Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Jonathan Wilson, The Guardian’a yazdı: “Rafael Benitez’in ayrılığı, Everton’ın göz ardı edilen problemlerini çözmeyecek”

Everton’ın başında İngiltere Premier Lig’de 19 müsabakaya çıkan ve bunlardan sadece beşini kazanabilen İspanyol teknik adam Rafael Benitez ile yollar ayrıldı. Jonathan Wilson’ın The Guardian’daki “Removal of Benítez will not solve all of Everton’s deep-lying problems/Rafael Benitez’in ayrılığı, Everton’ın göz ardı edilen problemlerini çözmeyecek” başlıklı yazısını Medyascope Spor Servisi‘nden Kubilayhan Kavrazlı çevirdi.

Rafael Benitez’in ayrılığı, Everton’ın göz ardı edilen problemlerini çözmeyecek

Rafa Benitez’in Everton kariyerinin en tuhaf yanı, her şeyin ne kadar iyi başladığıdır. 19 maç sonunda kasvetli bir tablo ortaya çıkmasının ardından görevinden alınmış olabilir fakat Everton, yedinci hafta sonunda 14 puana ulaşmayı başarmıştı. Herkesin sitem etmesine yol açan Carlo Ancelotti ve James Rodriguez’in ayrılıklarına rağmen geçen sezona göre daha iyi başlangıç yapmıştı. 

Ancak temel sorun, Benitez’in Benitez olması ve bu kimliğinin önemli bir bölümünün Liverpool’a bağlı olmasıydı. Hal böyle olunca Benitez’in menajer olarak nitelikleri ne olursa olsun; işler kötü gittiğinde taraftarlar tarafından fazla sabır gösterilmesi pek imkan dahilinde değildi. Muhtemelen Benitez, özellikle Dominic Calvert-Lewin, Yerry Mina ve Abdoulaye Doucouré’nin sakatlıkları nedeniyle işlerin bir daha eskisi gibi olmadığını iddia edecek. Takım omurgasının kaybedilmesinden her takım etkilenir. Ancak bu sakatlıklar ile Everton’da daha derinlerde yatan, neredeyse varoluşsal sorunlar ortaya çıktı. Benitez’in hataları ne olursa olsun; olumsuzluklar sarmalına batmış bir kulüpteki sorunların birçoğunun ondan önce var olmadığı düşünülmemeli. Everton tam olarak nasıl bir kulüp?

Roberto Martinez’in 2016 yılındaki ayrılığından bu yana Everton; Ronald Koeman, Sam Allardyce, Marco Silva veya Benitez’den hiçbirinin kendileri için uygun olmadığına karar verdi. Taraftarlar geçen sezon Goodison Park tribünlerinde olsaydı, evinde oynadığı 19 maçın sadece altısını kazanan Carlo Ancelotti’ye de sırtını dönebilirdi. Öyle ki Ancelotti’nin Real Madrid’e transfer olmadan hemen önce büyük baskı altında olduğuna dair bazı iddialar var. Bu da önemli bir soruyu gündeme getiriyor: Son beş menajerden dördünün neredeyse başarısız olduğu düşünüldüğünde; Everton’da görev almak kötü mü, yoksa kulübün karakterinde onu esasen yönetilemez kılan bir şey mi var?

Kulübümüzü terk et Benitez

Everton, nispeten kaynak eksikliğine rağmen, uzun bir süre boyunca takdire şayan bir şekilde mücadele eden bir kulüptü. Farhad Moshiri, 2016 yılında kulübün sahibi olduğundan beri, net harcama 200 milyon sterlinin biraz üzerinde oldu. Bu miktar, Şampiyonlar Ligi elemeleri için mücadele etmek için yeterli değil. Saltanatının ilk yılında satışlardan kâr edildiğinde musluğu kapatan Moshiri, küme düşme mücadelesi veren kulübü için yeterli miktarda harcama yapmadı. Öte yandan Spotrac, Everton’ın Premier Lig’deki en yüksek yedinci maaş bütçesine sahip olduğunu öne sürüyor. Ancak Everton, ilk altı sıra ekipleri gibi oynamayalı uzun yıllar oldu. 

