Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İtalya Serie A’daki Juventus hegemonyası sona erdi: Inter, 11 yıllık aranın ardından şampiyonluğu, ezeli rakibinin eski hocasıyla buldu

Ligdeki son şampiyonluğunu 2009-2010 sezonunda yaşayan Inter geçen cumartesi (1 Mayıs), İtalya Serie A’nın 34. haftasında deplasmanda Crotone’yi mağlup ederek 2020-2021 sezonunun bitimine dört hafta kala şampiyonluğunu ilan etti. Milano ekibi, böylece Juventus’un dokuz sezondur süren şampiyonluk serisini de noktaladı. Aradığı mutluluğu seneler sonra Antonio Conte’nin teknik direktörlüğünde bulan Inter’in 2006 yılından bu yana yaşadıklarını, Medyascope’tan Kubilayhan Kavrazlı derledi.

Şike operasyonu, İtalya futbolunu derinden sarstı

İtalya futbolu, 2006 yılının Mayıs ayında ‘’Temiz Ayaklar’’ adı verilen şike operasyonu ile sarsıldı. Son iki sezonun lig şampiyonu Juventus başta olmak üzere Milan, Fiorentina ve Lazio, bu şike operasyonunun ağır suçlamalar yöneltilen kulüpler oldu. Kulüplerin geleceklerini olumsuz yönde etkileyecek yaptırımlar ise kısa süre içinde açıklandı. ”Temiz Ayaklar” adı verilen şike operasyonu sonucu Serie A’nın en başarılı kulübü Juventus, bir alt lig olan Serie B’ye düşürüldü ve Serie B’ye de -9 puan ile başlatıldı. Ayrıca Torino ekibinin son iki sezonda elde ettiği şampiyonluklar, mahkeme tarafından geri alındı. Fiorentina ve Lazio ise küme düşürülmezken sırası ile -15 ve -3 puan ile yeni sezona başlamalarına karar verildi. Milan ise UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılım hakkını kaybetti ve yeni sezonu, -8 puan ile açması kararlaştırıldı. Çeşitli kulüplerin farklı cezalar aldığı ‘’Temiz Ayaklar’’ operasyonundan gelecek yıllar adına en kârlı çıkan kulüp ise Inter olacaktı.

Massimo Moratti ve Roberto Mancini

Inter, üst üste şampiyonluklar kazandı

Massimo Moratti’nin başkanlığını yaptığı Inter, İtalya futbolunu derinden sarsan şike operasyonundan en az hasarla çıkmayı başardı. Serie A’nın önde gelen kulüpleri Juventus, Milan ve Lazio’nun gelecek sezonlarda yaşayacakları sıkıntılar ise Milano ekibinin önünü açacaktı. Juventus’un şike yaptığı gerekçesi ile elinden alınan 2005-2006 sezonu şampiyonluğu, yetkililer tarafından normal sezonu üçüncü sırada bitiren Inter’e verildi ve mavi siyahlı ekip, böylelikle 15 yılı bulan şampiyonluk hasretine son verdi. Bu karar ile birlikte mavi-siyahlıların uzun yıllar önlenemeyecek yükselişi de başladı. Roberto Mancini’nin teknik direktörlüğünü yaptığı kulüp, 2006-2007 ve 2007-2008 sezonlarında üst üste üç kez şampiyonluk sevinci yaşadı. Serie A’da şampiyonlukların yaşandığı bu dönemde Başkan Massimo Moratti, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde başarılar yakalanması için kadroyu Zlatan Ibrahimovic, Maicon, Fabio Grosso, Patrick Vieira ve Hernan Crespo gibi isimler ile güçlendirdi. Ancak yapılan yatırımlara rağmen Avrupa’da varlık gösteremeyen Inter’de Roberto Mancini, ligi şampiyon olarak tamamladığı 2007-2008 sezonunun sonunda kulübe veda ettiğini açıkladı. Mancini’den boşalan teknik direktörlük koltuğuna ise Inter tarihine adını altın harfler ile yazdıracak Jose Mourinho gelecekti.

Jose Mourinho

Jose Mourinho, Milano ekibine imza attı

Inter Başkanı Massimo Moratti, takvimler 2 Haziran 2008’i gösterdiğinde teknik direktörlük görevine Jose Mourinho’nun getirildiğini ve kendisi ile üç senelik sözleşme imzalandığını kamuoyuna duyurdu. Kariyerinde Porto ile UEFA Şampiyonlar Ligi kupası bulunan Portekizli teknik direktör, göreve gelir gelmez yönetimden elindeki kadroya takviyeler yapılmasını talep etti. Mourinho’nun bu talebi doğrultusunda Inter, Alessandro Mancini’yi 13 milyon euro, Sulley Muntari’yi 14 milyon euro ve Ricardo Quaresma’yı 18,6 milyon euroluk bonservis bedelleri ile kadrosuna kattı. 2008-2009 sezonuna büyük beklentilerle giren Milano ekibi, ligi en yakın takipçisi Juventus’un 10 puan önünde şampiyon olarak tamamladı. Ancak UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 turunda Manchester United engeline takılan Inter, sezonu hayal kırıklığı ile noktaladı. Jose Mourinho, takımının bu performansından memnun değildi ve 2009-2010 sezonuna hedefleri doğrultusunda nokta atışı transferler yaparak hazırlanacaktı.

