Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cemal Kaşıkçı davası: ABD istihbarat raporu talebi reddedildi, bir sonraki duruşma 23 Kasım’da

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin açılan dava, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) istihbarat raporunun istenmesi talebi reddedildi. Bir sonraki duruşma 23 Kasım 2021’de yapılacak.

Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda 2 Ekim 2018’de öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davaya, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Duruşmaya, haklarında yakalama kararı olan sanıklar katılmazken Kaşıkçı’nın nişanlısı müşteki Hatice Cengiz, avukatı ile birlikte duruşmada hazır bulundu.

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, duruşmada iki tanık dinlendi. Tanıkların ardından söz alan Hatice Cengiz’in avukatı, ABD istihbarat raporunun istenip incelenmesini talep etti. Söz konusu rapor, cinayetten Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’ı sorumlu tutuyordu.

Savcı, “raporun yabancı istihbarat birimlerinin istihbari raporu olduğunu belirterek, Türk yargı sisteminde delil niteliği bulunmadığı” gerekçesiyle talebin reddini istedi. Daha önce de talebin kabul edilmediğini hatırlatan mahkeme heyeti, “raporun davaya bir katkı sağlayamayacağı” gerekçesiyle talebi yine reddetti. Gelecek duruşma 23 Kasım 2021’de yapılacak.

Tanıklar söz aldı

Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda şoför olarak görev yapan Serhat Karataş, tanık olarak dinlenildi. Karataş, olay günü binanın dışında güvenlik kulübesinde olduğunu, Hatice Cengiz ve Cemal Kaşıkçı’nın geldiğini gördüğünü anlatarak, “Merhum (Cemal Kaşıkçı) içeri girdi, hanımefendi (Hatice Cengiz) dışarıda bekledi. Daha önce bir kez daha gelmişlerdi. Ondan sonra bir şey görmedim. Çıkışlarını da görmedim” dedi.

Konsolosluğun talimatıyla bir otelden misafir almaya gittiğini aktaran Karataş, şöyle devam etti:

“Üç kişilerdi, otelden aldım, konsolosluğa getirdim. Suudi vatandaşlarıydı. Soruşturma aşamasında bana gösterilen fotoğraflardan bu şahısları teşhis ettim. Yine olay günü akşamı beni çağırdılar. Misafirleri havalimanına bırakmamı söylediler. Bu kişilerin otelden getirdiğim misafirler olup olmadığını bilmiyorum. Yine üç Suudi vatandaşıydı. Bu kişileri konsolosun konutundan aldım ve götürdüm. Bir anormallik yoktu. İSTOÇ civarında trafik vardı diye ‘Acele teşekkür, acele teşekkür’ diyorlardı. Özel uçakla gideceklerdi sanırım çünkü arka taraftaki sivil havacılık bölümüne bıraktım. Olaydan bir-iki gün sonra basına yansıyınca haberdar oldum. Olay sonrası da konsolosluk içinde konuşulan anormal bir şeyden haberdar olmadım.”

Diğer bir tanık Turan Kışlakçı, Kaşıkçı ile 10-15 yıllık dostlukları olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Cemal Amerika’da yaşamak istediğini söylüyordu. Türk-Amerikan Derneği’nin Amerika’da temsilcisi olmasını istemiştim. Cemal, beş-altı ayı Türkiye’de, beş-altı ayı da Amerika’da geçirmek istiyordu. İş olursa burada da kalabileceğini söylüyordu. ‘Arabistan’a gidersem tutuklanırım’ diyordu ama öldürülebileceğinden hiç bahsetmedi. Arabistan’dan makalelerinden dolayı bazen uyarılar geldiğini söylemişti. Olay günü Hatice Hanım ve bir arkadaşı beni aradı, ‘Cemal elçiliğe girdi, saatler oldu çıkmadı’ dediler. Ben Cemal’in Londra’da olduğunu sanıyordum. Hatice arayınca İstanbul’a geldiğini öğrendim. Birkaç yeri arayıp konuyla ilgili haber verdim.”

Bunun üzerine elçiliğin önüne gidip burada beklediklerini belirten Kışlakçı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kapıda Suudi bir görevli vardı. ‘Cemal nerede, niye çıkmıyor?’ dedik. ‘Cemal çıktı gitti niye bütün medyayı buraya topluyorsunuz?’ dedi. Kuveytli bir generale durumu söylediğimizde, ‘Üç-dört gündür yoksa öldürülmüş olabilir’ dedi. Olaydan bir süre sonra Hikmet diye bir arkadaşımız konsolosluktan bir çalışanla görüşmüş. Bu çalışan, ‘Cemal bence öldürüldü. Olay günü bizi üst katta bir odaya koydular, aşağıdan sesler geliyordu. Bana göre Cemal elçilikte öldürüldü’ demiş.”

ABD raporu talebine ret

Duruşmada müşteki Hatice Cengiz’in avukatı ABD istihbarat biriminin raporu olduğunu belirtti ve “Açık kaynaklardan ulaştığımız birkaç sayfada huzurda yargılanan sanıklarla ilgili bilgiler olduğunu tespit ettik. Bu raporun istenilmesini ve detaylı olarak incelenmesini, dosya kapsamına katkısı olacağını düşündüğümüz için talep ediyoruz” dedi.

2019’da hazırlanan ve 2021’de kamuoyuyla paylaşılan rapor, cinayetten Prensi Salman’ı sorumlu tutuyordu. Raporda, Salman’ın ülkedeki kurumlardaki kontrolü vurgulanıyor ve Cemal Kaşıkçı’nın yakalanması veya öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığı değerlendirmesi yer alıyordu. Mahkeme heyeti raporun incelenmesine yönelik talebi reddetti.

Ne olmuştu?

Washington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, evlilik belgesi almaya gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürüldü.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.