Cumartesi Anneleri 856. haftasında, 28 yıl önce Diyarbakır’da kaybedilen 16 yaşındaki Mehmet Zeki Akyıldız için adalet istedi – “Oğlumu aramadığım yer kalmadı, kayboldu gitti, bıraktılar mı, öldürdüler mi bilmiyorum”

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 157. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. 856. haftanın moderatörlüğünü gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak yaptı. Cumartesi İnsanı Ümit Sezer’in okuduğu açıklamada, 1993’te Diyarbakır’da kaybedilen Mehmet Zeki Akyıldız (16) için adalet istendi.

Zorla kaybedilen  Mehmet Zeki Akyıldız’ın annesi Rızkiye Akyıldız,  “Oğlum kardeşinin Silvan’daki evine misafirliğe gitti ve oradan vedalaşıp eve gideceğini söylemiş. Silvan’ın girişinde iki kişi kolundan tutup götürmüş. Telefon açtım, dedim ‘Mehmet Zeki gelsin, tütün toplamak için bana yardıma gelsin.’ Hâlâ orada olduğunu sanıyordum. Kızım ağladı. ‘Neden ağlıyorsun, eve gelmedi mi?’ dedim ‘Hayır’ dedi. Silvan’da Hizbullahçılar’ın evine gittim. Korkmuyordum, ‘Beni kessinler yeter ki bana göstersinler’ diyordum. Bana gitme, ‘Seni de yakalarlar’ deniliyordu ama ‘Beni de alsınlar’ diyordum” dedi. 

Bugüne kadar oğlundan hiçbir haber alamadığını söyleyen Rızkiye Akyıldız, Aramadığım yer kalmadı. Kayboldu gitti, ötesi yok. Onu bıraktılar mı, öldürdüler mi bilmiyorum. Kimse bir bilgi vermedi, bir yerlerde gördük diye kimse bir şey demedi. Ne diyeyim ki? Yeter ki bir şey öğrenseydik, öldürülmüş olsa bile” diye konuştu.  

856. haftanın açıklamasını okuyan Ümit Sezer, “Türkiye’de ‘devletin Hizbullahı, Hizbulkontra’ diye adlandırılan Hizbullah’ın bir dönem devletten yardım gördüğü, silahlı eğitim ve lojistik desteği aldığı, yüzlerce cinayet, kaçırma, kaybetme suçunu devlet görevlileri göz yumduğu için rahatça işlediği devletin resmi raporlarına geçti. Bu kanlı örgüt yüzlerce insanı kaçırarak, örgüt evlerinde en vahşi yöntemlerde infaz etti veya kaybetti. Örgütün merkez üssü durumundaki Batman, Hizbullah’ın esaretinde 90’lı yıllarda adeta cehenneme döndü” dedi. 

Ortaokul öğrencisi 16 yaşındaki Mehmet Zeki’nin okuldan eve birkaç kere hırpalanmış ve elbiseleri yırtılmış bir şekilde döndüğünü söyleyen Sezer, “Anne ve baba konuyla ilgili sorularına Mehmet Zeki’den net cevaplar alamadı. Durumu araştıran aile, Hizbullahçılar’ın kendilerine katılmaları için oğullarına baskı yaptıklarını öğrendi. Bunun üzerine aile, Mehmet Zeki’nin okulunu değiştirdi. Ancak Hizbullahçılar baskı ve tehditlerini sürdürdü” diye ekledi.

1993 yılının Eylül ayında Mehmet Zeki’nin Silvan’da yaşayan ablasını ziyarete gittiğin anlatan Sezer, şöyle devam etti:  “Mehmet Zeki ablasına çarşıya gideceğini söyleyerek evden çıktı. Silvan Gazi Caddesi’ndeki Aslanlı Burcu civarında, sivil giyimli iki şahıs tarafından zorla kaçırıldı. Tanık beyanlarına göre üç gün boyunca Silvan’da alıkonan Mehmet Zeki, daha sonra Hizbullahçılar’ın kamp olarak kullandıkları Yolaç (Suse) Köyü’ne götürüldü. Burada çok sayıda kişi ile birlikte Suse Köy Camii’nin altında bulunan Hizbullah sığınağında tutuldu. Sığınakta yaklaşık 40 kişi bulunuyordu. Günlerce aç, susuz bırakılan bu kişilerden kurtulanlar Mehmet Zeki ve onunla birlikte iki kişinin sığınaktan götürüldüğünü ve bir daha geri getirilmediklerini Akyıldız ailesine anlattı.”

Hizbullahçılar’ın yarattığı terör ortamı ve  yapılan başvuruların soruşturulmaması nedeniyle Akyıldız ailesinin kendi imkanlarıyla oğullarını aradığını belirten Sezer, “Yıllar sonra askerlik şubesinden Mehmet Zeki’nin askerlik celbi geldi. Celbi alan aile askerlik şubesine gitti. Oğullarının Hizbullah tarafından kaçırıldığını ve ondan 1993 yılından beri bir daha haber alamadıklarını anlattı. Burada da kayıtsızlıkla karşılandılar. Baba Salih Akyıldız, görevliler tarafından ‘PKK’ye katılmıştır, gelip bize Hizbullah diyorsun’ diyerek azarlandı” dedi. 

Sezer sözlerini “Yargı makamlarını bu açıklamamızı suç sayarak Mehmet Zeki Akyıldız’ın zorla kaybedilmesi ile ilgili etkin soruşturma yapmak üzere harekete geçmeye çağırıyoruz” diyerek tamamladı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.