Zlatan İbrahimovic

Zlatan Ibrahimovic, Barcelona’ya gitti

Serie A’yı üst üste dört kez kazanan Inter, 2009-2010 sezonundaki rotasını UEFA Şampiyonlar Ligi’ne çevirdi. Ancak Milano ekibi, yeni sezona hazırlanırken kulübün en büyük yıldızı Zlatan Ibrahimovic’i kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Çünkü 2008-2009 sezonunda attığı 25 gol ile gol krallığında zirvenin sahibi olan Ibrahimovic, Inter’deki başarılı performansının ardından transfer piyasasının en gözde isimlerinden biri haline gelmişti. İsveçli golcünün en büyük talibi ise Pep Guardiola’nın Barcelona’sından başkası değildi. Dönemin Barcelona Başkanı Joan Laporta, Ibrahimovic’i transfer edebilmek için Inter’e 46 milyon euronun yanı sıra Kamerunlu yıldız Samuel Eto’o ve kiralık olarak Aleksandr Hleb’i teklif etti. Inter Başkanı Massimo Moratti ise bu teklifi kabul etti ve buradan gelen para ile mavi-siyahlı kulübün tarihine geçecek kadroyu kurmaya başladı. Inter, 2009-2010 sezonu öncesi Diego Milito ve Thiago Motta ikilisini 30 milyon euroya Genoa’dan, Wesley Sneijder’i 15 milyon euroya Real Madrid’den, Lucio’yu 7 milyon euroya Bayern Münih’den kadrosuna katarken Goran Pandev’i ise bedelsiz bir şekilde transfer etti. Yeni transferler, kadroda halihazırda bulunan Julio Cesar, Maicon, Samuel, Javier Zanetti ve Esteban Cambiasso gibi isimler ile harika bir uyum içine girecek ve Jose Mourinho yönetiminde tarihi başarıların altına adlarını yazdıracaktı.

Lionel Messi ve Pep Guardiola

Pep Guardiola’nın Barcelona’sı, Inter’in yarı finaldeki rakibi oldu

Üst üste dört kez Serie A’yı kazanan Inter, yeni sezondaki tüm dikkatini UEFA Şampiyonlar Ligi’ne verdi. Grubunda Barcelona, Rubin Kazan ve Dinamo Kiev ile mücadele eden Milano ekibi, çıktığı ilk üç karşılaşmadan da beraberlik ile ayrılarak üst tura yükselme şansını zora soktu. Ancak Inter, uzun süre geride olduğu grubun dördüncü maçında Dinamo Kiev’i 86. dakikada Diego Milito ve 89. dakikada Wesley Sneijder’in golleri ile 2-1 mağlup ederek son iki hafta öncesi umutlanmayı başardı. Bu galibiyetin ardından zorlu Barcelona deplasmanına giden mavi-siyahlı ekip, sahadan 2-0’lık skor ile boynu bükük ayrıldı ve ikincilik mücadelesi verdiği Rubin Kazan ile eşit puanda son haftaya girdi. Rubin Kazan maçı ise Inter için beklenenden kolay geçti. Sahasında konuk ettiği rakibini Samuel Eto’o ve 20 yaşındaki yıldız adayı Mario Balotelli’nin golleri ile 2-0 deviren Jose Mourinho’nun öğrencileri, Barcelona’nın arkasından gruptan çıkmayı başardı. Son 16 turunda Chelsea ile kozlarını paylaşan Inter, rakibini her iki maçta da mağlup ederek çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finalde ise turnuvanın sürpriz ekiplerinden CSKA Moskova ile eşleşen Milano temsilcisi, tıpkı son 16 turunda olduğu gibi rakibini her iki maçta da mağlup ederek adını yarı finale yazdırdı. Final yolunda İtalya temsilcisini, ”Yenilmezler” olarak bilinen Pep Guardiola’nın Barcelona’sı bekliyordu.

Inter-Barcelona karşılaşmaları, nefesleri kesti

Tarihler 20 Nisan 2010’u gösterdiğinde futbol dünyasının asla unutamayacağı yarı final eşleşmesi başladı. Eşleşmenin açık ara favorisi Barcelona, İtalya’da oynanan maça da hızlı başlayan ekip oldu ve dakikalar 19’u gösterdiğinde Pedro’nun golü ile öne geçti. Maçın henüz başında yenik duruma düşen Inter’in imdadına ise Hollandalı yıldız Wesley Sneijder yetişti. Sneijder, maçın 30. dakikasında attığı gol ile skora beraberliği getirdi. Soyunma odasına 1-1’lik eşitlik ile giden Inter, ikinci yarıya fırtına gibi başladı. 48. dakikada Maicon’un golü ile öne geçen ev sahibi, 61. dakikada ise Diego Milito’nun golü ile skoru 3-1’e getirdi. Milito’nun bu golü, karşılaşmanın skorunu belirledi ve Inter, zorlu Barcelona deplasmanına büyük bir avantaj yakalayarak gitti. Ancak Jose Mourinho’nun öğrencileri, İspanya deplasmanında korku dolu dakikalar geçirmekten kurtulamayacaktı.

