30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremin üzerinden yedi ay geçti. 250 binden fazla kişinin etkilendiği depremde 119 kişi hayatını kaybetmiş ve yaklaşık 80 bin yerleşim yeri boşaltılmıştı. Peki depremzedelerin şu anki durumları nasıl? Yeterli destek alabildiler mi? Talepleri neler? İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Özkan ile konuştuk.
“Depremzede ile depremin dertleri baş başa bırakıldı”
Depremde 79 bin 262 bağımsız hanenin ağır, orta ve az hasarlı olmak üzere hasar gördüğünü belirten Haydar Özkan, şöyle devam etti. “Bu da ailelerle beraber 250-300 bin kişilik bir nüfus demek. Depremden etkilenen 79 bin aileden yalnızca 2 bin 600’ü destek aldı. Hakkımız olmasına rağmen ‘Gelin bizim evimizi yapın’ demiyoruz. Hakkımız çünkü biz, belediyenin kontrol ettiği ruhsatlı evlerde oturuyorduk”. Depremzedelerin depremin yarattığı sorunlarla baş başa bırakıldığını belirten Özkan, “Bu evlerin sağlam olmaması bizim suçumuz değil. Depremzede ile depremin dertleri baş başa bırakıldı” dedi.
“Bize bir yol bulun ki nefes alalım, gülebilelim”
Depremzedelerin “gelir kapısı” veya “siyasi bir oluşum” olarak değerlendirmemesi gerektiğini ifade eden Özkan, “Şu anda ben mağdurların önünde zor duruyorum. ‘Hadi’ desem şu anda herkes valiliğin önünde olacak. Yasak falan kimsenin umurunda değil, insanların canı gitti çünkü. Lütfen depremzedeleri gelir kapısı olarak, siyasi bir oluşum olarak görmesin kimse. Biz depremzedeyiz, bizim siyasi görüşümüz yok. Sadece istiyoruz ki lütfen bize bir yol bulun. Bize bir yol bulun ki nefes alalım, gülebilelim” diye konuştu.
