Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İzmir depreminde 15 kişinin öldüğü Doğanlar Apartmanı davasında ilk duruşma yapıldı: Bina beşinci dereceden çürük, beton kalitesi düşük, tadilat kaçak

İzmir depreminde 15 kişinin yaşamını yitirdiği Doğanlar Apartmanı davası başladı. Binanın statik-betonarme proje müellifi Mehmet Sedat Boyacı, “2018 yılında apartmanda tadilat yapılmış ve bunda fenni mesulün imzası yok. Bu tadilatın kaçak yapıldığını tahmin ediyorum” dedi. Doğanlar Apartmanı’nın eski yöneticisi M.E., çatıda ayrık ve yarıklar gördüğünü belirterek, “Binanın durumuyla ilgili bir test yapıldı ve bina beşinci dereceden çürük çıktı” dedi. Doğanlar Apartmanı’nda oturan T.Ü.’nün talebiyle yıkılmadan önce binada incelemede bulunan mühendis C.L. ise şunları söyledi: “Balkonların eğimli durduğunu gördüm. Küçük bir yer sarsıntısında binanın eğrilen tarafa doğru devrilebileceğini söyledim. Kimileri destekledi, kimileri karşı çıktı. Hem T.Ü.’yü hem de beni mali şeylerle itham ettiler.

Doğanlar Apartmanı davası başladı

İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında, Ege Denizi’nde 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem Türkiye ve Yunanistan’da toplam 119 kişinin ölümüne ve 1.053 kişinin ise yaralanmasına neden oldu. İzmir’in Bayraklı ilçesindeki Doğanlar Apartmanı’nda 15 kişi yaşamını yitirdi, 12 kişi de yaralandı.

Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında ikisi tutuklu dört kişi hakkında, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Davanın, bugün (9 Eylül) görülen ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanık G.U. ile davacılar ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Sanıklardan B.I. ise firari.

“Her şeyi tam tekmil yaptım, malzemeyi en iyi şekilde kullandım”

İhlas Haber Ajansı (İHA) ve Demirören Haber Ajansı’nda (DHA) yer alan haberlere göre, tutuklu sanık müteahhit Çetin Doğan, ifadesinde binayı 1992 yılında tamamladığını belirterek, “Her şeyi tam tekmil yaptım. Malzemeyi en iyi şekilde kullandım. Aradan 30 sene geçti, bu arada neler oldu onu ben bilemem. Suçlamayı kabul etmiyorum. O zamanlarda hazır beton yoktu. Biz el usulüyle malzemeyi betoniyere atıp, betonu bu şekilde döküyorduk. Kancalar da o zamanlarda işçiler tarafından elle yapılıyordu. Dönemin imkânları bunlardı” dedi.

“Tadilatın kaçak yapıldığını tahmin ediyorum”

Diğer tutuklu sanık, binanın statik-betonarme proje müellifi Mehmet Sedat Boyacı ise “2018 yılında apartmanda tadilat yapılmış ve bunda fenni mesulün imzası yok. Bu tadilatın kaçak yapıldığını tahmin ediyorum. Bana, kirişlerde delikler olduğu söylendi. Tadilat esnasında taşıyıcı elemanların zarar gördüğünü düşünüyorum. Benim hesaplarım ve uygulamalarımda herhangi bir yanlışlık yoktur” diye konuştu. Boyacı, beraatını talep etti.

“İşten çıkarılma korkusu ile kabul ettim”

Tutuksuz yargılanan binanın sürveyanı (nezaretçi ) G.U. ise “Askerden geldiğim sene iş arıyordum. Sonra bu inşaat şirketinde işçi olarak başladım. Şirket ekstra maliyet çıkmaması için işçilerden birini sürveyan olarak gösterdi. Fenni mesul bana gelerek durumu anlattı ve ben de işten çıkarılma korkusu ile kabul ettim. Fiili olarak hiçbir sorumluluğum yok” dedi

“Bina beşinci dereceden çürük çıktı”

Depremde yıkılan Doğanlar Apartmanı’nda oturan T.Ü., duruşmada tanık olarak dinlendi. T.Ü, apartmanın merdivenlerine granit döşenmesi gündeme geldiğinde yönetici M.E. ile görüşerek “Bu bina granitleri taşıyamaz” dediğini belirtip, “Sonrasında binanın durumuyla ilgili bir test yapıldı ve çıkan raporda bina beşinci dereceden çürük çıktı” diye konuştu.

Apartman sakinlerine durumu anlatmak için toplantı düzenlediğini söyleyen T.Ü., şöyle devam etti: “Yanımda inşaat mühendisi tanıdığım C.L.’yi de götürdüm. C.L. de binaya gelip birtakım gözlemlerde bulunmuştu ve mesleğinden ötürü durumun ciddiyetini anlatabilirdi. Ancak toplantıda deyim yerindeyse ‘avantacılıkla’ suçlandık. Bize, ‘Sen ne anlarsın’ türünden cümleler kuruldu, daha sonra da sonuç alınamadı.” 

Tanık inşaat mühendisi C.L. de, T.Ü.’nün anlattıklarını doğruladı.

“Çatıda yarıklar gördüm”

Doğanlar Apartmanı’nın eski yöneticisi M.E. de apartmanda çatıyı yaptırırken ayrık ve yarıklar olduğunu gördüğünü ve sonrasında aldığı deprem risk analiz raporunun çok ağır olduğunu söyledi. M.E.’nin raporu fotokopi çektirip dairelere ilettiğini iddia etmesi üzerine müştekiler itiraz edip, tepki gösterdi. İki müşteki de yalan ifade verdiği iddiasıyla M.E.’den şikayetçi oldu.

“Mühendis, ‘Sıvılaşma var, beton kalitesi düşük, demirde riskler var’ şeklinde tespitler yaptı”

M.E., mühendis C.L.’nin katıldığı toplantıyla ilgili şunları söyledi:

“Bir mühendisin de katıldığı bir toplantı yaptık. Mühendis, yaptığı inceleme sonrasında ‘Sıvılaşma var, beton kalitesi düşük, demirde riskler var’ şeklinde tespitler yaptı. Kat maliklerini toplayamadım. Yüzde 60’ı karşı çıktı. Hakaretler edildi. İstifa ettim. ‘Apartmanın adını çıkarıyorsun’ dediler.”

“Küçük bir sarsıntıda binanın devrilebileceğini söyledim”

Tanık olarak dinlenen mühendis C.L. ise binadaki gözlemlerini şöyle aktardı:

“Balkonların eğimli durduğunu gördüm. Küçük bir yer sarsıntısında binanın eğrilen tarafa doğru devrilebileceğini söyledim. 30-35 kişi vardı. Kimileri destekledi, kimileri karşı çıktı. Tartışma ortamı oldu. Hem T.Ü.’yü hem de beni mali şeylerle itham ettiler.”

Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.