Inter ile Barcelona arasında oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi yarı final ilk karşılaşmasının özet görüntülerine bu bağlantıyı kullanarak ulaşabilirsiniz:

Jose Mourinho, ‘’kaleye otobüs çekmek zorunda’’ kaldı

Sahasında oynadığı ilk karşılaşmayı 3-1 kazanan Inter, 28 Nisan 2010 tarihinde hıncahınç dolu Nou Camp Stadı’na çıktı. Karşılaşmaya hızlı başlayan Barcelona’yı durdurmakta zorlanan Milano temsilcisi, dakikalar henüz 28’i gösterirken Thiago Motta’nın kırmızı kart görmesi ile 10 kişi kaldı. Jose Mourinho, bu dakikadan sonra gelecek yıllarda futbol literatürüne sokacağı ‘’kaleye otobüs çekmek’’ deyimini yürürlüğe koydu. Inter savunması, tüm hatları ile kapanarak Xavi, Andres Iniesta, Zlatan Ibrahimovic ve Lionel Messi gibi isimlere karşı 62 dakika bir kişi eksik şekilde mücadele etmek zorunda kaldı ve rakibini 84. dakikaya kadar durdurmayı başardı. Finale yükselebilmek için iki gole ihtiyacı olan Barcelona, karşılaşmanın bitimine altı dakika kala Gerard Pique’nin golü ile öne geçti fakat kalan süre ev sahibine ikinci golü bulmak için yetmedi. Jose Mourinho’nun öğrencileri, böylelikle büyük bir sürprize imza atarak adını finale yazdırdı. Inter’in finaldeki rakibi ise Almanya’nın en başarılı kulübü Bayern Münih olacaktı.

Inter ile Barcelona arasında oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi yarı final ikinci karşılaşmasının özet görüntülerine bu bağlantıyı kullanarak ulaşabilirsiniz:

2009-2010 sezonu, Inter tarihine geçti

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde finale yükselen Inter, 22 Mayıs 2010 tarihinde İspanya’nın başkenti Madrid’deki Santiago Bernabeu Stadı’nda Bayern Münih ile karşılaştı. Dev mücadeleye damgasını ise Inter forması giyen Arjantinli yıldız Diego Milito vurdu. Yıldız forvet, karşılaşmanın 35. ve 70. dakikalarında iki harika gole imza atarak takımının UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmasını sağladı. Milano ekibinin senelerdir kurduğu hayali gerçekleştiren Jose Mourinho, sezon sonunda ise hem Serie A’yı hem de Coppa Italia’yı (İtalya Kupası) kazanmayı başararak büyük “üçlemeyi” tamamladı. Ancak UEFA Şampiyonlar Ligi kupasının kazanılmasının ardından Mourinho, kulüpteki misyonunu tamamladığını ve yeni sezonda Real Madrid’in başına geçeceğini açıkladı. Portekizli teknik direktörün aldığı bu kararın ardından Inter, uzun seneler boyunca arzuladığı başarıları yakalayamayacaktı.

Rafael Benitez

Uzun yıllar önlenemeyecek gerileme döneminin ilk işaretleri

Kulüp tarihinin en iyi sezonunu geçirerek kupalara ambargo koyan Inter, 2010-2011 sezonu öncesi Jose Mourinho’dan boşalan teknik direktörlük koltuğuna Rafael Benitez’i getirdi. Şampiyon kadrosunu büyük ölçüde koruyan Milano temsilcisi, Giampaolo Pazzini’yi Sampdoria’dan 18 milyon, Andrea Ranocchia’yı ise Genoa’dan 13 milyon euroya transfer etti. Ancak yapılan bu iki önemli transfer, Inter’in kötü bir sezon geçirmesine engel olamadı. Benitez’in öğrencileri, Serie A’nın ilk devresinde oynadığı 17 karşılaşmanın dokuzunda puan veya puanlar kaybederek üst üste altıncı şampiyonluğu kazanma yolunda büyük yara aldı. Başkan Moratti ligdeki kötü gidişatın sorumlusu olarak gördüğü Benitez’in görevine son verdi ve 24 Aralık 2010 tarihinde teknik direktörlük koltuğunu ezeli rakip Milan’ın efsanesi Leonardo Araujo’ya emanet etti. Moratti’nin Leonardo tercihi, Inter taraftarlarından yoğun tepki aldı. Sezonun ikinci yarısında takımın başına geçen Brezilyalı teknik direktör yönetimindeki Inter, Serie A’yı Milan’ın arkasında ikinci sırada tamamlayarak üst üste altıncı şampiyonluğunu kazanma fırsatını tepti. Inter aynı sezon, UEFA Şampiyonlar Ligi’ne Bayern Münih’e elenerek çeyrek finalde veda etti. Uzun yıllar boyunca önüne geçemeyecekleri başarısızlığın ilk işaretlerini yaşayan Inter taraftarlarının ise dokuz sene boyunca ezeli rakipleri Juventus’un şampiyonluklarını uzaktan izleyeceklerinden haberleri yoktu.

