Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 9 Şubat’ta, Türkiye’de yayın yapan üç uluslararası yayın kuruluşu, Amerika’nın Sesi (VoA) DW Türkçe ve Euronews’e lisans başvurusu için 72 saat süre tanınacağı yönünde karar almıştı. Kararın kurumlara ulaşmasının ardından 72 saatlik süre bugün doluyor. VoA ve DW Türkçe lisans başvurusunda bulunmayacaklarını ve konuyu yargıya taşıyacaklarını duyurdu.
RTÜK, 2018 yılında çıkan kanunla birlikte elde ettiği hakkı ilk kez kullandı. Kararın internet sitesinde 21 Şubat’ta yayımlanmasının ardından üç kuruma tanınan 72 saatlik süre bugün (24 Şubat) doluyor. Başvuru yapılmaması halinde sitelere erişim engeli getirilmesine kadar gidebilecek bir süreç başlayacak.
Resmi Gazete’de 1 Ağustos 2019 tarihinde yayımlanan yönetmelik ile isteğe bağlı yayın hizmetlerinin internet ortamından sunumuna, iletimine, medya hizmet sağlayıcılara yayın lisansı, platform işletmecilerine de yayın iletim yetkisi verilmesine ve söz konusu yayınların denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmişti.
Yönetmeliğin beşinci maddesinin ikinci fıkrasında konuya ilişkin, “Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internet ortamından sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılar Üst Kuruldan internet ortamından yayın lisansı almak zorundadır” ifadelerine yer verildi. 6112 sayılı RTÜK Kanunu’na göre RTÜK, lisans talebinde bulunmayan kurumların yayınlarına erişim engeli getirebilir.
VoA ve DW mahkemeye gidiyor
RTÜK’ün bu kararına ilişkin hem DW Türkçe hem de Amerika’nın Sesi (VoA) lisans başvurusunda bulunmayacaklarını açıkladı. DW, başvuruda bulunmayacağını ve Türk mahkemelerinde dava açacağını duyurdu.
DW Genel Müdürü Peter Limbourg: “Türk mahkemeleri nezdinde dava açacağız”
DW Genel Müdürü Peter Limbourg, bu kararın sansüre yol açacağını ve buna karşı çıktıklarını söyledi: “Türkiye’de yerel medya halihazırda kapsamlı bir düzenlemeye tabi tutuluyorken, şimdi uluslararası medyanın da haberleri kısıtlanmaya çalışılıyor. Bu önlem, programların yayın şekilleriyle değil, doğrudan gazetecilik içerikleriyle ilgilidir. Bu, münferit, eleştirel haberlerde, bu haberlerin silinmemesi halinde Türk yetkililere tüm içerikleri engelleme fırsatı verir. Bu da sansür olasılığını açık hale getirir. Buna karşı çıkacağız ve Türk mahkemeleri nezdinde dava açacağız.”
Medyascope’un ulaştığı DW Türkçe İstanbul Koordinatörü Bülent Mumay, lisans konusundaki kararın DW’nin Almanya’daki merkezinde alındığını belirterek, “Genel müdürümüz Peter Limbourg’un yaptığı açıklamaya ekleyebileceğim bir şey yok” dedi.
VoA: “Amerika’nın Sesi böyle bir sansüre tabi olmayı kabul edemez’’
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Amerika’nın Sesi (VoA) de lisans başvurusunda bulunmayacağını açıklayarak RTÜK’ün aldığı karara yasal yollardan itiraz edileceğini duyurdu. VoA tarafından yapılan açıklamada, “İnternet, sınırlı bir kaynak değildir ve internet dağıtımı için bir lisans gereksiniminin olası tek amacı sansür uygulamaktır. Amerika’nın Sesi, bir denetçinin içerik sansürleme veya kaldırma yönündeki talimatlarına uyamaz. Amerika’nın Sesi böyle bir sansüre tabi olmayı kabul edemez’’ denildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Pirce da konuyla ilgili Twitter hesabından dün (23 Şubat) paylaşımda bulundu. Price, ‘‘ABD, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun hükümetin özgür basın üstündeki kontrolünü VOA Türkçe’ye ve diğerlerine yayın şartları koşarak genişletmeye çalışmasından endişe duyuyor. Özgür basın güçlü bir demokrasi için gereklidir’’ dedi.
Erişim engeli için mahkeme kararı gerekli
CHP kontenjanından seçilen RTÜK Üyesi İlhan Taşcı da konuyla ilgili Medyascope’a bilgi verdi. Taşcı’nın aktardıklarına göre, RTÜK’ün bu sitelere erişim engeli getirmesi için mahkeme kararı gerekiyor. Bu bağlamda sürenin dolmasının ardından, RTÜK, sulh ceza hâkimliğine dava açacak. Mahkeme kararının üç kuruluşun aleyhinde çıkması halinde üç uluslararası kuruluşun internet sitelerine Türkiye’den erişilemeyecek.
Davanın ne kadar süreceğini kestirmenin zor olduğunu da belirten Taşcı, “Herhangi bir süre öngörmek zor, ilk kez böyle bir durumla karşılaşıyoruz” diye konuştu.