Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çin neden MRNA aşısını onaylamıyor?

Daha önce biri yerli biri yabancı iki mRNA aşısının onay beklediği belirtilen Çin’de, bugün iki aşıdan da söz edilmiyor. New York Times’dan Alexandra Stevenson’ın, tüm dünyanın benimsediği bu aşıların Çin’de neden uygulanmadığını sorguladığı yazısını sizin için çevirdik.

Gazeteci Alexandra Stevenson’ın cuma günü (18 Şubat) New York Times’da yayımlanan haberinde, Çin’in koronavirüs ile mücadelede mesajcı ribonükleik asit (mRNA) aşılarını kullanmamasının ardında yatan nedenler irdelendi.

Sıkı vaka takibi, kapalı sınırlar, milyonlarca nüfusa sahip şehirleri kapatmayı da içeren bir “sıfır kovid” stratejisi izleyen Çin yerli aşısı Sinovac’ı geliştirdi ancak vatandaşlarına hâlâ mRNA aşısı sunmuyor.

Geçen ilkbaharda Çin, mRNA teknolojisine sahip Alman yapımı BioNTech aşılarını onaylayacağını, kendi mRNA aşısını geliştirmeye de çok yakın olduğunu söylemişti. Ancak bugün iki aşı da Çin halkı için mevcut değil.

Çin’in salgınla mücadele stratejisi

Çin’in yerli aşısı Sinovac, yüz yıldan daha eski geleneksel yöntemlerle üretildi. Bu sebeple aşının koronavirüs ile mücadele verimliliği mRNA aşılarına göre düşük. Bu durum da Çin’in “sıfır Kovid” stratejisinin yoluna taş koyuyor.

Şi Cinping’in yönetimindeki Çin, salgın döneminde daha içe kapandı. Alman mRNA aşısına onayın ertelenmesinde de siyasi bir kaygı olduğu söylenebilir.

Çin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Batı ile rekabet etmeye o kadar önem veriyor ki bilim dünyasından bazı isimler ülkenin yerli mRNA aşısı geliştirme sevdasından hâlâ vazgeçmemesine şaşırıyor.

Birçok uzman Çin’in mRNA cephesini kaybettiğini, yabancı bir alternatife de onay veremediği düşüncesini taşıyor.

Çin’de BioNTech aşısının onaylanması için çabalayan Hong Kong Üniversitesi’nden virolog Jin Dongyan, şöyle konuşuyor:

“Bugünlerde Çin’de kararların nasıl alındığını bilmiyoruz ancak daha iyi bir aşı kesinlikle ‘sıfır-Kovid” politikasını korumak için etkili olacaktır. (Pekin’deki yetkililer) dünyaya aşı geliştirme konusunda çok iyi olduklarını söylüyorlar. Bunun tam aksini Çin halkına göstermek onlar için oldukça utanç verici olur.”

Şi Cinping

Çin, çok sıkı kısıtlamalar ile milyonlarca insanın hastalanmasını önlediğini savunuyor. Fakat bilim insanlarına göre bu kısıtlamalar yeterli sayıda insanın bağışıklık geliştirememesine yol açtı.

Pekin yönetimi geçen hafta, Pfizer tarafından geliştirilen koronavirüs ilacı Paxlovid’in kullanımına onay verdi. Bazı uzmanlar bu hamlenin Çin’in salgın stratejisini değiştirmesine yardım edebileceği kanısında.

BioNTech aşısı onay beklerken Çin Komünist Partisi’nin gazetesi, Ekim 2021 itibarıyla 200 milyon doz yerli mRNA aşısı ARCoVax üretileceğini duyurmuştu. Bu doğru çıksaydı, Çin için büyük bir başarı olacaktı.

Çin’in yerli aşılarından Sinovac’ın etkinlik oranı (Brezilya’da yürütülen bir araştırmaya göre) yüzde 51, Sinopharm’ın etkinlik oranı ise (Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre) yüzde 78. Bu değerler etkinlik oranı 90’lı sayılarla ifade edilen mRNA aşılarına yaklaşamıyor.

Geleneksel aşı ve mRNA aşısı arasındaki fark nedir?

Basitçe açıklamak gerekirse, geleneksel aşılar vücuda zayıflatılmış virüs enjekte edilmesi prensibiyle çalışıyor. Vücut, zayıflatılmış virüs ile savaşırken bu virüs türü ile mücadele etmeyi öğreniyor ve bağışıklık kazanıyor.

Yeni bir teknolojiyle geliştirilen mRNA aşıları ise herhangi bir virüs içermiyor. Mesajcı ribonükleik asit, vücutta protein üretiminden sorumlu hücrelerle iletişime geçerek virüsle mücadele için gerekli proteinin üretilmesini öğretiyor.

Kaynak: New York Times

Derleyen: Alp Selim

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.