Andrea Agnelli

Juventus, şike sürecinin yaralarını sarmaya başladı

2006 yılında İtalya futbolunu sarsan şike soruşturmalarından en büyük zararı alan ve küme düşürelen Juventus, 2007-2008 sezonunda Serie A’ya geri dönerek toparlanma sürecine girdi. Ancak 2009-2010 sezonundaki başarısız sezonun ardından Başkan Jean-Claude Blanc, görevini kulübün eski başkanı Umberto Agnelli’nin oğlu Andrea Agnelli‘ye devretti. 19 Mayıs 2010 tarihinde göreve başlayan Agnelli, 2010-2011 sezonu öncesi Juventus tarihinde dönüm noktası olacak Giuseppe Marotta‘yı futbol organizasyonun başına getirdi. Marotta ise Sampdoria’da beraber çalıştıkları Luigi Delneri‘yi teknik direktörlüğe Fabio Paratici‘yi de sportif direktörlüğe getirerek ilk icraatlarını gerçekleştirdi. Torino ekibi, yaz transfer döneminde Leonardo Bonucci’yi Bari’den 15,5 milyon, Andrea Barzagli’yi de Wolfsburg’dan 300 bin euroya transfer ederek gelecek yıllarda yakalanacak başarıların stoper tandemini buldu. Ancak Milos Krasic ve Jorge Martinez gibi başarısız transferlerin daha çok konuşulduğu sezonu Juventus, yedinci sırada tamamlayabildi.

Giuseppe Marotta ve Antonio Conte

Giuseppe Marotta-Antonio Conte işbirliği

Hayal kırıklıkları ile geçen sezonun ardından Marotta, teknik direktör Luigi Delneri’nin görevine son vererek yerine kulübün eski futbolcusu ve kaptanı Antonio Conte‘yi getirdi. Teknik direktörlük kariyerinde Arezzo, Bari, Atalanta ve Siena gibi görece küçük kulüpleri çalıştıran genç ismin Juventus’un başına geçmesine, siyah-beyazlı ekibin taraftarları büyük tepki gösterdi. Ancak Marotta, bu kararından geri adım atmayarak Conte’nin istekleri doğrultusunda Fabio Paratici ile birlikte transfer çalışmalarına başladı. Kadrosunu Stephan Lichtsteiner, Arturo Vidal, Mirko Vucinic, Emanuele Giaccherini, Marcelo Estigarribia ve Eljero Elia gibi isimler ile güçlendiren Juventus, Andrea Pirlo‘yu ise bedesiz olarak siyah-beyazlı renklere bağladı. Antonio Conte de Marotta’nın yüzünü kara çıkarmayarak 2011-2012 sezonunda tarihi bir başarının altına imza attı. Sezon boyunca oynadığı 38 karşılaşmada yenilgi yüzü görmeyen Juventus, topladığı 84 puan ile altı yıllık aranın ardından Serie A’yı şampiyon olarak noktaladı. Bu başarının ardından Torino ekibi, Conte ile üç kez olmak üzere toplamda dokuz Serie A şampiyonluğunu üst üste kazanacaktı.

Massimo Moratti

Massimo Moratti’ye teknik direktör dayanmadı

Juventus’un şampiyon olarak tamamladığı 2011-2012 sezonunda Inter, oldukça sancılı bir dönemden geçti. Başkan Moratti, 2010-2011 sezonunun bitiminin ardından teknik direktör Leonardo’nun görevine son verdi ve Genoa’yı 20 yıl sonra Avrupa’ya götüren Gian Piero Gasperini‘yi teknik direktörlük koltuğuna getirdi. Ayrıca Inter, sezon öncesinde yaptığı Ricardo Alverez, Jonathan, Mauro Zarate ve Diego Forlan gibi transferlere toplamda 40 milyon euro harcadı. Ancak mavi-siyahlı ekip, yaptığı yatırımlara rağmen sezona kötü bir başlangıç yapmaktan kurtulamadı. Inter ile ligde henüz üç maça çıkabilen Gian Piero Gasperini, kötü gidişatın sorumlusu olarak görülerek Moratti tarafından apar topar kulüpten kovuldu. Gasperini’den boşalan teknik direktörlük görevine ise Claudio Ranieri getirildi. Ranieri ile toparlanma sürecine giren Milano ekibi, 2011 yılının Aralık ile 2012 yılının Ocak aylarında çıktığı yedi karşılaşmanın hepsini kazarak taraftarlara umut aşıladı. Ancak Inter’in bu başarılı dönemi uzun sürmedi. Ligde üst üste mağlubiyetler almaya başlayan mavi-siyahlı ekip, UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 turunda ise Olimpique Marsilya’ya elenerek Avrupa’ya veda etti. 25 Mart 2012 tarihinde oynanan, Juventus’un yeni stadyumunun ilk Inter derbisinde Torino ekibine 2-0’lık skor ile boyun eğilmesi, Ranieri’nin sonunu hazırladı. Bitimine dokuz hafta kalan ligde ise takımın başına 36 yaşındaki Andrea Stramaccioni getirildi ve Inter, 2011-2012 sezonunu lider Juventus’un 26 puan gerisinde altıncı sırada tamamladı.

