilere de sorulması yönünde düşüncelerimiz net. Ayrıca her okulda alınan önlemlerin eşit olduğunu düşünmüyoruz. Eğer böyle büyük bir karar alınacaksa net bir karar alınması ve okulların sağlık önlemlerinin göz önünde bulunması gerektiği kesin. Sadece yüz yüze sınav değil çevrimiçi eğitimin de acil bir şekilde nereye gideceği Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düşünülmeli, göz önünde bulundurulmalı. Öğrencilerin geleceği bu kadar basitleştirilmemeli.”

“Özellikle ergenlerde belirsizlik algısı oluşuyor”

Doç. Dr. Özalp Ekinci

SBÜ Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özalp Ekinci, sınav endişesinin özellikle ergenlerde belirsizlik algısı oluşturduğunu belirterek şöyle konuştu: “Okul hayatının ve sınavların kesin olmadığına ilişkin bir algı, doğal olarak kaygı doğurur. Çünkü bir şeyler sizin kontrolünüzde değilse, yaşantınızı ve geleceğinizi kendiniz kontrol edemiyorsanız kaygı yaşarsınız. Gençlerde bunu görüyoruz ve bazı gençlerde kaygının boyutu biraz fazla oluyor. Kaygılı mizaçlı olanların, sınavla ilgili endişe ve performans kaygısı, aile içinde uyum zorluğu yaşayanların, obsesif kompulsif bozukluk şikayeti olanların kaygı düzeyi daha çok artıyor.”

“Anne-babaların ve öğretmenlerin esnek olması önemli, onlar endişelenirse çocuk da endişelenir”

Salgının önümüzdeki dönemde yeni değişiklikler getireceğini söyleyen Doç. Dr. Özalp Ekinci, ailelere ve öğretmenlere şu uyarılarda bulundu:

“Bu tarz değişikliklerde bizim ailelere ve eğitimcilere ilk önerdiğimiz şey esnek olmaları. Yani koşullar değiştiği zaman kısıtlamalar artabilir, koşullar daha olumlu hale geldiğinde kısıtlamalar azalabilir. Anne-babaların ve öğretmenlerin esnek olması önemli çünkü onlar endişelenirse çocuk da endişeleniyor. Esneklikten kastım şu, kurallar değiştiğinde anne-baba şunu diyecek, ‘Doğru önceden başka bir tarih verilmişti ama şu anda değişiklik oldu çocuğum. Bu tüm gençler için geçerli. Biz de istedik ilk verilen tarihte sınavın olmasını ama şu anda bu yeni tarihe uyum sağlamaya çalışalım. Programımızı nasıl değiştirebiliriz ona bakalım’ yani özetle yeni koşula kısa sürede adapte olmaları lazım. ‘Bu durum niye böyle oldu, keşke daha önceden söyleselerdi’ ve benzeri şeyler demenin kimseye bir faydası olmayacaktır. O kısım ayrı bir konu. Yapılması gereken bu değişiklikler konusunda anne-baba ve öğretmenlerin öngörü sahibi olması ve yeni kural geldiğinde de yeni olabilecek değişikliklere hazır olması. Sınav tarihi değiştiğinde, ‘O zaman biz günlük ders çalışma saatlerini şöyle yapalım, şu derslerle ilgili eksiklere ağırlık verelim tamamlayalım, günde şu kadar test çözelim’ şeklinde motive olunması lazım.”

Doç. Dr. Ekinci, ailelerin esnek davranışına rağmen çocuktaki algı değişmediği takdirde profesyonel desteğe başvurulması gerektiğini dile getirdi. Ekinci, “Ailenin uyumlu olarak süreci esnek bir şekilde yönetip kısa sürede yeni koşullara uyum sağlamasına rağmen çocuktaki kaygı düzeyi değişmiyorsa, çocuk günlük hayatını aksatacak düzeyde endişe sahibi ise mutlaka profesyonel destek alması lazım. Ailelerin çocuk ergen psikiyatrisi kliniklerine başvurmaları lazım. Biz buradayız, yardımcı olmaya hazırız” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.