İki zaman aralığının dikkate alınması gerekir. Cumartesi günü, altı lig maçında gol atamamış bir Norwich’e karşı alınan yenilgi, Everton’ın bu sezon yükselen üç kulübe de kaybettiği anlamına geldi. Ve bu da anlaşılır bir şekilde bardağı taşıran son damla oldu.

71 yıllık aranın ardından küme düşmek ciddi bir olasılık mı? Belki hayır, ama formlarının ne kadar kötü ve savunmalarının ne kadar düzensiz olduğu düşünülürse; eldeki oyuncular ile kimse küme düşme bölgesine sadece altı puan uzaklıktaki Everton’un tamamen rahat olduğunu iddia edemez. Orta yaşlı taraftarların bir menajeri protesto etmek için stadyumu doldurduğu durumlarda; iş neredeyse sona ermiş demektir. Lucas Digne’nin Benitez’le arasının açılmasından birkaç gün sonra satılması, o zaman Benitez’den vazgeçmek gibi bir planın olmadığını gösteriyor. Ancak olumsuzluk dalgası bu kadar güçlüyken, herhangi bir kötü durumda okların bir isme çevrilmesi doğal.

Bu yüzden Benitez’in gitmesi gerekiyordu. Ancak Everton’ın yeni menajeri, kendisinden önceki altı ismin görev süreleri boyunca birbirlerine yamadıkları tuhaf kadro yapılanmasını miras almak durumunda kalacak. Kadroda iyi oyuncular olmadığı için değil; var ama çok fazla sayıda oyuncu en zirve dönemlerinde veya yükseliş dönemlerinde satıldı. ”Cosplay” (kostüm giymek) yaparak büyük bir kulüp olma düşüncesi sadece para israfına neden oldu. Everton gibi kulüpler, sadece genç ve potansiyelli oyuncuları satın alarak ve bu isimlerin satışından elde ettikleri kârlar ile gelişebilirler. Hoş bir durum değil tabii ki; ancak süper kulüp statüsünde olmayanlar için modern futbolun finansmanının gerçeği bu. 

Ancak bunu yapabilmek için uygun bir yapı ve doğru bir felsefe gerekir. Moshiri yönetiminde bunların hiçbiri olmadı. Everton, modern Felemenkçe’den veya yeni ortaya çıkan Portekizce’den eski okul İngilizcesine; Şampiyonlar Ligi aristokrasisine ve 15 yıl öncesinin asık suratlı futbolu arasında sekip duran bir kulüp. Düzgün bir transfer politikası oluşturabilecek Steve Walsh ve Marcel Brands, hiçbir zaman tam anlamıyla mutlu edilmediler. Walsh 2018’de, Brands ise 2021’in Aralık ayında, yönetim kuruluyla “vizyon açısından fark” bulunduğu gerekçesiyle kulüpten ayrıldılar. 

Belki de Brands doğru adam değildi. Belki de Walsh değildi. Sonuçta Benitez’in de doğru adam olmadığı ortaya çıktı. O zaman doğru kişi kim? Eski bir yönetici, Moshiri’nin kendi kafasında net olmadığını, taraftar ve medya görüşlerine karşı kararlarının yön değiştirebildiğini belirtti. Net bir vizyon ortaya konana kadar Everton’ın nasıl ilerleyebileceğini söylemek zor. Ve bu vizyon, Everton’ın, dünya futbolundaki yerini kabul etmesiyle başlayacak. 

Yazan: Jonathan Wilson

Çeviren: Kubilayhan Kavrazlı

Editör: Doğa Üründül

Kaynak: The Guardian

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.