Philippe Coutinho

Son 19 yılın en kötü sezonu

Moratti, altıncı sırada tamamlanan sezonun ardından görevde kalabilmek için son kurşununu atmaya hazırlanıyordu. Sezona Andrea Stramaccioni yönetiminde hazırlanan Inter, yaz transfer döneminde yaptığı 76 milyon euroluk transfer harcaması ile o yıl Avrupa’nın en çok para harcayan beşinci kulübü oldu. Kadrosuna Samir Handanovic, Fredy Guarin, Rodrigo Palacio, Alvaro Pereira ve Antonio Cassano gibi isimleri katan Milano temsilcisi, Giampaolo Pazzini, Goran Pandev ve Maicon gibi futbolcular ile de yollarını ayırdı. Öte yandan Inter, büyük umutlar ile girilen sezonun ilk dokuz haftasında yedi galibiyet aldı ve taraftarlarını gelecek adına umutlandırdı. Bu süreç içerisinde Juventus’un iç sahadaki 49 maçlık yenilmezlik serisini de bitirmeyi başaran mavi-siyahlı ekip, sezonun geri kalanında ise oldukça kötü bir performansa imza attı. Inter, özellikle devre arasında takımdan ayrılan Philippe Coutinho ve Wesley Sneijder’in eksikliğini çok hissetti. Coutinho’nun Liverpool’da gösterdiği başarılı performansın yanı sıra sakatlık sorunları yüzünden takımdan gönderilen Sneijder’in de Galatasaray’da kendini bulması, Moratti’nin aldığı kararların sorgulanmasına neden oldu. Öte yandan Liverpool’a giderek takımına 13 milyon euro kazandıran Coutinho, beş sene sonra 145 milyon euro transfer bedeli ile Barcelona’ya imza atacaktı. Stramaccioni’nin öğrencileri, Serie-A’yı Juventus’un 43 puan gerisinde dokuzuncu sırada tamamlayarak 1993-1994 sezonundan bu yana en kötü sezonunu geçirdi. Hayal kırıklıkları ile dolu bu sezonun ardından Inter’de köklü değişikliklerin yaşanması artık kaçınılmazdı.

Erick Thohir 

Erick Thohir, kulübün yeni başkanı oldu

Üst üste yaşanan başarısızlıkların ardından Başkan Moratti, 2006 ile 2013 yılları arasında görev aldığı kulübe veda etme hazırlıklarına başladı. Ancak Moratti, yaz transfer dönemini görevinin başında geçirdi. Bu süreçte Andrea Stramaccioni’nin görevine son veren Moratti, teknik direktörlük görevine Walter Mazzarri‘yi getirdi. Yaz transfer dönemini ise oldukça aktif geçiren Inter, kadrosuna Hugo Campagnaro, Saphir Taider, Ishak Belfodil ve Mauro Icardi gibi isimleri kattı. O dönem 20 yaşında olan Mauro Icardi’yi 13 milyon euroya renklerine bağlayan Milano ekibi, Arjantinli futbolcuyu yedi sene sonra Paris Saint-Germain’e 50 milyon euroya satacaktı. 2013-2014 sezonu Inter için sportif başarılardan çok yönetim değişikliğinin konuşulduğu bir sezon oldu. Inter’in hem başkanı hem de sahibi olan Massimo Moratti, tarihler 15 Ekim 2013’ü gösterdiğinde kulübün yüzde 70’lik hissesini Endonezyalı iş insanı Erick Thohir‘e sattı. Yapılan bu satış ile Inter’in yeni başkanı Erick Thohir, onursal başkanı ise Massimo Moratti oldu. Ancak Moratti, yaklaşık bir sene sonra onursal başkanlık görevine de veda edecekti. Inter’in yeni başkanı Erick Thohir, mavi-siyahlı renklere gönül vermiş taraftarlara öncelikle finansal problemlerin çözüleceğini ve kulübün Asya pazarına açılacağının sözünü verdi. Endonezyalı milyarderin hedefi, en kısa sürede Inter’i ekonomik anlamda düzlüğe çıkarmaktı fakat Thohir, bu hedefini gerçekleştirmek için yaklaşık bir buçuk seneye ihtiyaç duyacaktı.

Javier Zanetti

Javier Zanetti, başkan yardımcılığına getirildi

Başkan Erick Thohir, Inter ile ilk transfer dönemini 2013-2014 sezonunun devre arasında geçirdi. Bu dönemde üç ismi kadrosuna katan Inter, sadece Brezilyalı orta saha Hernanes‘in transferi ile taraftarlarını heyecanlandırabildi. Milano ekibi, sezonu lider Juventus’un 42 puan gerisinde beşinci sırada tamamladı. Ancak Endonezyalı başkan, yaşanan sportif başarısızlık yüzünden taraftarlardan gelen olumsuz tepkilere aldırış etmeden yönetim kanadında köklü değişikler yapmaya devam etti. Thohir, 2014 yılının Şubat ayında Sportif Direktör Marco Branca’yı görevden alarak yerine Piero Ausilio‘yu getirdi. Yönetim kurulunu ise Manchester United’ın eski yöneticisi Michael Bolingbroke, Apple firmasının önemli isimlerinden Claire Lewis, UEFA’da görev almış Robert Faulkner gibi isimler ile güçlendirdi. 2013-14 sezon sonunda futbolu bırakma kararı alan Inter’in efsane kaptanı Javier Zanetti ise Thohir tarafından başkan yardımcılığı görevine getirildi. Sportif Direktör Piero Ausilio ve Başkan Yardımcısı Javier Zanetti, ilerleyen yıllarda kulübün çehresini değiştirecekti.

Kulübü kurtarma görevi, Roberto Mancini’ye verildi

2014-2015 sezonuna kulüp içindeki görev değişiklikleri ile hazırlanan Inter, Teknik Direktör Walter Mazzarri’ye ise güvenmeye devam etti. Ancak Mazzari’ye olan bu güven, yaklaşık iki ay sürecekti. Yaz transfer döneminde ekonomik sıkıntılar gerekçe gösterilerek Gary Medel haricinde elle tutulur bir ismi kadrosuna katmayan Milano ekibi, sezona kötü bir başlangıç yapmaktan kurtulamadı. Ayrıca kadroda Javier Zanetti, Walter Samuel, Esteban Cambiasso ve Diego Milito gibi tecrübeli yıldızlar da yoktu. Başkan Erick Thohir’e göre Mazzarri’nin artık kulüpteki süresi dolmuştu ve Inter’in kurtuluş reçetesi hazırdı. Endonazyalı iş insanı, mavi-siyahlı ekibe daha önce üç şampiyonluk kazandırmış Roberto Mancini’yi 14 Kasım 2014 tarihinde takımın başına getirdi. Kadro kalitesinden memnun kalmayan Mancini, devre arası transfer döneminde takıma takviyeler istedi. Mancini’nin bu isteği doğrultusunda Inter, Marcelo Brozovic, Xerdan Shaqiri, Davide Santon ve Lucas Podolski gibi futbolcuları kiralık olarak kadrosuna kattı. Ancak tecrübeli teknik direktör, ilk sezonunda beklentilerin uzağında kaldı. Serie A’yı Juventus’un 32 puan gerisinde tamamlayan Inter’de sezonun tek tesellisi Mauro Icardi’nin attığı 22 gol ile gol krallığına ulaşması oldu.

Roberto Mancini

Roberto Mancini, son beş yılın en iyi Inter’ini yarattı

Tarihinin en kötü günlerini geçiren Inter’e Başkan Erick Thohir de çare olamadı. Milano ekibi, artık yıldız futbolcular için cazibe merkezi olmaktan çıkmıştı. Mateo Kovacic, Fredy Guarin ve Hernanes gibi takımın önemli oyuncuları, 2015-2016 sezonu öncesi Inter’den ayrıldı. Takımdan ayrılan isimlerden yaklaşık 110 milyon euro gelir elde eden mavi-siyahlı ekip, Geoffrey Kondogbia‘yı Monaco’dan 36 milyon, Ivan Perisic‘i Wolfsburg’dan 19 milyon, Xherdan Shaqiri’yi Bayern Münih’ten 15 milyon, Jeison Murillo‘yu 8 milyon ve Felipe Melo‘yu Galatasaray’dan 4,20 milyon euroya transfer ederek elde ettiği gelirin büyük bir bölümünü tüketti. Bu transferlere ek olarak Eder, Alex Telles, Jovetic ve Ljajic gibi isimler de kiralık olarak kadroya katıldı. Mancini, yapılan takviyeler ile birlikte Serie A’da sezonun ilk yarısını lider tamamlamayı başardı. Ancak 2016 yılının ocak ve şubat aylarında üst üste gelen başarısız sonuçların ardından Inter, sezonu lider Juventus’un 24 puan arkasında dördüncü sırada noktaladı. Öte yandan 2015-2016 sezonunda yaşanılan bu dördüncülük, son beş yılın en iyi lig sıralaması olarak tarihe geçti.

Steven Zhang

Suning Holdings Group, Inter’i satın aldı

Ekonomik olarak büyük sıkıntılar yaşayan Inter’de artık değişim kaçınılmazdı ve bu değişim, kısa süre içinde gerçekleşti. Tarihler 6 Haziran 2016’yı gösterdiğinde Suning Commerce Group‘un kurucu ortağı ve Başkanı Zhang Jindong’a ait olan Suning Holdings Group, Inter kulübünün yüzde 68,55’lik hissesini Başkan Thohir’in International Sports firmasından satın aldı. Thohir, Inter’deki başkanlık görevine devam ederken Zhang Jindong’un oğlu Steven Zhang kulübün yönetim kuruluna girdi. Çinli şirket ilk iş olarak kulübün bütün borçlarını temizledi ve transfere 270 milyon euro kaynak ayrılmasını sağladı. Ancak hâlâ Milano ekibinin başkanlığını yürüten Erick Thohir’in hamleleri henüz bitmemişti. 2016-2017 sezonuna Roberto Mancini yönetiminde hazırlanan Inter, yaz transfer döneminde tarihinin en fazla para harcadığı ayları yaşadı. João Mario’ya 40 milyon, Gabriel Barbosa‘ya 30 milyon, Candreva‘ya 22 milyon, Jovetic‘e 14 milyon ve Miranda‘ya 10 milyon euro olmak üzere toplam 160 milyon euro ödeyen mavi-siyahlı ekip, böylelikle Avrupa’nın transfere en çok para harcayan dördüncü kulübü oldu. Mancini’nin isteği doğrultusunda yapılan bunca yatırıma rağmen Başkan Thohir’in, İtalyan teknik direktör ile arası iyi değildi. Thorir, oynattığı futboldan ve kendisinden pek hazzetmediği Roberto Mancini’nin görevine sezonun başlamasına sadece iki hafta kalmışken son verdi ve Mancini’den boşalan teknik direktörlük görevine Hollandalı isim Frank de Boer‘i getirdi. Ancak Thohir’in bu kararı, sezonun kaybedilmesine neden olacaktı. Frank de Boer yönetiminde lige başlayan Inter, ilk 14 karşılaşmada beş mağlubiyet aldı. Bu kötü başlangıcın ardından Hollandalının da görevine son verildi. Sezonun henüz başında iki teknik direktör değiştiren Inter, 8 Kasım 2016 tarihinde Stefano Pioli‘yi bir buçuk yıllığına takımın başına getirdi. Pioli ile adeta lige yeni bir başlangıç yapan mavi-siyahlılar, yeni teknik direktörleri ile çıktıkları 16 karşılaşmada 12 galibiyet aldı. Ancak Inter, bu başarılı sürecin arkasından çıktığı dokuz karşılaşmada yedi mağlubiyet alıp galibiyet yüzü göremedi ve Pioli, sezonun bitmesine üç hafta kala kovuldu. Inter o sezon Serie A’yı lider Juventus’un 29 puan arkasında yedinci sırada tamamladı. Sezona ise Inter’in Juventus’u 2-1 mağlup ettiği karşılaşmanın bitiş düdüğünde Başkan Eric Thohir’in uyurken objektiflere yakalandığı anlar damgasını vurdu.

Inter Başkanı Erick Thohir’in uyurken kameralara yakalandığı anları bu bağlantıyı kullanarak izleyebilirsiniz:

UEFA Şampiyonlar Ligi hedefine ulaşıldı

Inter Başkanı Erick Thohir’in yetkileri, yanlış tercihlerinin ardından yavaş yavaş sınırlandırılmaya başlandı. Kulübün büyük hissedarı Suning Group, 2017-2018 transfer döneminde de Milano temsilcisine büyük bir kaynak yarattı. Tarihler 9 Haziran 2017’yi gösterdiğinde teknik direktörlük koltuğuna tecrübeli isim Luciano Spalletti‘yi getiren Inter, kadrosunu ise Milan Skriniar, Alessandro Bastoni, Matias Vecino, Dalbert ve Roberto Gagliardini gibi isimler ile güçlendirdi. Mavi-siyahlı ekibin sezon sonundaki hedefi, UEFA Şampiyonlar Ligi vizesi alabilmekti. Luciano Spalletti’nin öğrencileri, ligi dördüncü sırada bitirerek altı yıllık aranın ardından bu hedefi gerçekleştirmeyi başardı fakat lider Juventus’un 23 puan gerisinde kalmaktan da kurtulamadı. Yeni sezon, Inter’in geleceğini değiştirecek önemli değişimlere sahne olacaktı.

Guiseppe Marotta

Giuseppe Marotta, Inter’de

Inter, 2018-2019 sezonuna Luciano Spalletti teknik direktörlüğünde hazırlandı. Ayrıca Inter yönetimi, 14 Ağustos 2018 tarihinde Spalletti’nin sözleşmesini üç yıl daha uzattı. Kadrosunu ise Radja Nainggolan ve Lautaro Martinez gibi isimler ile güçlendiren Milano ekibinde en önemli değişiklikler ise henüz gerçekleşmemişti. 2016 yılında Inter’in hisselerinin büyük kısmını satın alan Suning Holdings Group’un sahibi Zhang Jindong’un oğlu olan Steven Zhang, tarihler 26 Ekim 2018’i gösterdiğinde Erick Thohir’in yerine Inter’in yeni başkanı oldu. Thohir başkanlık görevini sağlık sorunları nedeni ile bıraktığını açıkladı. Henüz 26 yaşında kulübün başına geçen ve asıl adı Zhang Qingyang olan Steven Zhang ise başkan olduğu gün, şu cümleler ile taraftarlarını selamladı: “Gözlerimi kapadığımda, köklü tarihe sahip bir kent görüyorum ve burada daha nice tarihler yazılmayı bekliyor.”

Inter’de başkan yardımcılığı görevine Javier Zanetti’nin devam edeceği açıklanırken Başkan Zhang, ilk önemli icraatını iki hafta içinde gerçekleştirdi. 31 Ekim 2018 tarihinde Juventus ile sözleşmesini fesheden Giuseppe Marotta, 13 Aralık 2018 tarihinde Milano kulübünün saflarına katıldı. Juventus’un altın çağlarını başlatan ve Andrea Pirlo, Paul Pogba, Arturo Vidal gibi isimleri bedelsiz bir şekilde kulübün kadrosuna katan Marotta, artık Inter’in makûs talihini değiştirmek için görevdeydi. Milano ekibi, Luciano Spalletti yönetiminde 2018-2019 sezonunu lider Juventus’un 21 puan arkasında dördüncü sırada noktaladı. Futbol organizasyonun başına geçen Giuseppe Marotta ise eski aşkı ile zaferlere koşmanın planlarını yapıyordu.

Antonio Conte ve Giuseppe Marotta

Giuseppe Marotta ile Antonio Conte, Inter’de yeniden buluştu

2018-2019 sezonun bitmesinin hemen ardından Inter, Luciano Spalletti’nin teknik direktörlük görevine son verdi. Giuseppe Marotta, tarihler 31 Mayıs 2019’u gösterdiğinde teknik direktörlük görevine daha önce birlikte Juventus’un altı yıllık şampiyonluk hasretine son verdikleri Antonio Conte’yi getirdi. Kendisini üç yıllığına mavi-siyahlı renklere bağlayan, Juventus ve Chelsea kulüplerinde şampiyonluklar yaşamış başarılı teknik direktör, yönetimden taktik anlayışına uygun futbolcuların transfer edilmesini istedi. Inter yönetimi, Conte’nin istekleri doğrultusunda kadroyu Nicolo Barella, Matteo Politano, Alexis Sanchez ve Diego Godin gibi isimler ile güçlendirdi. Transferde kesenin ağzını iyice açan Milano temsilcisi, Manchester United’da zor günler geçiren Belçikalı yıldız Romelu Lukaku’yu da 74 milyon euroluk bonservis bedeli ile kadrosuna kattı. Conte, kısa süre içinde forvet hattında yaratacağı Lukaku-Martinez ikilisine de böylece kavuşmuş oldu. 

Inter, UEFA Avrupa Ligi’nde ikinci oldu

Conte’nin öğrencileri, 2019-2020 sezonuna harika bir giriş yaptı. Uzun süre sonra taraftarlarına şampiyonluk hayalleri kurduran Inter, sezonun ilk devresinde oynadığı 17 maçta 14 galibiyet, iki beraberlik ve sadece bir mağlubiyet ile zirve yarışının en güçlü ekiplerinden birisi olduğunu ispatladı. Milano ekibi, şampiyonluk mücadelesi veren takıma devre arasında Christian Eriksen ve Ashley Young takviyeleri yaptı. Serie A’da sezonun ikinci yarısı tüm dünyada olduğu koronavirüs salgını gölgesi altında oynandı. Lukaku-Martinez ikilisinden toplamda 37 gol katkısı alan Conte, sezonun bitiminde ligin en az gol yiyen takımı olmayı da başardı. Ancak Milano ekibi, ligi lider Juventus’un sadece bir puan gerisinde ikinci sırada tamamlamaktan kurtulamadı. UEFA Şampiyonlar Ligi’ne de grup aşamalarında veda eden Inter, UEFA Avrupa Ligi’nde sırası ile Ludugorets, Getafe, Bayer Leverkusen ve Shakhtar Donetsk’i eleyerek finale yükseldi. Mavi-siyahlı ekip, finalde öne geçmesine rağmen kupanın en başarılı kulübü olan Sevilla’ya 3-2 mağlup olarak ikincilikle yetinmek zorunda kaldı.

UEFA Şampiyonlar Ligi’ne erken veda

Antonio Conte, geçirdiği başarılı sezonun ardından Inter taraftarlarını şampiyonluğa inandırdı. Takımının savunma ağırlıklı futbol anlayışı ile sahaya çıkması eleştirilere neden olsa da başarılı teknik direktör, yeni sezonda da bu futbol anlayışından vazgeçmeyeceğini transfer ettirdiği futbolcularla gösterdi. Inter yönetimi, yaz transfer döneminde fizik gücü yüksek ve dinamik isimleri kadrosuna katarak Conte’nin taleplerini gerçekleştirdi. Arturo Vidal‘i bedelsiz olarak transfer eden Inter, daha önce kiralık olarak takımda forma giyen genç orta saha Nicolo Barella‘yı ise 27,7 milyon euro bonservis bedeli ile renklerine bağladı. Real Madrid’den 45 milyon euroya transfer edilen Achraf Hakimi ise Conte’nin oyun sistemi için adeta biçilmiş kaftan oldu.

Inter, 2020-2021 sezonun ilk yarısını ezeli rakibi Milan’ı takip ederek geçirdi. Mavi-siyahlı ekip, bu dönem içinde UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid, Shakhtar Donetsk ve Borussia Mönchengladbach’ın bulunduğu grubu büyük bir sürprize imza atarak son sırada tamamladı. Ancak Avrupa’ya erken veda edilmesi, Inter’in sadece lige konsantre olmasına neden olacaktı.

Antonio Conte ile Inter, 11 yıllık aranın ardından şampiyon oldu

Devre arası transfer döneminde kadrosuna takviye yapmayan Inter, sezonun ikinci yarısında inanılmaz bir performansın altına imza attı. Milan ile kıyasıya şampiyonluk mücadelesi veren mavi-siyahlı ekip, 21 Şubat 2021 tarihinde ligin kırılma maçında rakibine konuk oldu. Milan’a karşı maç boyunca üstün oynadığı derbiyi Conte’nin öğrencileri, Lukaku’nun iki ve Martinez’in golleri ile 3-0 kazanarak şampiyonluk yolunda önemli bir adım attı. Inter, bu karşılaşmanın ardından çıktığı 11 karşılaşmada da yenilgi yüzü görmeyerek 29 puan topladı ve ligin bitimine dört hafta kala 2009-2010 sezonundan bu yana beklediği mutlu sona ulaştı. Conte, böylelikle dokuz sene önce Giuseppe Marotta ile birlikte kurduğu Juventus hegemonyasını da bitirmeyi başardı. Inter’de sezonun yıldızı ise 21 gol ve 10 asistlik performansı ile Romelu Lukaku oldu.

Antonio Conte ve futbolcular, 11 senenin ardından gelen 19’uncu Serie A şampiyonluklarını 29 yaşındaki Başkan Steven Zhang ile birlikte doyasıya kutladı.

https://twitter.com/Inter/status/1389926393853718529?s=20

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.